Danıştay Kararı 4. Daire 2016/15779 E. 2020/6184 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/15779 E.  ,  2020/6184 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15779
Karar No : 2020/6184

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik yapan davacı adına, 2010 yılında uygulanacak asgari ücret tarifesinden düşük miktarda serbest meslek makbuzu düzenlediği ve mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgisi olmayan bir kısım giderlerin indirim konusu yaptığı gerekçesi ile 2010 yılı defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme sonucu tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından envanterine kaydedilen aracın özel işlerde kullanıldığı, mesleki faaliyetin idamesinde kullanılmadığına ilişkin somut tespitte bulunulmadan varsayımdan hareketle tarhiyat yapılması ve asgari ücret tarifesi altında fatura düzenlenen mükelleflerin ad ve adresleri bulunduğu halde faturada yazılı tutarlardan daha fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı yönünde karşıt inceleme yoluna gidilmemesi durumu dikkate alındığında, yetersiz incelemeye dayalı vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Müşavirlik hizmeti veren davacının bir kısım müşterisine sunduğu müşavirlik hizmeti karşılığı asgari ücret tarifesi altında serbest meslek makbuzu düzenlediği ve mesleki giderleri haricinde yapmış olduğu giderlerini indirim konusu yapmış olduğu hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile sabit olduğundan yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27. maddesinin 5. bendinde serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı belirtilmiş, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 46. maddesi ile de ücretin asgari miktarı tarife ile belirleneceği, tarifedeki asgari miktar altında ücret karşılığında iş kabulü yasak olduğu hükme bağlanmıştır.
Vergi Mahkemesince, her ne kadar, somut bir tespit bulunmaksızın ve karşıt inceleme yapılmaksızın söz konusu tarifede yer alan tutarlar kadar ücret alındığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle vergi ve cezalar kaldırılmış ise de, 3568 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemelere uygun olarak faaliyet göstermesi zorunlu olan davacının belirsiz bir ücret tarifesi uygulaması mümkün olmadığından, herhangi bir kanıt göstermeksizin ileri sürdüğü iddiaların, sözü edilen faaliyet alanında bağlayıcı düzenlemelerin geçerli olması nedeniyle normal ve mutad olmayan bir durum teşkil ettiği dikkate alındığında, söz konusu hususun defter ve belgelerin, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek nitelik taşıdığına ve gerçek durumu yansıtmadığına kanıt oluşturduğu açık olup, vergilendirme yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi öngörülmüştür. Aynı Kanun’un “İndirilecek giderler” başlıklı 40. maddesinde, safi kazancın tespitinde hangi giderlerin indirilebileceğinin bentler halinde düzenlendiği, sözü edilen maddenin 1. bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılan genel giderlerin, 5. bendinde ise, kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin safi kazancın tespitinde ticari kazançtan indirilebileceği kabul edilmiştir.
193 sayılı Kanun’un “Mesleki giderler” başlıklı 68. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin, 4. bendinde mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların, 5. bendinde de kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin hasılattan indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu düzenlemeler uyarınca safi kazancın tespitinde indirilebileceği ya da indirilemeyeceği açıkça belirtilmemiş harcamaların gider olarak yazılıp yazılmayacağının tespiti için harcamaların maliyet unsuru ve ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olup olmaması önem arzetmektedir. Bir harcamanın işle ilgili olmasındaki en önemli ölçüt, bu gidere katlanılmış olmasıdır. Tersine, bir giderin işle ilgili olmadığının ortaya konulabilmesi için de bu giderin işletmenin faaliyet konusuyla ilgisinin olmaması ve kurum yetkililerinin özel amaçla yaptıkları giderler olması zorunludur.
Davacı tarafından, iş yerinde istihdam edilen ortalama 9 çalışanı olduğu, işin doğası gereği çalışanların ve kendisinin sık sık şehirlerarası yolculuk yapmak durumunda olduğu, bu nedenle 2010 yılı Kasım ayında alınan ve işletmeye kayıtlı olan …plakalı aracın da işin idamesi için kullanıldığı ve bu araca ait giderlerin ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler olarak kabul edilmesi gerektiği iddia edilmiş olsa da, söz konusu araç haricinde envantere kayıtlı bulunan 3 aracın daha olduğu, mükellef tarafından kullanılan ihtiyaç kredilerine ilişkin oluşmuş finansman giderleri bulunduğu ve tahsilat sıkıntısı çekilmesi nedeniyle ödemelerin karşılanması amacıyla kredilerin kullanıldığı hususları ve yukarıda yer verilen kanun maddeleri ile açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; mükellefçe mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için söz konusu araca ilişkin duyulan gereksinimin ortaya konulması zorunlu olup, bu gereklilik ortaya konulamadığı müddetçe bu taşıta ilişkin yapılan ödemelerin ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle aksi yönde verilen Mahkeme Kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.