Danıştay Kararı 4. Daire 2016/16175 E. 2020/4553 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/16175 E.  ,  2020/4553 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16175
Karar No : 2020/4553

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Metal Endüstri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle, vergi inceleme raporuna istinaden 2011/01,03,04,05,06,08,09,10,11 ve 12. dönemlerine ilişkin olarak tekerrür hükümleri uygulanarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; … Vergi Dairesi mükellefi …. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna göre; davacı şirkete fatura düzenlenilen dönemde belirtilen ciroları yapabilecek depo, yeteri kadar işçi ve emtiası olmadığı, çok yüksek miktarlarda ciro elde etmesine rağmen neredeyse hiç vergi ödemediği, mal sattığı ve aldığı firmalar hakkında sahte belge düzenlemek nedeniyle tespitler bulunduğu, mükellef ifadesinde işlerin abisi … tarafından yürütüldüğünü beyan ettiği ve bu kişi hakkında da sahte belge düzenlemek nedeniyle vergi tekniği raporunun bulunduğu, yüksek miktarda cirolar elde etmesine rağmen işletme hesabına göre defter tutulması nedeniyle Ba ve Bs formu vermekten kaçındığı hususları dikkate alındığında, bu mükellefin ilgili dönemde gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı ve davacı adına düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet hareketine dayanmayan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler olduğu sonucuna varıldığından yapılan cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi ziyaı cezalarının tekerrür uygulanan kısımları yönünden ise; davacı hakkında daha önce verilen vergi ziyaı cezasını içeren ihbarnamenin 13/07/2011 tarihinde kesinleştiği, uyuşmazlığa ilişkin cezanın ise 2011 yılında verilmiş olması nedeniyle bu yıl içerisinde kesilen cezalara tekerrür hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığından vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılmasında ve cezayı gerektiren yasal unsurlar bir arada gerçekleşmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı şirket tarafından, ödemelerin çek ile yapıldığı, mal alışında bulunduğu firma hakkında karşıt incelemelerinin yapılmadığı, eksik inceleme yapıldığı ve somut verilerin bulunmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.