Danıştay Kararı 4. Daire 2016/18967 E. 2020/2876 K. 10.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/18967 E.  ,  2020/2876 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18967
Karar No : 2020/2876

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üç Boyutlu Görüntü Sistemleri ve Reklamcılık Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2013/9 ve 10 dönemleri katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi … Yapı Market Elektrik İnşaat Hafriyat Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitler incelendiğinde söz konusu tespitlerin yalnızca mükellefin beyanlarına dayalı olduğu, adına fatura düzenlenen diğer şirketler ya da düzenlenen faturalar ile ilgili herhangi bir somut tespit ya da inceleme yapılmadığı gibi mükellef hakkında davacının mal ve hizmet aldığı döneme ilişkin herhangi bir olumsuz tespitin de bulunmadığı anlaşıldığından davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta ve somut bir tespitte bulunulmadan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tarhiyatlar ile kesilen cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme Kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, temyiz konusu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı … Yapı Market Elektrik İnşaat Hafriyat Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve …. sayılı Vergi Tekniği Raporunda; 17/04/2012 tarihinde “başka yerde sınıflandırılmamış diğer inşaat malzemesi toptan ticareti” faaliyetinde bulunmak üzere 80.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, mükellefin işyeri adresinde 14/05/2012 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin aylık kirasının 800,00 TL olduğu, mükellefin faal olduğu ve demirbaş malzeme ile büro malzemelerinin bulunduğu, bir çalışanı olduğu, 19/03/2014 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin 280 m2 olduğu, mükellefin faal olduğu ve işyerinde bir parke standı ile çeşitli demirbaş ve büro malzemesinin bulunduğu, çalışanı olmadığı, 26/06/2014 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin faal olduğu, satışa hazır laminat parke kutuları, stafor köpük, banyo dolapları, tesisat malzemeleri, 1 adet transpalet, 2 adet yangın tüpü, süpürgelikler ve boya tenekeleri ile çeşitli büro malzemelerinin bulunduğunun tespit edildiği, şirket yetkilileri tarafından … isimli kişiye şirket ile ilgili vekalet verildiği, bu kişiye ulaşılamadığı, 80.000,00 TL sermayesi olmasına rağmen duran varlıklarının 2012 yılı için 1.163,45 TL, 2013 yılı için ise 1.333,40 TL olduğu ve bunun da bir cep telefonu olduğu, 26 ayda toplam 29.386.041,49 TL KDV matrahı ve 370.495,43 TL ödenecek KDV beyan ettiği, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken toplam borcunun 528.779,71 TL olmasına rağmen hiç vergi borcu ödemediği, çalışanı olduğunu beyan etmediği, 2012 yılı için 7.487.375,19 TL, 2013 yılı için 15.286.106,66 TL ve 2014 yılında ise 6.612.559,64 TL KDV matrahı beyan ettiği, mükellefin Bs Formu bildirimlerinin 2012 yılı için 7.404.188,00 TL, 2013 yılı için 15.098.071,00 TL ve 2014 yılında ise 5.658.393,00 TL olduğu, Ba Formu bildirimlerinin 2012 yılı için 6.766.110,00 TL, 2013 yılı için 14.762.419,00 TL ve 2014 yılında ise 5.158.388,00 TL olduğu, 2012 yılı alışlarının %83’ünün, 2013 alışlarının %65’inin, 2014 alışlarının ise %23’ünün hakkında vergi tekniği raporu olan veya özel esaslara tabi olan mükelleflerden yapıldığı ve karşıt incelemede yapılan alışların 2012 yılında %27’si, 2013 yılında %2’si, 2014 yılında ise %9’unun Bs bildirimleri ile mükellefe satış yapanlar tarafından bildirildiği, mükellefin davacıya fatura düzenlenen 2013 yılındaki alışlarının yaklaşık 5.000.000,00 TL’lik kısmı hakkında vergi tekniği raporu veya olumsuzluk bulunmadığı, ancak bu alışların 3.141.351,00 TL’lik kısmının farklı firmalardan olmasına rağmen aynı imza ve yazıların bulunduğu, bu nedenle 2013 yılı alışlarında olumsuzluk bulunanların oranının %86 olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan tespitler değerlendirildiğinde, davacının 2013/9 ve 10 dönemlerinde içeriği podyum, stand ile sahne üretim ve montaj işi olan toplam 289.336,00 TL tutarında 8 adet fatura aldığı, söz konusu mükellefin, 2013 yılındaki alış faturalarının muhteviyatının ağırlıklı olarak parke, mdf, sıhhi boru olduğu, el yazısı ve imza bulunan fatura sayısının tüm faturalar içinde küçük bir paya sahip olduğu, ilişkisiz gözüken farklı firmalara ait faturalarda aynı imzaların ve yazı karakterlerinin olduğu, şirket adına kayıtlı herhangi bir araç bulunmadığı, duran varlıklarının 1.333,40 TL olduğu, çalışan işçi beyanında bulunmadığı, yoklamalarda ise sadece bir çalışanı bulunduğunun tespit edildiği dikkate alındığında ilgili mükellefçe düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle Mahkeme kararının cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmında yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının oybirliği ile ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının cezalı tarhiyata ilişkin kısmının …’nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dairemizin, Mahkeme Kararının özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının onanması yönündeki kararına katılmakla birlikte, temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından Dairemizin söz konusu kısmın bozulması yönündeki kararına katılmıyorum.