Danıştay Kararı 4. Daire 2016/19328 E. 2020/2984 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/19328 E.  ,  2020/2984 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19328
Karar No : 2020/2984

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen 2008 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 2008 yılı kurumlar vergisi tarhiyatı yönünden; davacı hakkında vergi inceleme elemanı tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporuna istinaden yapılan tarhiyatta, uyuşmazlık konusu vergi ve ceza 31/12/2013 tarihi itibariyle tarh zaman aşımına uğradığından, davacıya 22/12/2014 tarihinde tebliğ olunan vergi ziyaı cezalı 2008 yılına ilişkin kurumlar vergisi tarhiyatının kaldırılması gerektiği, uyuşmazlığın 2009 yılına ilişkin vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin kısmı yönünden de, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 10/1-c maddesinde; Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5 ine kadar olan kısmının, kurumlar vergisinin matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceğinin hükme bağlandığı, olayda, davacı kurum hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Kurumlar Vergisi İnceleme Raporunda; mükellef kurumun 2009 hesap döneminde İstanbul Tıp Fakültesi Vakfına bağış ve yardım harcaması olarak yasal kayıtlarına intikal ettirdiği 33.000,00-TL yi kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurumlar vergisi matrahına ilave etmediği, bağış yapılan İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı’nın Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında yer aldığı, ancak yapılan bağış kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmediğinden, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığından bahisle cezalı tarhiyat yapıldığı, davacı kurum tarafından bağış yapılan İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı’nın Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında yer aldığı anlaşıldığından, bu husus vergi inceleme raporunda da belirtilmesine rağmen, bu vakfa yapılan bağışın sadece, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrı bir sütunda gösterilmediğinden bahisle, 5520 sayılı Kanununun 10.maddesi uyarınca bağış tutarının indirim konusu olarak kabul edilmemesinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan araştırmada mükellef kurumun bağış yaptığı İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı’nın vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında yer aldığının tespit edildiği, ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-c maddesinde yer alan şartları taşıması gerektiği, kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmesi gerektiği, yapılan bağışın “indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde ayrıca gösterilmediği, dolayısıyla 2009 hesap dönemi kurumlar vergisi matrahını hesaplarken indirim konusu yapılamayacağı, işlemin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı kısmına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının 2008 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re’sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Öte yandan, takdir komisyonları, bütün vergi türleri için matrah takdirine yetkili olup, bu yönde bir düzenleme olmadığı halde katma değer vergisi açısından matrahı belirleme yetkisi olmadığının kabulü verginin kanuniliği ilkesine aykırıdır. Vergi türleri bakımından matrahın nasıl belirleneceği, kendi özel kanunlarında düzenlenen “istisna”, “muafiyet”, “kanunen kabul edilmeyen gider”, “oran”, “indirim mekanizması” gibi çeşitli vergisel kurumlar ile belirlenmiştir. Takdir komisyonları, matrahı belirlenecek verginin özel kanununda sayılan bu düzenlemeleri esas alarak matrah takdir edecektir. Bu haliyle de komisyonlar her türlü inceleme yetkisini haiz olup, kendileri inceleme yapabilecekleri gibi inceleme yetkisini haiz diğer şahıs ya da kurumlar tarafından yapılmış incelemeleri dikkate alarak matrah takdir etmelerinde de yasal bir engel bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurumun 2008 yılı hesaplarının kurumlar vergisi yönünden sınırlı olarak incelenmek istenildiği, inceleme sonucu ortaya çıkacak vergi ve cezaların zaman aşımına uğramaması için 02/12/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir işlemlerine esas teşkil etmek üzere vergi müfettişi tarafından … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun düzenlendiği, takdir komisyonunca anılan vergi tekniği raporu dayanak alınmak suretiyle takdir olunan matrah üzerinden de cezalı tarhiyatının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, 2008 dönemine ilişkin olarak 31/12/2013 tarihinde dolan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 02/11/2013 tarihindeki sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanışımı süresini durduracağından, uyuşmazlığın esasının incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; davacı şirketin sırf zamanaşımı süresini durdurmak amacıyla takdire sevk edildiği, davaya konu vergi ve cezaların tarh zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının ..’in karşı oyu ile oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının 2008 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının …’in karşı oyu ile oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacı adına takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen 2008 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararı temyiz edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 10/1-c maddesinde genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmının, kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurum hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Kurumlar Vergisi İnceleme Raporunda; mükellef kurumun 2009 hesap döneminde İstanbul Tıp Fakültesi Vakfına bağış ve yardım harcaması olarak yasal kayıtlarına intikal ettirdiği …-TL yi kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca göstermediği bu nedenle kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurumlar vergisi matrahına ilave etmediği hususunun sabit olduğu, yukarıda yer verilen kanun hükmü uyarınca yapılan bağışın ancak kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebileceği anlaşıldığından re’sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi yönünden kararın bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının 2008 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.