Danıştay Kararı 4. Daire 2016/11227 E. 2020/3595 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/11227 E.  ,  2020/3595 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11227
Karar No : 2020/3595

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2010/1,4,5,7,8,9,10,11,12 dönemleri için res’en tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura kullandığı … Vergi Dairesi mükellefi …Maden Hafriyat İnşaat Nak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden; firmanın gerçek bir ticari ilişki olmaksızın sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğine ilişkin makul bir şüphe uyandırsa da davacıya fatura düzenlediği tarihlerde yapılan yoklamada adresinde bulunmasından ötürü bu firmadan olan faturaların sahte olduğunu kabul etmeye imkan bulunmadığı, vergi inceleme raporlarına istinaden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Raporla davacının sahte fatura düzenleyen şahsın faturalarını defterlerine kaydettiği ve katma değer vergilerini indirim konusu yaparak vergi kaybına sebebiyet verdiği hususlarının tespit edildiği, tarhiyatların kanun ve usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Madencilik Hafr. İnş. Nak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 26/12/2013 tarih ve 2013-A-1525/44 sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı ile zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi, kazı ve hafriyat işleri faaliyetinde bulunmak üzere 28/01/2008 tarihinde mükellefiyetinin tesis ettirdiği, adreste bulunamaması üzerine 14/05/2011 tarihi itibariyle mükellefiyeti resen terk ettirildiği,defter belge isteme yazısının adreste bulunamadığından tebliğ edilemediği, 30/01/2008 tarihli yoklamada işyerinin büyüklüğü ve müştemilatının 100m2 olduğu, işyerinde muhtelif büro malzemeleri bulunduğu, 24/12/2009 tarihli yoklamada şirket merkezinin 100m2′ lik dairede ofis olduğu, işyerinde şirket çalışanı …’in bulunduğu, kendisiyle yapılan görüşmede şirketin fiili faaliyetinin hafriyat işi olduğu, yoklama tarihi itibariyle … Madencilik …Şantiyesi demir madeni şantiyesinde dekopaj işi yaptıkları, aynı zamanda …Maden Ltd. Şti’.ne ait … ilçesi …köyünde dekopaj işi yaptıkları, 16/03/2010 tarihinde … ilçesi … köyü şantiyesinde yapılan yoklamada …Madencilik Hafr. İnş. Nak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin herhangi bir faaliyetinin olmadığı; 14/04/2010 tarihinde … Madencilik … şantiyesinde yapılan yoklamada …Madencilik Ltd. Şti.nin 2009 mart ayı içinde dekopaj ve maden üzeri açma hafriyatı depolama işine başladığı ve çalışan işçilerinin sayısının 9 ile 11 arasında olup dönemsel olarak değiştiği, söz konusu şirketin şantiyedeki faaliyetine 15/01/2010 tarihinde son verdiği; 10/01/2011 tarihli şirket merkezinde yapılan yoklamada şirketin söz konusu adreste faaliyetine devam ettiği, ilgili şirketin deposu ve şantiyesinin bulunmadığı; 14/12/2011 tarihli yoklamada söz konusu adreste başka bir firmanın 12/04/2011 tarihinden bu yana faaliyet gösterdiği ve …Madencilik Ltd. Şti.nin yaklaşık 11 ay önce faaliyetine son verdiği, 22/01/2013 tarihli yoklamada adresin ikametgah adresi olduğu, adreste oturan kişinin ödevliyi tanımadığı ve nerede olduklarına dair bilgisinin olmadığını beyan ettiği, 09/04/2013 tarihli yoklamada şirketin ilgili adreste bulunmadığı, 2012/5. ayında taşınmış olduğunun mal sahibi … tarafından beyan edildiğinin tespit edildiği, 2008 ila 2011 defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, 2008 de birer cilt fatura ve taşıma irsaliyesi bastırdığı, 2008 ila 2010 yılları Ba-Bs bildirimleri uyumlu olduğu, 2011 yılında Ba formu ile 61.352.508,00 TL alış, Bs formu ile 6.277.397,00 TL satış beyanı, 2012 yılında 3.405.774,00 TL alış, 4.874.723,00 TL satış beyanı, 2011 yılı KDV matrahı beyanının 6.279.797,68 TL, 2012 yılı KDV matrahı beyanının 4.607.289,41 TL olduğu, fatura aldığı firmalar hakkında sahte fatura düzenlediklerine ilişkin vergi tekniği raporları olduğu, tespitlerine yer verilerek kuruluşundan itibaren düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Bu durumda, anılan mükellefin şirket merkezinde 10/01/2011 tarihinde yapılan yoklamada şirketin söz konusu adreste faaliyetine devam ettiği, ilgili şirketin deposu ve şantiyesinin bulunmadığı tespit edilmesine rağmen, 2011 yılında Ba formu ile 61.352.508,00 TL tutarında mal aldığını, Bs formu ile 6.277.397,00 TL mal sattığını bildirdiği, satmadığı malları nerede muhafaza ettiğine ilişkin bir tespit bulunmadığı, kaldıki; mezkur mükellefin belirtilen ciroları gerçekleştirecek ticari bir organizasyona, işçi, depo, şube ve motorlu araç vs. ekipmana sahip olmadığı, 14/05/2011 tarihi itibariyle mükellefiyetinin re’sen terk ettirildiği, ancak 2012 yılında davacıya fatura düzenlenmeye devam ettiğinin görüldüğü, dolayısıyla anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, cezalı katma değer vergisini kaldıran kararda yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.