Danıştay Kararı 4. Daire 2016/17190 E. 2020/5788 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/17190 E.  ,  2020/5788 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/17190
Karar No : 2020/5788

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılında alınarak 2009 yılında satılan taşınmazın satışından elde edilen değer artış kazancı üzerinden takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; satışı yapılan taşınmazın alımına ilişkin davacının müteahhitle imzaladığı satış protokolü ve müteahhit tarafından düzenlenen fatura bulunduğu dikkate alındığında, taşınmazın gerçek alış tutarının, davacının veya satıcı olan müteahhidin beyanına başvurularak ve gerekmesi halinde müteahhidin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmesi gerekirken, belirtilen inceleme ve araştırmalar yapılmadan, hayatın olağan akışına aykırı olarak, tapuda gösterilen 20.000,00 TL iktisap bedeli kabul edilmek suretiyle hesaplanan değer artış kazancı üzerinden belirlenen matraha dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddiası halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olduğu, 134. maddesinde de, vergi incelenmesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80/6. maddesinde “İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar” değer artış kazançları arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada, … Parselde kayıtlı … numaralı taşınmazın, davacı tarafından tapu kayıtlarına göre 31/10/2008 tarihinde 20.000 TL’ye satın alınan ve 02/07/2009 tarihinde 115.000,00 TL’ye satılan gayrimenkullerin alıcısı nezdinde tutulan … tarih ve … sayılı tutanağa göre, gerçekte 210.000,00 TL’ye satıldığının tespit edilmesi üzerine davacının, söz konusu alım satımdan kaynaklı kazancını vergi dışı bırakmış olması nedeniyle ilgili yıl değer artış kazancının tespiti amacıyla, matrah takdiri yapılmak üzere 12/09/2014 tarihinde takdir komisyonu’na sevk edildiği, 16/06/2015 tarihli takdir komisyonu kararı ile, taşınmazın tespit edilen satış bedeli olan 210.000,00 TL’den; 20.000,00 TL iktisap bedeli, 7.600,00 TL istisna bedeli ve 3.450,00 TL tapu harçları düşülerek 178.950,00 TL matrah takdir edildiği, takdir edilen bu matrah üzerinden gelir vergisi tarhiyatı yapılması üzerine açılan davada vergi mahkemesince taşınmazın alım fiyatına ilişkin yeterli araştırma yapılmaksızın yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Oysaki, dosyadaki belgelere göre, söz konusu taşınmazın satın alınmasına ilişkin olarak, müteaahhit tarafından davacı adına 109.072,93 TL tutarlı fatura düzenlendiği görülmüş olup, 109.072,93 TL’den alınan taşınmazın 210.000,00 TL’ye satıldığının kabulü ile bu tutarlar üzerinden hesaplanan tarhiyat kısımda hukuka aykırılık bulunmadığından davanın kabulü yolunda verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.