Danıştay Kararı 4. Daire 2016/18748 E. 2020/3157 K. 22.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/18748 E.  ,  2020/3157 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18748
Karar No : 2020/3157

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Plastik Ardiyecilik Taşımacılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığı ileri sürülerek hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2011/1 ila 6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri, 2011/7 ila 12 dönemleri tekerrür hükümleri uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Nakliyat, Hafriyat ve Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin alınan faturaların sahte olduğunun kabule yeterli olmadığı gerekçesiyle tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporuyla, hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği hususunda vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte belgeleri yasal kayıtlarına intikal ettirildiği, tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin ve kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin cezalı tarhiyatlara ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Nakliyat, Hafriyat ve Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda ikamet amaçlı binaların inşaatı ile iştigal etmek üzere 17/11/2004 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/04/2005 beylikdüzü vergi dairesine nakil olunduğu, 31/10/2012 tarihinde mükellefiyetinin re’sen terkin edildiği, ortaklık yapısı içerisindeki şirketler hakkında olumsuz tespitler olduğu, 22/04/2005 tarihli yoklama fişinde; işyerinin 40 m2, 1 işçisi, kirasının 300 TL olduğu, muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, 19/09/2006 tarihli yoklama fişinde; işyerinin 40 m2, kirasının 350 TL olduğu, muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, 29/03/2010 tarihli yoklama fişinde ; adres kapalı ve boş olduğu, site yöneticisinin ifadesine göre 6ay önce adresi terk ettiği, yeni adres bildirmediği, 15/02/2012 tarihli yoklama fişinde; adresin homeofis olduğu, tutanağı imzalayanın adreste ikamet ettiği, işyerinin 10 m2 olduğu, 3 çalışanın olduğu, aylık kirasının 500,00 TL olduğu, demirbaşın bulunmadığı, depo veya şubesinin bulunmadığı, faaliyet konusunun inşaat toptan malzeme satımı olduğunun beyan edildiği, şirketin katma değer vergisi beyanları incelendiğinde 2008 yılında 144.269,14‬ TL, 2009 yılında 504.565,00 TL, 2010 yılında 659.637,86 TL, 2011 yılında 5.738.542,54 (12. Ay da 2.050.194,15), 2012 yılında 2.547.957,26‬ TL/4.245.969,00 (hasılat), 2013 yılında 215.346,00 TL olmak üzere toplam 11.661.566,00 TL beyan ettiği, 2010,2011 ve 2012 yıllarında mal ve hizmet alımı/satımı yapıldığına ilişkin bildirimde bulunulan mükellefler hakkında yapılan sorgulamada neredeyse tamamına yakını hakkında sahte belge düzenleme yönünden olumsuz tespiti bulunan mükellefler olduğunun belirlendiği, şirketin 2008 ve izleyen yıllarda merkezi kayıt kütüğüne kayıtlı olan herhangi bir iş makinesi, kamyon, vinç vb. bir aracı bulunmadığı, sadece mükellef şirket adına kayıtlı 2006 model … markalı otomobilin kayıtlı olduğu, 2008 ve izleyen yıllarda defter ve belgelerin tasdikine ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, mal/hizmet satımı yapılan mükellefler nezdinde yapılan karşıt incelemeler incelendiğinde; bir kısım mükeleflerin mal/hizmet aldıklarını ve karşılığının nakit olarak ödedikleri, bir kısmının ise anılan firma hakkında olumsuzlar bulunduğu gerekçesiyle yeminli mali müşavirlerinin tavsiyesi üzerine alınan faturalarını kayıtlarından çıkardıkları yada hiç kayıt yapılmadığı, duyumlarına göre asıl faaliyeti yanında sahte belge de düzenlediği bilgisine sahip oldukları ifade ettikleri, şirket muhasebecisinin adresine mahkeme kararıyla yapılan baskında çok sayıda taklit ve sahte belge ele geçirildiği, muhasebecisinin de dahil olduğu organize bir faaliyet içinde oldukları, onlar hakkında da vergi suçu raporu tanzim edileceği ve adi ortaklık tesis edileceği, tespit ve değerlendirmelerine yer verilerek düzenlenen faturaların sahte olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, anılan mükellefin Ba/Bs formlarının uyumsuz olduğu, alım yapılan firmalar hakkında olumsuzlukların bulunduğu, 5.000,00 TL sermaye ile kurulan, 40 m2 olup daha sonra 10m2 işyerinde faaliyette bulunan şirketin 2008 ve izleyen yıllarda toplam 11.661.566,00 TL hasılat elde etmesinin ticari icaplara uygun olmadığı, belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, kararın anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 2011/7 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine uygulanan tekerrür hükümleri yönünden de bir değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının … İnşaat Nakliyat, Hafriyat ve Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınan faturalara isabet eden tarhiyatlar ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.