Danıştay Kararı 4. Daire 2016/15797 E. 2020/6160 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/15797 E.  ,  2020/6160 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15797
Karar No : 2020/6160

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararı uyarınca re’sen tarh edilen 2012 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; geçici verginin cari dönem vergisine mahsup edilmek üzere alınan bir tür peşin vergi olduğu, cari dönem sonunda yükümlülerin ödemeleri gereken vergiden mahsup edilmesi gerektiği, mahsup dönemi geçtikten sonra geçici vergi tarh edilmesi hukuken mümkün bulunmadığından dava konusu geçici vergi asıllarının kaldırılması gerektiği, davanın geriye kalan kısmı bakımından davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden, davacının satış yaptığı firmalar nezdinde yapılan karşıt incelemede aldıkları faturaları defterlerine kaydettiklerinin saptandığı, 2004 yılında mükellefiyet tesis ettiren davacının yapılan yoklamalarda adresinde faaliyette bulunduğunun belirlendiği, mükellefe ulaşıldığı, hem merkez hem de şube işyerinde faaliyette olduğunu ileri süren davacının şube işyerinde herhangi bir tespitin yapılmamış olduğu, Mahkemelerince de davacının şube adresi olarak faaliyet gösterdiğini belirttiği adreste mükellefe tebligat yapılmış olduğu, 2010 yılı öncesi dönemler için mükellef hakkında herhangi bir eleştiri getirilmediği, mükellefin 2009 ve 2010 yılı defterlerini ibraz ettiği, SMMM …’ın ifadesinde mükellefin işyerini gördüğü, gördüğü kadarıyla faal olduğunu belirttiği, mükellefin beyannamelerini verdiği yönündeki tespitler dikkate alındığında ilgili dönemlerde komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğine ilişkin hakkında yapılmış somut bir tespitin bulunmadığı, anlaşıldığından söz konusu rapora istinaden takdir komisyonu kararları uyarınca davacı adına yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, gelir geçici vergisi asıllarına bağlı vergi ziyaı cezalarında yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:2016/372 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.