Danıştay Kararı 4. Daire 2016/10784 E. 2020/4303 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/10784 E.  ,  2020/4303 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10784
Karar No : 2020/4303

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
(… Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Elektrik Otomotiv İnşaat Medikal Kırtasiye Reklam İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlediğinden bahisle tarh edilen 2013 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket tarafından bazen iki, bazen yedi işçi çalıştırılması, işçi primlerinin ve vergilerin ödenmesi, bilinen işyeri adresinde faaliyette bulunulması, ödemelerinin bir kısmının banka kanalıyla yapılması durumlarının da dikkete alınması neticesinde somut verilere dayalı yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların komisyon karşılığında tanzim edilmiş sahte fatura olarak kabul edilmesi suretiyle adına re’sen yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergi tarhiyatında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı adına, sahte fatura düzenlediğinden bahisle tarh edilen 2013/1-12 vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulü yönündeki Mahkeme Kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun ve … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunun düzenlendiği; anılan raporlar ile yapılan tespitlerde, şirket hakkında yapılan ihbar üzerine vergi incelemesine başlanıldığı, defter ve belge ibraz yazısı gereğinin kanuni temsilci … tarafından yerine getirilmesi üzerine defter ve belgeler üzerinden vergi incelemesine başlanıldığı, şirket kanuni temsilcisi tarafından muhtelif tarihlerde farklı şahıslara şirket işleri ile ilgili olarak vekalet verildiği, faaliyete başlanılan dönemden itibaren yüksek tutarlı ciro elde etmesine karşın hesaplanan katma değer vergisi ile indirilecek KDV’nin birbirine çok yakın olduğu, çoğu dönemde ödenecek KDV çıkmadığı, şirketin 2013 döneminde 4.749.387,11-TL tutarında emtia alışında bulunduğu belirlenen firmalar hakkında sahte fatura düzenleme noktasında olumsuz tespitler(özel esaslara alınma, adreste bulunmama vs.) bulunduğu, banka kayıtları ile mükellef kayıtlarının uyumlu olmadığı, konyla ilgili ifadesine başvurulan SMMM …’ın konuyla ilgili bilgisinin bulunmadığını, program hatası olabileceğini, uzun zaman geçtiği için açıklama yapamayacağını ifade ettiği, mükellefin yevmiye defteri ile defteri kebir kayıtları arasında bir uyumun bulunmadığı, hesaplarının denetlenemez ve anlaşılamaz hale geldiği, banka kanalıyla gerçekleşen tahsilat/havale gibi fiktif işlemlerde temsilci ve muhasebeci …’ın önemli rolü olduğu, düzenlenen faturaların ödemelerini kayda almak amacıyla yapılan tüm havale işlemlerinin temsilci ve muhasebeci tarafından gerçekleştirildiği, muhasebeci bu doğrultuda tahsilatları muhasebe kapamalarını yapmak amacıyla havale yapıldığını, tahsilatları da mükellefin vekaleti ile yaptığını ifade ettiği, bu durumun da parasal işlemlerde perdeleme amaçlı olarak yapıldığı kanaati oluşturduğu tespitlerinin değerlendirilmesinden anılan mükellefin düzenlediği belgelerin gerçek bir mal teslimi ve ya hizmet ifasına dayanmayan sahte belgeler olduğu tespitleri yapılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlerden mükellefin yevmiye defteri ile defteri kebir kayıtları arasında bir uyumun bulunmadığı, hesaplarının denetlenemez ve anlaşılamaz hale geldiği, banka kanalıyla gerçekleşen tahsilat/havale gibi fiktif işlemlerde temsilci ve muhasebeci …’ın önemli rolü olduğu, düzenlenen faturaların ödemelerini kayda almak amacıyla yapılan tüm havale işlemlerinin temsilci ve muhasebeci tarafından gerçekleştirildiği, muhasebeci bu doğrultuda tahsilatları muhasebe kapamalarını yapmak amacıyla havale yapıldığını, tahsilatları da mükellefin vekaleti ile yaptığını ifade ettiği, bu durumun da parasal işlemlerde perdeleme amaçlı olarak yapıldığı gördüğünden davacının düzenlediği belgelerin gerçek bir mal teslimi ve ya hizmet ifasına dayanmayan belgeler olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.