Danıştay Kararı 4. Daire 2016/12626 E. 2020/4255 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/12626 E.  ,  2020/4255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12626
Karar No : 2020/4255

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik İnşaat Turizm Gıda Tekstil Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca re’sen tarh edilen 2009/5,6,8,10,11 dönemlerine ilişkin tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefleri … Elk. Elekt. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … Elektrik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığının açık ve somut bir şekilde ortaya konulamamış olması nedeniyle anılan mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirim olarak kabul edilmemesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda ve somut tespit bulunmadan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtilaflı dönemlerde hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften fatura aldığı ve alınan faturaları yasal defterlerine kaydettiği hususunun somut olarak tespit edildiği, belge düzenlenmediği gerekçesiyle özel usulsüzlük cezası kesildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İhtilaflı dönemlerde davacının fatura aldığı mükellefler hakkında tanzim olunan vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından cezalı tarhiyatlar yönünden Vergi Mahkemesi kararının bozulması, özel usulsüzlük yönünden ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının 2009/5,6,8,10,11 dönemlerinde 55 adet KDV dahil 522.329,27 TL tutarında fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi … Elk. Elekt. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim olunan … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; defter ve belgelerin ibraz edilmediği, … tarihli işe başlama yoklamasında; iş yerinin 20 m2 olup 4.katta bulunduğu, 250 TL kira ödediği, ofis malzemelerinin mevcut olduğu, işçisinin olmadığı, 22/03/2011 tarihinde ortaklık yapısının tamamen değiştiği, 24/01/2013 tarihinde yapılan yoklamada; ödevlinin adresi 1,5 sene önce terk ettiği, diğer adresine gidildiği ve halen kapalı ve boş olduğu tespitlerinin yapıldığı, yasal defterlerin tasdik ettirilmediği, kurumlar vergisi beyanname ekinde yer alan bilançolara göre faaliyetin sürdürülebileceği herhangi bir varlığının bulunmadığı, raporun tanzim tarihi itibarıyla vergi dairesine 67.556,21 TL borcunun bulunduğu, karşılık BA BS formlarının verilmediği, mal ve hizmet alımı yapıldığı bildirilen mükelleflerin birçoğu hakkında vergi tekniği raporu, olumsuz tespit vs. bulunduğu, 2009 yılı KDV matrahının 12.552.575,57 TL olduğu, 2011 ve 2012 yıllarında ise sırasıyla 22.449.139,24 TL ve 13.706.114,69 TL tutarında matrah beyan edildiği, 2010,2011 ve 2012 yıllarına ilişkin mal ve hizmet alımına ilişkin bildirim tutarlarının ise sırasıyla 12.766.064,00 TL, 22.157.750,00 TL, 37.005.664,00 TL olduğu, şirketin matrahlarının çok yüksek olmasına rağmen ödenecek vergi beyanlarının çok düşük tutarda olduğu, kuruluşundan itibaren düzenlenen tüm faturaların sahte belge olarak nitelenmesi gerektiği tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Davacının 2009/8,10,11 dönemlerinde 22 adet KDV dahil 277.344,78 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hakkında tanzim olunan … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; 24/06/2009 tarihi itibarıyla evlerde kullanım amaçlı toptan elektrik malzeme ticaretinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 03/07/2009 tarihli açılış yoklamasında; iş yerinin 25m2 lik dükkanın bir bölümü olduğu, aylık kirasının 400,00 TL olduğu ve çalışanının bulunmadığı, iş yerinde büro malzemeleri, raflar ve az miktarda ticari emtia olduğu, 27/06/2011 tarihli yoklamada; mükellefin yerinde olmadığı, herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, bilinen adreslerinde bulunamaması nedeniyle 27/06/2011 tarihinde re’sen terk ettirildiği, 2009/Haziran dönemine ait KDV beyannamesinin matrahsız verildiği, 2009/Temmuz ila Aralık döneminde toplam 11.727.417,96 TL KDV matrahı beyan edildiği, şirket sermayesinin 150.000,00 TL olduğu, şirkete ait defter ve belgelerin incelenmek üzere istenildiği, 2009 yılında şirketin kanuni temsilcisi olan şahsa tebligat yapıldığı ancak defter ve belgelerin ibraz edilmediği, 2011 yılında kanuni temsilci olan kişiye gönderilen defter belge istenmesine ilişkin yazının tebliğ edilemediği, 2009 yılında ayrı ayrı olmak üzere 40 cilt fatura, 40 cilt sevk irsaliyesi basımı yaptırıldığı, Ba-Bs bildirim analizinde 2009 yılında 980 belge karşılığında 11.629.857,00 TL satış beyan edilirken karşı firmalarca 10.342.761,00 TL alış bildirdikleri, 2009 yılında mal ve hizmet alımında bulunduğu firmaların tamamına yakınının sahte fatura düzenleyicisi firmalar olduğu, şirketin gerçekte mal ve hizmet teslimi yapmak üzere faaliyete geçmediği, düzenlediği faturaların tamamının sahte fatura olduğu yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, anılan mükelleflerin herhangi bir mal stoğunun olmadığı, beyan edilen matrahı kapsayacak iş yeri donanımına sahip olunmadığı, adlarına kayıtlı herhangi bir araç ve depo bulunmadığı, Ba-Bs analizlerinde uyumsuzluk bulunduğu, mal alımı yapılan firmalar hakkında olumsuz tespitlere yer verildiği, vergi borçlarının ödenmediği anlaşıldığından adı geçen mükelleflerin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği sonucuna ulaşılmış olup, Mahkeme kararının cezalı tarhiyatları kaldıran hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının ise ….’nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05/11/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına cezalı tarhiyatlar yönünden kısmen katılmıyorum.