Danıştay Kararı 4. Daire 2016/18353 E. 2020/4643 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/18353 E.  ,  2020/4643 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18353
Karar No : 2020/4643

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Kimya Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca re’sen tarh edilen …/.., .., .., .., .., .. dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen 1,5 kat vergi ziyaı cezalarının ve 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre; anılan mükellefin taahhütüne uygun şekilde ürettiğini iddia ettiği malları sattığı mükellefler hakkında yapılan incelemede, bu mükelleflerin bir kısmının gerçek faaliyetinin olmadığı, sahte belge alıp düzenledikleri, bir kısmının özel esaslara alınmış olduğu, özellikle bu dönemdeki mükelleften toplam satışlarının %40’ı dolayında alış yaptığı görünen … Ltd. Şti.’nin ortaklık yapısı itibarıyla mükellefle bağının olması, anılan şirketin usulsüz işlemleri, mal alış, satış ve üretim kapasitesinin olmaması gibi hususlardan mükellefle ilişkisinin muvazaalı olması, davacının günlük üretim kapasitesinin üstünde mal satış faturası düzenlemesi, stok kapasitesinin olmaması durumları değerlendirildiğinde, mükellef kurumun bu dönemdeki solvent alışlarının en azından bir kısmının vergisel avantajlarından yararlanılarak yüksek kâr elde etme amacıyla üretime sevk edilmeden doğrudan (vergi yükü yüksek olan diğer yakıtlara katılmak üzere) satılmış olabileceğini gösteren önemli ve ciddi tespitler olarak görüldüğü, ancak, vergi tekniği raporunda, mükellef kurumun faaliyetini yaptığı iş yeri ve şube adreslerinde …, … ve … yılının muhtelif dönemlerinde yapılan birçok yoklamada, şirketin sahip olduğu ısıtmalı mikserler, karıştırıcı mikserler, kompresör, pompa, soğutma sistemi, kızgın yağ kazanı, ve stok tankları gibi üretim araç ve makinalarıyla faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, üretim ve tasdik raporlarının mevcut olduğu, üretimde kullanılan katkı maddesini gerçekten aldığının tespit edilmesi ve incelemede bir kısım satışlarına herhangi bir tenkit gelmemiş olması hususları değerlendirildiğinde de mükellefin bu dönemde aldığı solvent cinsi ürünlerin bir kısmını mevzuata uygun şekilde üretimde kullandığı ve üretilen ürünü yasa amacı doğrultusunda teslim ettiği kanaatine de varıldığı, olayda, mükellef kurumun ilgili dönemdeki bütün satışlarının incelenmediği ve tenkit edilmiş olan satış tutarlarının toplam satışa oranın belli olmadığı ve bu yönde oranlama yapılabilecek nitelikte veriye raporda yer verilmemesi, sadece özel esaslara alınma nedeniyle bazı mükellefler hakkında yapılan olumsuz değerlendirmenin hukuken geçerli olmaması ve bazı mükellefler hakkında olumsuz durum tespit edilmemiş olması hususlarının, mükellef kurumun aldığı tüm solvent ürünlerinin üretimde kullanılmadığı yönündeki idarece varılan sonucu sakatladığı, mükellef kurumun belirli kişilerle yoğun şekilde ve ticari hayatın olağan icaplarına aykırı sentetik alış hareketleri vergi tekniği raporunda ayrıntılı şekilde açıklanmış ise de, bu hususların uyuşmazlığa etkisinin olmadığı, bu itibarla olumsuz hususların mevcut haliyle mükellef kurumun bu dönemdeki tüm solvent alışlarının yasal amaç dışında teslim edilmiş olduğu sonucuna varılması için yeterli olmadığından ve bu dönemde üretim faaliyetinde de bulunduğu görülen mükellefin tüm solvent alışlarının amaç dışı teslim edildiği kabul edilemeyeceğinden, davacı şirketin kayıtlarına intikal ettirilen faturaların sahte olduğu kabul edilerek bu fatura tutarlarının indirimlerden çıkarılması suretiyle davacı adına yapılan dava konusu tek kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu tek kat vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarına gelince; 2012 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezası dayanak alınarak, dava konusu tarhiyatlar üzerinden kesilen tek kat oranındaki vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanmasında da hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, özel usulsüzlük cezasının kesilmesini öngören koşulları düzenleyen yasa maddesinde belirtilen unsurların uyuşmazlık konusu olayda gerçekleşmediği, bu durumda idari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılmayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesi varsayım yada kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımadığından davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtilaflı dönemlerde hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften fatura aldığı ve alınan faturaları yasal defterlerine kaydettiği hususunun tespit edildiği, konuyla ilgili emsal yargı kararlarının bulunduğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.