Danıştay Kararı 4. Daire 2016/14045 E. 2020/4184 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/14045 E.  ,  2020/4184 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14045
Karar No : 2020/4184

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2012 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı şirketin beyan ettikleri yüksek ciroları elde edecek sermaye ve iş organizasyonuna sahip olmayan, yüksek cirolar beyan etmelerine karşın düşük tutarlı katma değer vergisi ödeyen ya da hiç ödemeyen, işyeri bulunmayan, bilinen tüm adreslerinde bulunamayan, işyeri adreslerinde başkaları bulunan, sadece sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura ticareti yapabilmek için vergi dairesince mükellefiyet tesis ettirip belge bastırdığı ve sonradan ortadan yok oldukları tespit edilen, defterleri tasdiksiz olan, defter ve belgelerini kanuni bir mazereti bulunmaksızın incelemeye ibraz etmeyen, beyannamelerini vermeyen, işçi çalıştırmayanlar tarafından gerçek bir emtia alımına dayanmaksızın düzenlenen ve gerçeğe aykırı olduğu saptanan faturaların vergi usul kanununda düzenlenmiş biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olsa da bu faturalara itibar edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece savunma hakkının kısıtlandığı, yapılan vergi incelemesi ve takdir aşamasında defter ve belgelerinin incelenmediği, hiçbir zaman sahte fatura düzenlemediği, vergi incelemesinin ve takdir komisyonu kararının toplam iki aylık bir sürede yapıldığı ve yüzeysel olduğu, takdir komisyonu kararlarının dayanağının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı adına, sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2012 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararı üzerine bakılan dava açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesinde idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davaları açılabileceği, 14.maddesinin 3.fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerin dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin veya yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı, bu noktadan usule aykırılık görülürse 15.maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın reddine karar verileceği, bir önceki madenin 6.fıkrasında da, yukarıda belirtilen hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15.madde hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “derdestlik” dava şartlarını düzenleyen 114.maddesinin 1.fıkrasının (ı) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” hükmüne yer verilmek suretiyle doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış, Kanun’nun 115.maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyanın incelenmesinden, davacının 2007 ila 2012 yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki veriler esas alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına dayanılarak tarh edilen 2012 yılına ilişkin vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … sayılı dosyasında dava açıldığı ve mahkemenin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla; davacıya ilgili takdir komisyonu kararı ve ihbarnamelerin tebliğ edildiği, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği, bu durumun davacının savunma hakkını engellendiği tartışmasız olduğu gibi kendisine ait bilgilerin verilmemesi, 213 sayılı Kanunun “Vergi Mahremiyeti” başlıklı 5. maddesi kapsamında değerlendirilemiyeceği dolayısyla yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, akabinde davalı idarece dava konusu vergi ceza ihbarnamelerine vergi tekniği raporu eklenerek yeniden tebliğ cihetine gidilmesi üzerine, davacı tarafından söz konusu vergi ceza ihbarnamelerinin kaldırılması istemiyle … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … sayılı dosyasında dava açıldığı ve … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Ancak, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … sayılı davanın kabul kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin 10/01/2019 tarih ve E:2015/1697, K:2019/9 sayılı kararıyla; davacının ulaşmak istediği halde ulaşamadığını belirttiği bir belgenin veya bilginin olduğundan bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatın kaldırılmasına hükmeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu, bunun üzerine … Vergi Mahkemesi … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla bozma kararına uyarak davanın reddine karar vermiştir. Söz konusu karar tarafların temyize gelmemesi üzerine kesinleşmiştir. Bu durumda, davacının temyize konu davaya ilişkin konusu, sebebi ve tarafları aynı olan mükerrer davayla ilgili karar verilip kesinleştiği anlaşıldığından, temyize konu mahkeme kararında bu husus dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden davanın esastan incelenmesi suretiyle Mahkeme kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde … oranında ve …TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.