Danıştay Kararı 4. Daire 2014/8521 E. 2018/1938 K. 26.02.2018 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2014/8521 E.  ,  2018/1938 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/8521
Karar No : 2018/1938

Temyiz Eden : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti :Davacı adına, arsası üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden müteahhit tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerden kendisine düşenlerin satışından elde ettiği kazancın değer artış kazancı olduğu gerekçesiyle 2008 yılı için tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2008 yılında iade edilen gelir vergisinin tahakkukunun temini için düzenlenmiş bulunan … tarihli … ve … sayılı vergi/ceza ihbarnamelerinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: …sayılı kararıyla; 2007 yılında doğmuş bulunan vergi alacağının zamanaşımı süresi geçtikten sonra 2013 yılı içinde tarh ve tebliğ edilmesi nedeniyle 2007 yılında gerçekleştirilen daire satışına ilişkin değer artışı kazancı tarhiyatının kaldırılması gerektiği, 2008 yılı içinde satılan daireyle ilgili olarak ise, 17/01/2005 tarihinde iktisap edilen malın şekil değiştirmiş dahi olsa dört yıl içinde elden çıkarılmasından edinilen kazancın değer artışı kazancı kabul edilerek tarhiyat konusu yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte safi kazanç tespit edilirken arsa maliyeti dikkate alınmaksızın müteahhidin metrekare inşaat maliyeti üzerinden maliyet tespit edilerek maliyetin üç katından fazla bir tutarda kâr elde edildiği, hasılatın yaklaşık %77’sinin kâr olduğu kabulüyle kazancın tespit edildiği, Danıştay’ın istikrar kazanmış kararlarında esas alınan %20 kârlılık oranının uygulanması hakkaniyete uygun düşeceğinden, buna göre bulunan ( 100000 x 20 /120 =) 16.666,66 TL kârdan 2008 yılı için istisna kapsamında kalan 6.800,00 TL düşüldükten sonra kalan 9.866,66 TL matrahın %20’si oranında hesaplanan 1.973,33 TL gelir vergisinin vergi ziyaı cezalı olarak davacıdan aranması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti :Cevap verilmemiştir.

Tetkik Hâkimi …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesinin kararının ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde Danıştay’da kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.