Danıştay Kararı 4. Daire 2016/11963 E. 2020/5824 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/11963 E.  ,  2020/5824 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11963
Karar No : 2020/5824

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Tahhüt Otomotiv Taşımacılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığı ileri sürülerek hakkında düzenlenen inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2010/3,4,5,6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasın kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Yapı Malzemeleri Dış Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin alınan faturaların sahte olduğunun kabule yeterli olmadığı gerekçesiyle bu faturalara isabet eden tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporuyla, hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği hususunda vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte belgeleri yasal kayıtlarına intikal ettirildiği, tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin ve kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin diğer temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi Tas.Hal. .. İnşaat Yapı Malzemeleri Dış Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen … tarih ve …. sayılı Vergi Tekniği Raporunda; Safa Yapı İnşaat olarak inşaat malzemeleri alım/satım işini yapmak üzere 13/10/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 05/10/2010 tarihinde ünvan değişikliği ile … İnşaat Yapı Malzemeleri Dış Tic. Ltd. Şti olduğu, 05/01/2011 tasfiye sürecine girildiği, yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz yazısı tebliğ edilemediğinden incelemenin tarh dosyası üzerinden yapıldığı, 19/10/2009 tarihli yoklama; muhtelif büro malzemeleri bulunduğu, şube-deposu olmadığı, 25/01/2010 tarihli yoklama; muhtelif büro malzemeleri bulunduğu, 15/11/2009 tarihinden itibaren farklı bir adreste deposunun olduğu, 11/03/2010 tarihli yoklama; muhtelif büro malzemeleri, 2 çalışanı, deposunda ise yaklaşık 7.000 TL tutarında malzeme olduğu, 15/04/2010 tarihli yoklama; muhtelif büro malzemeleri, adresin müşterek kullanıldığı,17/04/2010 tarihli yoklama; depo adresinin değiştiği, 07/12/2010 tarihli yoklama; yeni adres ve depo adresi olduğu, 19/01/2012 tarihli yoklama; adres kapalı, görüşme mektubu bırakılıyor; cevaben 880 TL kira 10/12/2010 tarihinden itibaren gayrıfaal oldukları beyanı, 2009 yılı katma değer vergisi matrahının 654.178,50 TL oluduğu, diğer firmaların bildiriminin ise 649.763,00 TL olduğu, 2010 yılı katma değer vergisi matrahının 14.453.230,72 TL olduğu, diğer firmaların bildiriminin ise 14.364.407,00 TL olduğu, mükellefin alım yapıtığı firmaların tamamına yakını hakkında olumsuz tespitler olduğu, 47.771,00 TL ödenmemiş vergi borcu olduğu, şirket ortaklarının haklarında sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunan başka firmaların da ortağı oldukları tespit ve değerlendirmelerine yer verilerek düzenlenen faturaların sahte olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, katma değer vergisi matrahlarının yüksek olduğu, mal aldığı mükelleflerin tamamı hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, bir kısım vergi borçlarının ödenmediği, mükellefin 2009/10. Ayda faaliyete başladıktan sonra yaklaşık 18 aylık sürede 15.000.000,00 TL hasılat elde etmesinin ticari icaplara uygun olmadığı, belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı, bu ciroları elde ettikten kısa bir süre sonra tasfiye sürecine girdiği dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu …Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının, tarhiyatlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.