Danıştay Kararı 4. Daire 2016/10528 E. 2020/4330 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/10528 E.  ,  2020/4330 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10528
Karar No : 2020/4330

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Plastik Kimya Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden bir kısım hasılatını kayıt dışı bıraktığından bahisle belirlenen matrahlar üzerinden vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2012 yılı kurumlar vergisi, 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; vergi inceleme raporlarında fiili envanter alınmadan, şirketin kayıt dışı satışları olduğuna dair başkaca bir tespit (alıcılar nezdinde yapılmış bir inceleme, banka hesaplarındaki açıklanamayan veya karşılıksız para hareketleri vb.) olmaksızın sırf kaydi envanter üzerinden yola çıkılarak belgesiz alış ve satışların olduğu sonucuna varıldığı, inceleme elemanınca aynı kaydi envanter çalışması sonucunda tespit edilen belgesiz satışların kurumlar vergisi matrahında dikkate alınması, belgesiz alışların ise gider olarak dikkate alınmamasının vergi incelemesindeki maksat olan ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırılması amacına aykırı olacağı, davacı tarafından eklenen belgelerden anlaşıldığı üzere söz konusu ürünlerin alım, depolama ve satışı sırasında fireye uğrayacağı açık olmasına rağmen inceleme elamanı tarafından fireye ilişkin her hangi bir teknik inceleme ve değerlendirme yaptırılmadığı, kayıt dışı hasılatın diğer bir kalemi olan düşük bedelli fatura düzenlendiği iddiası açısından ise, mükellef şirketin dönem başlarında dahi mevcut mal stoklarının bulunduğu, dolayısıyla satışı yapılan ürünler ile ilgili stoklu çalışıldığı, daha önceki bir tarihte uygun fiyattan stoğa girmiş bir ürününün yakın tarihli maliyet bedelinden daha ucuza satılabileceği, dolayısıyla davacı hakkında yapılan vergi ziyaı cezalı kurumlar ve geçici vergi tarhiyatında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan kaydi envanter sonucu mükellef kurumun belgesiz mal alımında bulunduğu, satışlarının bir kısmını belge düzenlememek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı, bazı satışlarına düşük bedel içeren faturalar düzenlediği, gerçekleştirilen tarhiyat ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dosyaların İncelenmesi” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, Mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Re’sen araştırma yetkisi, hukuka uygunluk denetiminin gerektirdiği her çeşit incelemeyi kapsamaktadır. Esasen bu yetki ve görevin, davanın karara bağlanabilmesi için dava dosyasında bulunmayan ancak, tarafların iddia ve savunmalarında belirttikleri hususların doğruluğunu saptamak amacıyla olanlar da dahil olmak üzere gerekli görülen bilgi ve belgelerin edinilmesini sağlayan kanıt toplama yetki ve görevi olduğu da açıktır. Ancak yine aynı Kanunun 31. maddesinde göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu kapsamında çözümü uzmanlık ve teknik bilgiyi gerektiren hususlarda Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bu inceleme sonucunda oluşacak kanaate göre hüküm tesis edilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden bir kısım hasılatını kayıt dışı bıraktığından bahisle belirlenen matrahlar üzerinden vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2012 yılı kurumlar vergisi, 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin kararın temyiz edildiği görülmektedir.
Mahkemece her ne kadar fiili envanter alınmadığı, şirketin kayıt dışı satışları olduğuna dair başkaca bir tespit yapılmadığı, ürünlerin isimlerinin yanlış yazılmış olabileceği, ürünlerin bir kısmında belgesiz alışların olduğunun kabul edilmesine rağmen kurumlar vergisi matrahına esas safi kurum kazancı tespit edilirken belgesiz alışlara ilişkin giderlerin dikkate alınmadığı ve fireye ilişkin inceleme yapılmadığı ayrıca düşük bedelli fatura düzenlendiği iddiası yönünden ise stoklu çalışıldığı, daha önce stoğa girmiş bir ürünün maliyet bedelinden daha ucuza satılabileceği gerekçeleriyle tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmişse de; söz konusu hususların tespiti açısından kaydi envanter yapılmasının yerinde olduğu, diğer gerekçeler yönünden ise davacı beyanları ile birlikte teknik bir değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, davacının iddiaları ile birlikte, uygulanması gereken fire oranları, kayıt dışı alımlara ilişkin gider hesaplamaları ve inceleme raporu dikkate alınarak yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesi uyuşmazlığın karara bağlanması gerektiğinden, belirtilen gerekçe ile verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan verilecek kararda geçici vergi asıllarına yönelik olarak ihbarnamede aslının aranıp aranmayacağının belirtilmesi durumu da gözetilerek ayrıca değerlendirme yapılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.