Danıştay Kararı 4. Daire 2016/10636 E. 2020/4889 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/10636 E.  ,  2020/4889 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10636
Karar No : 2020/4889

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … (Aynı adreste)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2010/1 dönemi 1 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2010/3,4,5 dönemleri tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden düzenlediği faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, sahte belge kullanımı yönünden incelenen davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile davacının uyuşmazlık konusu tarhiyata neden olan sahte faturaları alarak defterlerine kaydettiği ve faturalarda yer alan katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı hususlarının somut tespitlerle ortaya konulduğu, gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifası olmaksızın katma değer vergisi indiriminden yararlanılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, kanunda ve kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık sözkonusu olmaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili yılda fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; hafriyat ve karayolu ile şehiriçi ve şehirler arası yük taşımacılığı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 02/11/2007 tarihinde yapılan yoklamada şirketin “… Bulvarı … İşhanı … Blok No:… Ostim Yenimahalle” adresinde hafriyat ve nakliyat faaliyetine başladığı, işyeri büyüklüğünün 50 m² olduğu, yoklama tarihi itibariyle çalışan işçinin olmadığı, şirket adına kayıtlı aracın olmadığının Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce tespit edildiği, 21/12/2009 tarihinde yapılan yoklamada; adresin boş olduğu, muhataba ulaşılamadığı, mükellefin adres değişikliğine ilişkin işe başlama ile ilgili hususların tespiti amacıyla 05/01/2010 tarihinde yapılan yoklamada; şirketin … Mahallesi … Sokak No:…/…. Öveçler adresinde 25/06/2009 tarihinde işe başladığı, işyerinin ofis şeklinde olduğu, ortaklarının … ve … olduğu, işyerinin mülkiyetinin …’a ait olduğu ve 200,00-TL kirası olduğu işyerinde 1 işçi çalıştığı, faaliyet konusunun nakliyat, inşaat taahhüt malzemeleri olduğunun tespit edildiği; 03/07/2010 tarihinde yapılan yoklamada, adresin kapalı olduğu, mülk sahibi ile yapılan görüşmede 6 aydır kirasının ödenmediğinden kiralık olduğu, muhtarlık kaydının bulunmadığı, …’ye cep telefonundan ulaşılamadığının tespit edildiği 25/06/2012 tarihinde yapılan yoklamada, adresin devamlı kapalı olduğu, görüşme mektubu bırakıldığı ancak riayet edilmediği, muhtarlık kaydının olmadığının tespit edildiği, mükellef kurumun en son şirket yetkilisi olan …’ün ikametgah adresinde 21/07/2012 tarihinde yapılan yoklamada; …’ün düzenli olarak adrese gelmediği, sağlık durumunun kötü olduğu, görüşme mektubu bırakıldığı ancak tutanak tarihine kadar dönüş yapılmadığından istenilen hususların tespit edilemediği, mükellef kurumun son işyeri adresine 02/10/2012 tarihinde defter belge isteme yazısının gönderildiği ancak adresin kapalı olması nedeniyle tebligatın yapılamadığı, 20/08/2013 tarihli defter belge isteme yazısının ise 27/08/2013 tarihinde …’ün eşine tebliğ edildiği ancak defter ve belgelerin ibraz edilmediği daha sonra kuruluşundan beri şirketin ortağı olan …’nin 2008-2009-2010 takvim yılına ilişkin defter ve belgeleri müfettişlik adresine ibraz ettiği, 2011-2012-2013 yıllarına ilişkin defter ve belgelerin de ibraz edileceği söylenmesine rağmen ibraz edilmediği, 2007 ila 2012 yıllarına ait kurumlar vergisi; 2007/11-12 ila 2012 ve 2013/1-8 dönemleri katma değer vergisi beyannamelerini verdiği, 2008 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 5.953.222,92 olarak beyan edildiği, buna karşın bu şirketten mal alan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 5.668.620,00 TL olduğu, 2009 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 4.797.751,13 TL olarak beyan edildiği, buna karşın bu şirketten mal alan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 4.368.324,00 TL olduğu; şirketin 2010 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 3.690.388,09 TL olarak beyan edildiği, buna karşın bu şirketten mal olan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 3.443.509,00 TL olduğu, 2011 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 6.613.770.41 TL olduğu, buna karşın bu şirketten mal alan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 5.761.967,00 TL olduğu; şirketin 2012 yılı katma değer vergisi matrah toplamının 7.782.287.43 TL olduğu, buna karşın bu şirketten mal alan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 7.730.353,00 TL olduğu; şirketin 2013/1-8 dönemi katma değer vergisi matrah toplamının 1.840.198,00 TL olarak beyan edildiği, buna karşın bu şirketten mal alan mükelleflerin Ba bildirim toplamının 2.145.236,00 TL olduğu, 2007-2008-2009 vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında katma değer vergisi yönünden matrah arttırımı hükümlerinden faydalandığı, 2008-2009-2010 mal ve/veya hizmet alışlarının büyük bir kısmının sahte belge düzenleyicisi olduğu vergi tekniği raporlarıyla tespit edilmiş olan mükelleflerden temin edildiği, … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti. hakkında Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı’na hitaben verilen 08/05/2009 tarihli ihbar dilekçesinde; şirket ortağı ve müdürü olan …’in gelerek … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti.’ni … le birlikte kurduklarını, 10 yıllığına şirket müdürlüğüne seçildiğini; ancak … ye vekalet verdiğini, şirket adına ne kadar fatura kesildiğini bilmediğini, şirketin faturalardaki kumu karşılayacak kadar kum malzemesi alımı yapmadığını, sonradan ortağı ile konuştuğunda bu faturaları bir bedel karşılığında başka firmalara sattığını söylediğini, şirket adına kayıtlı … marka kamyonun 2008 yılında satıldığını söylediğini, yine 01/06/2009 tarihli ihbar dilekçesinde; …’in 08/05/2009 tarihinde … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti.’nin … adına sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenlemeyi gizlemek amacıyla … ve/veya muhasebecisi şirket adına normal olarak çek düzenlediğini, muvazaayı gizlemek amacıyla da çekin arkasına …’nin imzasını alarak başka bir kişi aracılığıyla kendi çeklerini tahsil ettiklerini şifaen anlattığının belirttiği, bu inceleme kapsamında … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı müdürü olan …’in alınan ifadesinde, … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı müdürü olduğu süre içerisinde …’ye vekalet verdiğini, şirketin işleyişiyle ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, şirketin tüm iş ve işlemlerini …’nin yürüttüğünü, şirkette çalışan işçi sayısı hakkında da bilgisinin bulunmadığını, şirket ortağı iken de yevmiyeli olarak kahvehanede çalıştığını, bildiği kadarıyla şirket adına kayıtlı olan çekici dorsenin 2008 yılında satın alınarak 2009 yılında satıldığını, şirket adına faturaları da …’nin düzenlediğini, tahsilatları da onun yaptığını, kimlere fatura düzenlediğini bilmediğini, …’nin halasının oğlu olduğunu belirttiği, … İnş. Pet. Nak. Hafr. Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluş tarihi olan 01/11/2007 tarihinden bu yana düzenlediği tüm faturaların sahte fatura olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Anılan mükellef hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, adı geçen firmanın yüksek tutarlı cirolar yapmasına rağmen, yapılan yoklamada bu hacimde iş yapmasına imkan verecek iş yeri donanıma, araca ve ekipmana sahip olmadığı, mal alımı yaptığı firmalar hakkında olumsuz tespitlere yer verildiği, dolayısıyla bu firmanın gerçekte bir ticari faaliyet için kurulmadığı, amaçlarının sahte fatura tanzimi suretiyle komisyon geliri elde etmek olduğu sonucuna ulaşıldığından, davacı adına söz konusu firmadan gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayalı olarak alınmadığı anlaşılan faturalara ilişkin KDV indirimlerinin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden yeniden karar verileceği tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.