Danıştay Kararı 4. Daire 2011/5309 E. 2013/937 K. 22.02.2013 T.

4. Daire         2011/5309 E.  ,  2013/937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2011/5309
Karar No : 2013/937

Temyiz Eden : Kocatepe Vergi Dairesi Müdürlüğü /AFYONKARAHİSAR
Karşı Taraf : Vakıflar Genel Müdürlüğüne İzafeten Vakıflar Bölge Müdürlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : Kamulaştırma sonucu davacı kurum adına tesciline karar verilen gayrimenkulün tapu kaydına daha önce konulan haciz şerhinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.9.2009 günlü işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, kamulaştırma bedelinin dava konusu işlemden önce ödenmiş olması nedeniyle söz konusu alacağın kamulaştırma bedelinden tahsil edilme imkanının bulunmadığı ve yeni hukuki durum nedeniyle 6183 sayılı Kanunun 90 ve müteakip maddelerine göre satış işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hâkimi …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Kamulaştırma sonucu davacı kurum adına tesciline karar verilen gayrimenkulün tapu kaydına daha önce konulan haciz şerhinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.9.2009 günlü işlemin iptali yolunda verilen Vergi Mahkemesi Kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasında; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczonulanacağı hükme bağlanmış; 88 inci maddesinde, ise, her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczinin sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi suretiyle yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … adlı şahsın vergiden kaynaklanan borçları nedeniyle adına kayıtlı gayrimenkulün tapu siciline 11.12.2002 tarih ve … sayılı yazı ile davalı İdarenin haciz şerhinin işlendiği, bu haciz şerhine rağmen davalı İdarenin bilgisi dışında …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla kamulaştırma bedelinin tespitiyle söz konusu gayrimenkulun davacı kurum adına tesciline karar verilmesi üzerine davalı İdarenin haciz şerhine rağmen kamulaştırma bedelinin tamamı ilgili şahsa ödenmiş, gayrimenkulün üzerindeki haciz şerhi ile birlikte davacı kurum adına tescil edildiğinin öğrenilmesi üzerine haczin kaldırılması için başvuruda bulunulmuş ve istemin reddine ilişkin 30.10.2009 günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı İdarece usulüne uygun olarak tesis edilmiş olan haciz işlemi tapu sicilinde mevcut olduğu halde, bunu dikkate almadan gayrimenkulün kamulaştırılması ve bedelinin söz konusu borç düşülmeden ödenmiş olması karşısında gayrimenkulün üzerindeki hacizle birlikte davacı kurum adına tescilinde hukuka aykırılık bulunmadığından, kamulaştırma bedelinin daha önce ödendiği, davalı İdareye ait amme alacağının kamulaştırma bedelinden tahsil olanağının bulunmadığı ve taşınmazın mülkiyetinin davacı kuruma geçmesi sonucu oluşan yeni hukuki durum karşısında 6183 sayılı Kanunun 90 ve müteakip maddelerine göre satış işlemlerinin gerçekleştirilemeyeceğinin de açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme Kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne ve … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 22/02/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.