Danıştay Kararı 4. Daire 2016/12618 E. 2020/4286 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/12618 E.  ,  2020/4286 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12618
Karar No : 2020/4286

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ihtilaf konusu dönem gelir vergisi matrahının takdiri için 17/12/2014 tarihinde takdire sevk edildiği, re’sen takdir sebebinin takdire sevk edildiği tarihte değil, takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra davacı hakkında düzenlenen 01/06/2015 tarihli vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, takdire sevk nedeni gerçekleşmeden takdire sevk işleminin yapılmış olması, ortada herhangi bir takdire sevk nedeni olmadan zamanaşımının kesilmesi amacıyla yapılan takdire sevki yersiz ve usulsüz hale getirdiği, usulsüz takdir komisyonuna sevk işlemi zamanaşımını kesmeyeceğinden ve dava konusu tarhiyatlara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi ile zamanaşımı süresi dolduktan sonra 08/10/2015 tarihinde tebliğ edilen dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 17/12/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilerek işleyen zamanaşımı durduğu, takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin de zamanaşımı süresinin dolmasına kalan süre içerisinde davacıya tebliğ edildiği belirtilerek zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, esas yönünden ise, davacının ihtilaf konusu taşınmazlar nedeniyle elde etmiş olduğu gelirleri defter kayıtları ile beyanlarına doğru bir şekilde yansıtmadığının tespiti üzerine davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği baz alınarak takdir komisyonu kararına istinaden yapılan ihtilaf konusu tarhiyatın yerinde olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği belirtilmiş; 114. maddesinde ise, “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.” denilmiştir. Buna göre, takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re’sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
213 sayılı Kanunun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde, vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilir. Kanunun 74. maddesinde, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Sözü edilen yasa kuralları uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Takdir komisyonuna sevk edilme sebepleri ise mahkemece ayrıca değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2009 yılı gelir vergisinin re’sen takdiri için 17/12/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 09/09/2015 tarihli takdir komisyonu kararlarıyla matrah takdirinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2009 yılına ilişkin olarak 31/12/2014 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 17/12/2014 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi ile 213 sayılı Kanunun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresi durmuş olup, davaya konu cezalı tarhiyat ise zamanaşımı süresi içerisinde 08/10/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiğinden, işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı ve dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.