Danıştay Kararı 4. Daire 2016/13120 E. 2020/3697 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/13120 E.  ,  2020/3697 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13120
Karar No : 2020/3697

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2011/2, 6, 7, 8, 9, 10 ve 12. dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı … Malmüdürlüğü mükellefi … İnşaat Petr. Ür. Nak. Oto San. Ltd. Şti. hakkındaki tespitler incelendiğinde; anılan firmanın alış yaptığı mükelleflerin tamamı hakkında sahte belge düzenledikleri yönünden yapılmış tespitler ve sürmekte olan incelemeler bulunmasına rağmen uyuşmazlık konusu dönemde yapılmış ve faal olmadığına ilişkin tespit içeren bir yoklamanın bulunmadığı, beyannamelerini verdiği, önemli miktarda vergi borcunu ödediği, ödenmemiş vergi borcunun ise çok düşük miktarda olduğu, fatura içeriği emtianın davacının faaliyet alanıyla uyumlu olduğu, ödemelerin müşteri çekleriyle yapıldığı iddiasının kanıtlanması için inceleme elemanına sunulmuş olan belgelerin irdelemesinin yapılmamış olduğuna ilişkin tespitlerin düzenlediği faturaların sahte olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı anlaşıldığından davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen rapora göre sahte olduğu tespit edilen faturaların ilgili dönemlerde yasal defterlere kaydedildiği, fatura alınan mükellef hakkında düzenlenen raporda sahte fatura düzenlendiği hususunun açık ve yeterli bir şekilde tespit edildiği, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Ahşap koruma kaplama faaliyetinde bulunun davacı şirketin 2010 yılında KDV dahil 135.859,65 TL tutarında 5 adet fatura aldığı … Mal müdürlüğü mükellefi … İnşaat Petr. Ür. Nak. Oto San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … gün ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; şirketin 24/06/1997 tarihinde kablolu trenler, teleferikler ve telesijerler ve diğer şoförlü taşıtlarla başka yerde sınıflandırılmamış kara yolu taşımacılığı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 25/06/1997 tarihli yoklama fişinde şirketin 24/06/1997 tarihinde kurulduğu, sermayesinin 20 ortak paya bölündüğü ve 18 hissenin …’a 2 hissenin ise …’a ait olduğu, işçi çalıştırılmadığı, işçi çalıştırılacağı zaman bilgi verileceği, şirket adına telefon ve faks cihazının bulunmadığı ve mükellef şirketin herhangi bir araç kaydının bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, defter ve belge isteme yazısının şirket müdürünün mernis adresinde ikamet eden oğlu …’a tebliğ edilmesine karşın defter ve belgelerin inceleme için ibraz edilmediği, mükellef şirketin ortak ve müdürü olan …’ın hakkında sahte belge düzenleme fiilini işlediği yönünde vergi tekniği raporu bulunan Tasf. Hal. … Nak. Harfiyat İnş. Kazı Tah. San. Tic. Ltd. Şti’nin de ortağı olduğu ve yine aynı şekilde hakkında sahte belge düzenleme fiilini işlediği ve sahte belge düzenleme şüphesiyle incelemenin devam etmekte olduğu Tasf. Hal. … İnş. Pet. Ürü. Teks. Kuy. Nak. San. Ltd. Şti.’nin de ortağı ve yöneticisi olduğu, mükellef şirketin de aralarında bulunduğu bir grup şirket hakkında yapılan Risk Analiz Çalışması sonucuna göre düzenlenen 19/02/2014 tarih ve 1 sayılı raporla mükellef şirketin mal alışı yapmış olduğu firmaların büyük çoğunluğu hakkında sahte belge düzenleme açısından risk taşıdıkları, birbiriyle ortaklık ve akrabalık ilişkisi bulunduğu, şirket adreslerinin birbirine yakınlığı sebebiyle sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ve kullanma faaliyetini aralarında bir organizasyon oluşturacak şekilde gerçekleştirdikleri kanaatine ulaşıldığı, mükellef şirketin katma değer vergisi matrahları yüksek olmasına rağmen ödenecek katma değer vergisinin ya çok düşük olduğu ya da hiç olmadığı, mükellefin hiçbir dönem işçi çalıştırmadığı, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde sunduğu bilançolarında duran varlık toplamlarının 0,00 TL olduğu inceleme yapılan dönemlerde yaklaşık olarak 60.000.000,00 TL ciro yapan şirketin herhangi bir duran varlığa sahip olmamasının normal ve mutad olmayan bir duruma karine teşkil edeceği, ödenmiş sermaye tutarının 100.500,00 TL olduğu ve yıllık cirosu ortalama 12.000.000,00 TL olan şirketin bu tutarda bir ödenmiş sermayesinin bulunmasının içerisinde bulunduğu sektörün şartları ile birlikte değerlendirildiğinde ticari teamüllere uygun olmadığı, önemli miktarda vergi borcu ödemesinin 2006, 2007, 2008 ve 2009 hesap dönemlerine ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun kapsamındaki matrah artırımına ilişkin tahakkuklara istinaden yapılmış ödemeler olduğu, şirketin BA formu ile alış yaptığı firmaların haklarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı veya sahte belge düzenleyicisi oldukları tespit edilen firmalardan yapıldığı, mükellefin BA formuyla bildirilen alış tutarları ile ilgili dönem indirilecek katma değer vergisi tutarlarının uyumsuz olduğu, 2013 döneminde BA-BS formlarında hiç alımı bulunmamasına rağmen 150.000,00 TL satışı bulunduğu, 2010 döneminde mal ve hizmet sattığı … Mal Müdürlüğü mükellefi … Pet. İnş. Nak. Taah. Mim, Müh. Tek. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, aralarında mükellef şirketin de bulunduğu kurumların birbirlerinin girdi veya çıktılarını açık veya fazla durumuna göre dengeleyerek, sahte belge kullanıcısı olan üçüncü kişi veya kurumlara bir organizasyon halinde sahte belge sağladıkları hususlarının tespit edildiği, mükellefiyetinin vergi dairesi tarafından 31/12/2013 tarihi itibarıyla resen terkin edilmesi gerektiği ve mükellef şirketin 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında düzenlediği tüm faturaların gerçek mal ve hizmet satışı olmaksızın komisyon karşılığında düzenlenmiş sahte belgeler olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirketin beyan edilen hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye sahip olmaması, işyeri ve sermaye kapasitesinin yetersizliği, herhangi bir taşıtının olmaması ve çalışan işçi beyanında bulunmaması, yüksek tutarlı cirolar bildirmesine rağmen hiç veya cüzi miktar ödenecek katma değer bildirimlerinde bulunması, mükellefin beyan etmiş olduğu Ba bildirimleri ile ilgili dönem katma değer vergisi beyanları içerisinde yer alan indirilecek katma değer vergisine esas alınan tutarlarlar arasında yüksek derecede uyumsuzluklar bulunması, mükellefin gerekse mükellef ile yoğun ticari ilişkileri olan şirketlerin sahte belge düzenleme açısından risk taşımaları ve birbirleri ile ortaklık ve akrabalık bağlantısı içerisinde bulunmaları hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde adı geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından davacı adına re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle davanın kabulüne ilişkin kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.