Danıştay Kararı 4. Daire 2016/16016 E. 2020/4316 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/16016 E.  ,  2020/4316 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16016
Karar No : 2020/4316

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Plastik Kimya Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden belgesiz alışlarının bulunduğu, satışlarının bir kısmını belge düzenlememek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bazı satışlarına düşük bedel içeren faturalar düzenlediğinden bahisle 2010/4, 6, 11, 12 dönemlerine ilişkin olarak vergi ziyaı cezalı tarh edilen katma değer vergilerinin ve belgesiz alış ve satışları nedeniyle 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası ile bir kısım ödemelerini banka ve benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edemediği gerekçesiyle 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davamıza konu vergi inceleme raporlarında fiili envanter alınmadan, şirketin kayıt dışı satışları olduğuna dair başkaca bir tespit (alıcılar nezdinde yapılmış bir inceleme, banka hesaplarındaki açıklanamayan veya karşılıksız para hareketleri vb.) olmaksızın sırf kaydi envanter üzerinden yola çıkılarak belgesiz alış ve satışların olduğu sonucuna varıldığı, inceleme elamanı tarafından fireye ilişkin her hangi bir teknik inceleme ve değerlendirme yaptırılmadığı, kayıt dışı hasılatın diğer bir kalemi olan düşük bedelli fatura düzenlendiği iddiası açısından ise, mükellef şirketin dönem başlarında dahi mevcut mal stoklarının bulunduğu, dolayısıyla satışı yapılan ürünler ile ilgili stoklu çalışıldığı, daha önceki bir tarihte uygun fiyattan stoğa girmiş bir ürününün yakın tarihli maliyet bedelinden daha ucuza satılabileceği, dolayısıyla belgesiz emtia alış ve satışı yönünden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak ilgili dönemler için tarh edilen cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden somut tespit bulunmadığı, aynı kanunun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise davacı şirket tarafından dava dilekçesinde adı geçen ödemelerin banka yolu ile yapıldığının belirtildiği ve ödemelere ilişkin de ödeme belgeleri örneklerinin dava dilekçesine eklendiği, dolayısıyla özel usulsüzlük cezaları yönünden de bu gerekçelerle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan kaydi envanter sonucu mükellef kurumun belgesiz mal alımında bulunduğu, satışlarının bir kısmını belge düzenlememek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bazı satışlarına düşük bedel içeren faturalar düzenlediği, gerçekleştirilen tarhiyat ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyiz konusu kararın özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dosyaların İncelenmesi” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, Mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Re’sen araştırma yetkisi, hukuka uygunluk denetiminin gerektirdiği her çeşit incelemeyi kapsamaktadır. Esasen bu yetki ve görevin, davanın karara bağlanabilmesi için dava dosyasında bulunmayan ancak, tarafların iddia ve savunmalarında belirttikleri hususların doğruluğunu saptamak amacıyla olanlar da dahil olmak üzere gerekli görülen bilgi ve belgelerin edinilmesini sağlayan kanıt toplama yetki ve görevi olduğu da açıktır. Ancak yine aynı kanunun 31. maddesinde göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu kapsamında çözümü uzmanlık ve teknik bilgiyi gerektiren hususlarda Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bu inceleme sonucunda oluşacak kanaate göre hüküm tesis edilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden satışlarının bir kısmını belge düzenlememek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bazı satışlarına düşük bedel içeren faturalar düzenlediğinden bahisle 2010/4, 6, 11, 12 dönemlerine ilişkin olarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının gerçekleştirildiği görülmektedir.
Mahkemece her ne kadar fiili envanter alınmadığı, şirketin kayıt dışı satışları olduğuna dair başkaca bir tespit yapılmadığı, ürünlerin isimlerinin yanlış yazılmış olabileceği ve fireye ilişkin inceleme yapılmadığı ayrıca düşük bedelli fatura düzenlendiği iddiası yönünden ise stoklu çalışıldığı, daha önce stoğa girmiş bir ürünün maliyet bedelinden daha ucuza satılabileceği gerekçeleriyle tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmişse de; söz konusu hususların tespiti açısından kaydi envanter yapılmasının yerinde olduğu, diğer gerekçeler yönünden ise davacı beyanları ile birlikte teknik bir değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, davacının iddiaları ile birlikte, uygulanması gereken fire oranları ve inceleme raporu dikkate alınarak yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesi uyuşmazlığın karara bağlanması gerektiğinden, belirtilen gerekçe ile verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının, özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının …’in karşı oyu ile oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının …’nin karşı oyu ile oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyorum

(XX) KARŞI OY :
Davacı adına, belgesiz alış ve satışları nedeniyle 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası ile bir kısım ödemelerini banka ve benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edemediği gerekçesiyle 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının yukarıda belirtilen gerekçeler ile kaldırılmasına karar verildiği, kararın tarhiyatlara ilişkin bölümünün yapılacak bilirkişi inceleme neticesi yeniden karar verilmek üzere bozulduğu, kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden de bilirkişi incelemesi neticesi verilecek karar doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerektiği görüşü ile Dairemiz kararının ilgili kısmına katılmıyorum.