Danıştay Kararı 4. Daire 2016/11659 E. 2020/4888 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/11659 E.  ,  2020/4888 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11659
Karar No : 2020/4888

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hazır Beton ve İnşaat Malzemeleri Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen 2011/10,11 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Pet. İnş. Nak. Oto. Elekt. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve hesap dönemi kapanmasından sonra kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Pet. İnş. Nak. Oto. Elekt. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 25/04/2014 tarih ve 2014-A-1489/6 sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; 19/03/2009 tarihinde E-5 karayolu … km … Köyü …/… adresinde akaryakıt ticareti faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/12/2012 tarihinde mükellefiyeti re’sen terkin ettirildiği, 20/03/2009 tarihli işe başlama yoklamasında, işyerinin 35 m² büro ve 970 m² civarı açık alandan oluştuğu, aylık 250 TL kirasının olduğu, işçi çalıştırılmadığı, 2 adet akaryakıt pompasının bulunduğu, 24/10/2010 tarihli yoklamada adresin kapalı olduğu, adreste büfe işletmeciliğinden dolayı başka bir mükellefin faaliyette olduğu, 03/03/2011 tarihli yoklamada da bezer hususların tespit edildiği, iş yerinin 31/012010 tarihinden itibaren kapalı olduğu, 20/04/2012 tarihinde iş yerine vergi/ceza ihbarnamesinin tebliği amacıyla gidildiği, adresin boş ve kapalı olduğu, 29/06/2012 tarihli yoklamada firmanın 1 yıldır adreste faaliyetinin olmadığı, 05/12/2012 tarihli yoklamada 2011 yılı Aralık ayından itibaren ticari faaliyetinin olmadığı, … Jandarma Komutanlığı’nca farklı tarihlerde birçok kez farklı miktarlarda kaçak akaryakıt ele geçirildiği, faaliyet konusu gerektirdiği halde hiç ÖTV beyannamesi vermediği, 2009 yıllı Ba formunda 234.814,00 TL alım bildirilmesine karşın bu şirkete mal sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirim toplamının 274.141,00 TL olduğu, 2009 yılı Bs bildiriminde bulunulmamasına karşın mal aldığını bildirenlerin Ba formu ile 15.753,00 TL beyanda bulunduğu, 2010 yıllı Ba-Bs bildirimlerinin boş olduğu, 2011 yıllı Ba formunda 3.670.649,00 TL alım bildirilmesine karşın bu şirkete mal sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirim toplamının 1.335.457,00 TL olduğu, 2011 yılı Bs bildirimleri toplamının 2.140.587,00 TL iken, mal aldığını bildirenlerin Ba formu ile 2.453.597,00 TL beyanda bulunduğu, 2012 yıllı Ba formunda 3.384.676,00 TL alım bildirilmesine karşın bu şirkete mal sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirim toplamının 1.052.526,00 TL olduğu, 2012 yılı Bs bildirimleri toplamının 3.367.735,00 TL iken, mal aldığını bildirenlerin Ba formu ile 8.919.395,00 TL beyanda bulunduğu, 2009, 2010, 2011 yılı defterlerini tasdik ettirdiği, vadesi geçmiş … Vergi Dairesi Müdürlüğüne 235.933,89 TL, …Vergi Dairesi Müdürlüğüne 892.957,51 TL vergi borcu bulunduğu, mükellefin alış yaptığı firmaların kimisi hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporları bulunduğu, kimisi hakkında ise olumsuz tespitlerin bulunduğu, resen terk tarihi olan 31/12/2012 den sonra 2013 ve 2014 yılında da mal hizmet alışı yaptığı, beyanname vermeye devam ettiği tespitleri birlikte değerlendirilerek mükellefin 19/03/2009 tarihinden itibaren düzenlediği faturaların sahte olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Anılan mükellef hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, adı geçen firmanın yüksek tutarlı cirolar yapmasına rağmen, yapılan yoklamada bu hacimde iş yapmasına imkan verecek donanıma sahip olmadığı, 2010 yılından itibaren yapılan yoklamalarda adreslerinde bulunmadığı, hiç bir işçi çalıştırmaksızın söz konusu emtia ile bu kadar yüksek cirolar ile iş yapmasının ticari teamüllere aykırı olduğu, re’sen terk tarihinden sonra alış yaptığı, mal alımı yaptığı firmalar hakkında olumsuz tespitlere yer verildiği, dolayısıyla, davacıya düzenlenen faturaların gerçekte yapılan bir mal satın alımını ve hizmet ifasını yansıtmadığı sonucuna ulaşıldığından Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Özel usulsüzlük cezası yönünden ise, özel usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirecek koşulların olayda gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda yapılacak değerlendirmeye göre yeniden bir karar verileceği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.