Danıştay Kararı 4. Daire 2016/10387 E. 2020/6241 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/10387 E.  ,  2020/6241 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10387
Karar No : 2020/6241

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2-… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2008/10 dönemi için tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2008/10. dönemi katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi … Film Müzik Yapım Org. Danış. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitlerin söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit içerdiğinden, bahsi geçen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden; tekerrüre dayanak alınan 2008/3 dönemine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının 02/07/2008 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kesinleşme tarihinin beliritlmediği, ne şekilde kesinleştiği davalı idarece ortaya konulamadığından ve uyuşmazlığın da tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezasıyla aynı dönemde gerçekleştiğinden, dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeni ile arttırılan kısmında hukuku uygunluk bulunmadığı, davacının aldığı sahte fatura tutarı kadar başka mükelleflerden gerçek mal ya da hizmet aldığına dair somut bir tespit yapılmadığından, kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Mal ve hizmet alınan … Film Müzik Yapım Org. Danış. Ltd. Şti.’nin 2008 yılında genel esaslara tabi, iş yerinde, adresinde bulunan, yeterli sermaye ve organizasyona sahip, gerçek faaliyette bulunan bir mükellef olarak bilinmekte olduğu, 2008 yılında yapılan yoklamalarda alt firmanın yerinde ve faal olduğu, alt firma hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun şirkete tebliğ edilmediği, tarhiyat yapılabilmesi için fatura muhteviyatı malların fiilen alınmadığının ve hizmetlerin yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği, bu tespit yapılmadan tarhiyatın yapılamayacağı, alt firmaya yapılan ödemelerin banka havalesi ile yapılmış olduğu, buna ilişkin vergi müfettişi tarafından herhangi bir eleştiri ve değerlendirme yapılmadığı, faturalarda yazılı emtianın ne olduğu, ne şekilde değerlendirildiği konusunda herhangi bir inceleme yapılmadığı, kararın aleyhe hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı şirket adına düzenlenen faturaların sahte olduğu hususunun yeterli ve hukuken geçerli somut tespitlerle ortaya konduğu, dava konusu tarhiyata mesnet alımlara ilişkin olarak kanunen kabul edilebilir belge alınmadığından özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği, cezanın kesilebilmesi için belgenin alınmadığı ve verilmediğinin her iki taraf nezdinde somut tespiti gerektiği yönünde kanuni bir şartın bulunmadığı, aleyhe verilen hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2008/10 dönemi için tekerrür hükümleri uygulanarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kısmen kabul, kısmen ret kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi … Film Müzik Yapım Org. Danış. Ltd. Şti. hakkındaki tespitlerden alt firmanın gerçek bir ticari faaliyeti olmadığı değerlendirmesinde bulunulmuş ise de, 2008 yılında yapılan iki yoklamada da mükellefin faaliyette olması ve işçi çalıştırması, davacının sözkonusu mükelleften alışları için, ödemelerin banka aracılığı (virman) ile yapılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu dönemlerde alınan faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayandığının kabulü gerektiği dolayısıyla tarhiyatı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.