Danıştay Kararı 4. Daire 2016/13916 E. 2020/2990 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/13916 E.  ,  2020/2990 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13916
Karar No : 2020/2990

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı adına, verdiği beyanname sebebiyle müteselsil sorumluluk kapsamında düzenlenen 16/03/2010 gün ve 2009/4 ve 5 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı adına, verdiği beyanname sebebiyle müteselsil sorumluluk kapsamında düzenlenen 16/03/2010 gün ve 2009/4 ve 5 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada Mahkemelerinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla ”Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin sorumluluğunun “imzaladıkları beyannamede yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olup olmamasına” bağlı olduğu, olayda da davacının şifresi kullanılarak verilen beyannamelerde yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmadığı yönünde bir iddianın mevcut olmadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kurallarına aykırı bir biçimde kanuni defterlere kayıt yapıldığı veya kendisine verilen bilgi ve belgelerin kaydedilmediği, mali tablolara yansıtılmadığı, tutulan kayıtların davacıya verilen bilgi ve belgelerden farklılık arzettiğine ilişkin davalı idarece somut bir tespit yapılmadığı, bu nedenle, ilgili mükellefin sahte fatura komisyon kazancına ilişkin tarhiyattan davacının müteselsil sorumlu tutulmak suretiyle davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle verilen kabul kararının, Danıştay Dördüncü Dairesinin karar düzeltme aşamasında verdiği 07/05/2015 tarih ve E:2014/8562, K:2015/1981 sayılı kararı ile bozulması üzerine Mahkemece verilen … tarih ve E:… K:… sayılı ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 10/02/2016 tarih ve E:2016/24 K:2016/160 sayılı kararı ile temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, kararın temyizen incelenmek üzerine Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kurallarına aykırı bir biçimde kanuni defterlere kayıt yapıldığı veya kendisine verilen bilgi ve belgelerin kaydedilmediği, mali tablolara yansıtılmadığı, kayıtların davacıya verilen bilgi ve belgelerden farklılık arz ettiğine ilişkin davalı idarece somut bir tespit yapılmadığı, bu nedenle ilgili mükellefin sahte fatura komisyon kazancına ilişkin tarhiyattan davacının müteselsil sorumlu tutularak adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kabul kararının yerinde olmadığı, mükellef … Isı Sis. Prj. Müh. Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen 27/01/2009 tarih ve VDENR-2009-999/03 sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun V. bölümünde şirketin 01/03/2008 tarihinden itibaren komisyon karşılığında sahte fatura ticareti yaptığının tespit edildiği, mükellef şirketin 2008/Haziran dönemi katma değer vergisi beyannamesi ile 2008/Nisan-Haziran dönemine ait muhtasar beyannamesini internet kanalı ile gönderen meslek mensubunun davacı … olduğunun tespit edildiği ve müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu, beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellef ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacaklarının belirtildiği, meslek mensuplarının bilerek kullandıkları ve harici bir araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacakları, sorumluluğun tespitinde sorumlulukla bağlantılı olarak ortaya çıkan vergi ziyaının varlığının yeterli olacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu, bu hükme göre beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı öngörülmüştür.
Öte yandan Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında 4 Sıra No.lu Genel Tebliğinde; sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibatın bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada, dava konusu ödeme emrinin davacının bağlı bulunduğu Mithatpaşa Vergi Dairesi yerine mükellef şirketin bağlı olduğu Maltepe Vergi Dairesi tarafından düzenlenmesi usule ve hukuka uygun olmadığından, ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin davacının bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından düzenlenmemesinin, esasa müessir bir hata olmadığı, dolayısıyla Dairemizce işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.