Danıştay Kararı 4. Daire 2016/12596 E. 2020/4685 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/12596 E.  ,  2020/4685 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12596
Karar No : 2020/4685

TTEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni Temsilcisi olduğu … İletişim Telekomünikasyon Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden sahte fatura kullandığı ileri sürülerek 2010/1, 2, 3, 4, 5, 6 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının kanuni temsilcisi olduğu şirkete fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefleri … Haberleşme Elekt. Ür. İth. İhr. Paz. Ltd. Şti. hakkında yapılan incelemelerde, anılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğunu ortaya koyabilecek bir verinin yer almadığı anlaşıldığından, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, adı geçen şirket hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda yer verilen tespitlere göre düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin katma değer vergisi indirimlerinden bu faturalara isabet eden kısmın çıkarılmasıyla yapılan tarhiyatta ve kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Fatura alınan …Vergi Dairesi mükellefi …Haberleşme ve Elektrik Paz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında 14/01/2014 tarihli ve 2014-A-397/1 sayılı vergi tekniği raporunun düzenlendiği, raporda 2009 ila 2012 yılı hesaplarının incelendiği, rapora istinaden yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılması istemiyle dava açılmadığı, mükellefiyetinin 31/05/2011 tarihi itibariyle re’sen terkin edildiği, telekomünikasyon ekipman ve parçalarının toptan ticareti işiyle uğraşmak üzere Ocak-2008’de mükellefiyet tesis ettirdiği, 2009 ilâ 2012 yıllarına ait defter-belgelerini vergi incelemesi için ibraz etmediği, en son ortaklarının %99 hisseli … ve %1 hisseli … olduğu, 15/09/2009 tarihinde kanuni temsilciliğini …’in üstlendiği; …’in 24/09/2010 tarihinde tescil edilen karar ile hisselerini …’a devrettiği ve …’ın kanuni temsilci seçildiği, mükellefin 22/07/2010 ve 20/01/2011 tarihlerinde adres değişikliği yaptığı, mükellefin 40 cilt fatura bastırdığı, mükellefin tarh dosyasında 2009 ila 2012 yıllarına ait defter tasdik bilgilerinin bulunmadığı, 2010 ve sonraki yıllara ilişkin muhtasar beyannameleri ile kurumlar vergisi beyannamelerini vermediği, 2009/5-2011/5 dönemleri arasındaki toplam matrahın … TL, tahakkuk eden KDV’nin … TL ve ödenecek KDV’nin … TL olduğu, mükellefin tahakkuk eden vergilere ilişkin hiç ödeme yapmadığı, Ba-Bs analizlerine göre, 2009 ila 2012 yılları arasında mükelleften alış beyan edilen tutarın … TL olduğu, 2009-2010 yıllarında alış yaptığı mükelleflerden 18’i hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunduğu, 01/02/2008 tarihli işe başlama yoklamasına göre, işyerinin 80 m2 olduğu, 1 işçinin bulunduğu, mükellefin toptan cep telefonu ticareti ve tamir işine başladığı, aynı işyerini … İletişim Elektronik Ür. İth. İhr. Paz. Ltd. Şti. ile birlikte kullandığı, işyerinde demirbaş olarak 8 adet çalışma tezgahı, 8 adet bilgisayar, 2 adet masa, 12 koltuk, 3 havye, 3 evrak dolabı, 2 klima bulunduğu; 10.6.2009 ve 12.11.2009 tarihli yoklamalara göre, şirketin faal olduğu, 5 işçisinin bulunduğu, ihracat ve imalatın olmadığı, şube ve deposunun bulunmadığı, 22/12/2010 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, 27/09/2011 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin yaklaşık 1 yıl önce adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, 20/12/2011 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, nakil bildirimi sonrası yeni adreste yapılan 09/12/2011 tarihli yoklamaya göre, böyle bir adresin mevcut olmadığı, 09/12/2013 tarihli defter-belge yazısını 12/12/2013 tarihinde tebellüğ eden kanuni temsilcisi … tarafından gönderilen 26/12/2013 tarihli cevabi mektupta, adı geçenin, “şirkete çaycı-odacı olarak girdiğini, … isimli şahsın şirketin vergi borçları olduğunu söyleyerek 3 aylığına şirketi üzerine almasını istediğini ve kendisinin şirketi devraldığını, şirketin defter-belgelerini hiç görmediğini ve almadığını, …’nun bildiği kadarıyla cezaevinde olduğunu, o dönemde kendisini iş amacıyla …’a gönderdiklerini, … isimli şahsın kendisinden genel vekaletname alıp usulsüz işlemleri yaptığını, bu şahsın nerede olduğunu bilmediğini, mağdur olduğunu” beyan ettiği, … isimli şahsın Mernis’te adresine rastlanmadığı, vekaletnamedeki adresinde de kendisine ulaşılamadığı, muhtasar beyanlarının kira ve serbest meslek ödemelerine ilişkin olduğu ve mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin yasal defter-belgelerini vergi incelemesi için ibraz etmemesi, çok sayıda fatura bastırması, tarh dosyasında yasal defterlerin tasdikine ilişkin bilgilerin bulunmaması, 2010 yılı ve sonrası dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini vermemesi, yüksek tutarlı matrahlara kıyasla çok az ödenecek vergi hesaplaması ve tahakkuk ettirdiği vergileri ödememesi, alış yaptğı firmaların önemli bir kısmı hakkında vergi tekniği raporu bulunması, yoklamalarla tespit edilen kapasitesinin beyan edilen yüksek tutarlı matrahları sağlamaya elverişli olmaması, ihtilaflı yıldaki yoklamalarda mükellefe işyeri adresinde rastlanmaması, en son kanuni temsilcisinin şirket işlerinden haberdar olmadığını beyan etmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, mükelleflerin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve düzenlemiş olduğu faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından, bu faturalar nedeniyle ihtilaflı dönemlerde davacı adına, şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan vergi cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.