Danıştay Kararı 4. Daire 2016/13806 E. 2020/4688 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/13806 E.  ,  2020/4688 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13806
Karar No : 2020/4688

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :…Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2007-2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ait muhtelif türdeki amme alacaklarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen … tarihli ve … ana takip no’lu ödeme emrinin … dosya numarası ile takip edilen kısımlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaf konusu olayda davacının da aralarında bulunduğu on kişi için idarece re’sen adi ortaklık tesis edildiği ve adi ortaklık adına yapılan cezalı tarhiyatlar ile kesilen özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarına ilişkin düzenlenen ihbarnamelerin sadece ortaklardan … ve …’in ikamet adresine posta yoluyla tebliğ edilmek üzere gönderildiği, bir kısmının posta yoluyla tebligatların yapıldığı, posta yoluyla tebligatı yapılamayan ihbarnamelerin de ilanen tebliğinin yapılarak ortak sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlendiği, her ne kadar adi ortaklıklarda, ortaklık adına düzenlenen ihbarnamelerin ortaklardan birisine tebliğ edilmesi yeterli olsa da, bu hususun ihtilaf konusu olayda olduğu gibi adi ortaklığın idarece re’sen tesis edildiği durumlarda geçerli olmadığı, adi ortaklığın re’sen tesisi işleminden ortakların kendi adlarına ödeme emri gönderildiğinde haberleri olduğu, bu durumda savunma hakkının kısıtlandığı, davacıya ortaklık adına düzenlenen ihbarnameler tebliğ edilmeksizin ortak sıfatıyla ödeme emri düzenlendiğinden, davacı bakımından kesinleşmeyen amme alacağının tahsili için düzenlendiği sonucuna varılan ödeme emirlerinin ihtilaf konusu kısımlarında yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hükümleri yer almaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ Esasları” başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun “Tebliğ Evrakının Teslimi” başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Biodizel Üret. Kim. Ür. İnş. Tur. Taş. Pet. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 09/03/2010 tarih, 19 sayılı vergi tekniği raporu uyarınca, şirketin akaryakıt kaçakçılığı yaptığından ve sahte belge düzenlediğinden bahisle örgüt üye ve liderlerinden oluşan ve davacının da aralarında bulunduğu … ve … adı altında adi ortaklık mükellefiyeti tesis edildiği, ortaklık adına 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemleri için yapılan cezalı katma değer vergisi tarhiyatları ile kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin düzenlenen ihbarnamelerin ortaklardan … ve …’in ikamet adresine posta yoluyla tebliğ edilmek üzere gönderildiği, ödeme emri içeriğindeki bir kısım ihbarnamelerin posta yoluyla tebliğ edildiği bir kısmının ise posta yoluyla tebliğ edilemediğinden bahisle ilanen tebliğ edilerek, kesinleşen amme alacaklarının vadesinde ödenmediğinden bahisle tahsilleri amacıyla adi ortaklık adına … sayılı ve … sayılı ödeme emrinin düzenlendikten sonra ortaklarından olan davacı adına ortak sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemenin … tarihli ara kararı ile ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin ve ödeme emrilerinin tebliğine ilişkin bilgi ve belgenin istenilmesi üzerine davalı idarece verilen ara karar cevapta; davacının ortağı olduğu adi ortaklık adına düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiği, ancak ödeme emrinin ilanen tebliğine ilişkin ilan listesi, ilan tutanakları ve ilan yazısının mahalle muhtarlığına gönderilmesine ilişkin yazıları ile ödeme emrinin ortağın bilinen adresine tebliğ edilmesine ilişkin olarak düzenlenen adres tespit tutanaklarının takip dosyasında bulunamadığı, dava konusu ortaklık adına düzenlenen 2008/12 dönemine ait vergi/ceza ihbarnamesinin 16/03/2011 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebliğ alındısının tarh dosyasında bulunamadığı belirtilmiştir.
Bu durumda; davalı idarenin, dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin tebliği hususunda, anılan şekil şartına uyulduğunu ispat edemediği anlaşıldığından ve kesinleşmiş bir amme alacağından bahsedilemeyeceğinden, sonucu itibariyle hukuka uygun olan temyize konu Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.