Danıştay Kararı 4. Daire 2016/17864 E. 2020/4179 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/17864 E.  ,  2020/4179 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/17864
Karar No : 2020/4179

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İkamet amaçlı inşaat işi ile uğraşan … İnşaat Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla re’sen tarh edilen 2010/2,4 ve 6 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen 2010/2 dönemi özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin vergi dairesince mükellefiyetinin re’sen terkin ettirilmesi nedeniyle davacı adına cezalı tarhiyatın yapıldığı, bahse konu vergi inceleme raporunda, davacının ve/veya diğer kanuni temsilcilerin 5520 sayılı Kanunun 17. maddesi bağlamındaki sorumluluğu ve bu sorumluluğa ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin ayrıca irdelenmediği, doğrudan tasfiyesi tamamlanmış şirket hakkında düzenlendiği anlaşılan vergi inceleme raporunda, hesaplanan cezalı vergilerin de şirket adına salınmasının önerildiği, ne dava konusu vergi ve ceza ihbarnamelerinde ne de davalı idare vekilince sunulan savunma dilekçesinde davacının “kanuni temsilci sıfatıyla takip edildiği” ibaresi dışında hiçbir kanuni dayanağa veya referansa da yer verilmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İlgili rapordaki söz konusu tarhiyatların 6335 sayılı Kanun 38. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. maddesine ve Ticaret Sicilinden resen kayıtları silinen şirket ve kooperatiflerle ilgili 2014/1 sayılı Uygulama İç Genelgesine göre kanuni temsilci adına yapıldığı, yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İkamet amaçlı inşaat işi ile uğraşan … İnşaat Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla re’sen tarh edilen 2010/2,4 ve 6 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen 2010/2 dönemi özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden mahkeme kararı üzerine bakılan dava açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilciler, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu kişilerin bu ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu” başlıklı mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği düzenlemiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinde ise, maddede belirtilen halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtların silinmesinin ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 19/10/2015 tarih ve 8928 sayılı Ticaret Sicil Gazetesine göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca 09/10/2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen sildiğinin tescil ve ilan edildiği, ilgili vergi inceleme raporuna istinaden tarhiyatların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine istinaden kanuni temsilci adına yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacı şirketin ticaret sicilinden kaydının silindiği, tüzel kişiliğinin, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığının sona erdiği ve dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu cezalı tarhiyatların kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenmesinde hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.