Danıştay Kararı 4. Daire 2016/15608 E. 2020/3809 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/15608 E.  ,  2020/3809 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15608
Karar No : 2020/3809

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, şirket ortağı sıfatıyla … İzalasyon Yapı Malzemeleri Pazarlama İthalat İnşaat Sanayi Limited Şirketi’nden tahsil edilemeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … ve …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının şirketteki ortaklık payının % 33 olmasına rağmen, bahse konu oran üzerinden takip edilmemesi, üstelik davacının takip edildiği tutarın asıl borçlu şirketin toplam vergi borcundan da fazla olması ve davalı idare tarafından daha önce düzeltme fişleri ile terkin edilmiş olan amme alacakları için davacının takip edilmesi hususlarının görüldüğü, buna göre dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuata göre limited şirketten tahsil edilemeyen amme alacaklarında, şirketin ortağı olması sebebiyle davacının sorumluluğunun bulunduğu, tesis edilen işlemlerin usul ve hukuka uyarlı olduğu belirtilerek kabule ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin … sayılı ödeme emirleri yönünden kabulü, … sayılı ödeme emri yönünden ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, mahkeme kararının … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Kararın … tarih ve … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hüküm altına alınmıştır.
Bu hükme göre, ortakların şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle, usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında tarh ve tahakkuk ettirildikten sonra ödenmeyen kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve müteselsilen tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin (şirketin) varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının ortağı olduğu … İzalasyon Yapı Malzemeleri Pazarlama İthalat İnşaat Sanayi Limited Şirketi’ne ait 2004 ila 2009 yıllarına ilişkin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, davacının ortaklığa 04/08/2003 tarihinde ilan edilen 25/07/2003 tarihli kararla ve %33 hisseyle katıldığı, 12/04/2006 tarihli hisse devir sözleşmesiyle ortaklıktan ayrıldığı, ancak devre ilişkin karar ticaret sicil gazetesinde yayımlatılmadığı için davalı idarece devrin dikkate alınmadığı, davacı hakkında düzenlenen dava konusu 38.860,00-TL tutarlı 26 nolu ödeme emrinin içeriği vergi borçlarının 5.760,00-TL haricindeki 33.100,00-TL’lik kısmının düzeltme fişleri ile terkin edilmiş olduğunun davalı idarece ara karar cevabında belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece her ne kadar davacının şirketteki ortaklık payının % 33 olmasına rağmen, bahse konu oran üzerinden takip edilmemesi, üstelik davacının takip edildiği tutarın asıl borçlu şirketin toplam vergi borcundan da fazla olması ve davalı idare tarafından daha önce düzeltme fişleri ile terkin edilmiş olan amme alacaklarınında ödeme emriyle takip edilmesi hususlarının görüldüğü gerekçeleriyle davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olsa da dava konusu ödeme emirleri detayları incelendiğinde söz konusu gerekçelerin yalnızca … sayılı ödeme emrini kapsadığı, … sayılı ödeme emirlerinin davacının ortaklık payı olan %33 ile uyumlu olacak şekilde düzenlendiği ve davalı idarece terkin edilen alacakların bahse konu ödeme emirleri içeriğinde yer almadığı görülmektedir.
Bu itibarla, … sayılı ödeme emirleri yönüyle kabule ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamakta olup, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştirilip kesinleştirilmediği, şirket hakkında usulüne uygun malvarlığı araştırması yapılıp yapılmadığı, malvarlığı araştırması sonucunda tespit edilen malvarlığının borcu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususları ile davacının ortaklıktan ayrılma tarihi dikkate alınarak bu borçlardan sorumlu olup olmadığı ve diğer hususlar da incelenmek suretiyle bir karar verilmek üzere Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4.Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.