Danıştay Kararı 4. Daire 2008/4394 E. 2009/2552 K. – T.

4. Daire         2008/4394 E.  ,  2009/2552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2008/4394
Karar No: 2009/2552

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Sarıgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
İstemin Özeti : Gayrimenkul satışından elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği ileri sürülen davacı adına 2004 yılı için re’sen salınan gelir vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosya içeriğinden, davacının 21.7.2003 tarihinde alıp 3.5.2004 tarihinde sattığı taşınmazdan elde ettiği gelirin değer artışı kazancı olduğu ileri sürülerek 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesi uyarınca kazancın bir kısmının gelir vergisinden istisna edilip aynı Kanunun mükerrer 81 inci maddesi gereğince ödenen tapu harcının kazançtan düşülmesiyle bulunan matrah üzerinden uyuşmalık konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, taşınmazın dört yıl içinde elden çıkarılması nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 inci maddesinin 6 ncı bendi uyarınca değer artışı kazancının oluştuğu ve aynı Kanunun mükerrer 81 inci maddesine uygun olarak değer artışında safi kazancın bulunduğu, bu durumda yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, tarhiyatın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma süresinde verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, gayrimenkul satışından elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2004 yılı için tarh olunan cezalı verginin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Değer artış kazançlarında maliyet bedeli elden çıkarma bedelinden, maliyet bedeli ve elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi resim harçların indirilmesiyle tespit edilir.
Davacı tarafından, ihtilaf konusu taşınmazın 21.7.2003 tarihinde çıplak mülkiyetinin 28.500.000.000,TL, 14.4.2004 tarihinde ise intifa hakkının 73.5000.0000.000,-TL, bedelle satın alındığı toplam daire maliyetinin 102.000.000.000 TL olup 3.5.2004 tarihinde 110.000.000.0000,-TL bedelle satıldığı, elde edilen gelirin istisna haddi içinde kaldığı öne sürüldüğünden söz konusu iddianın araştırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz olunan vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Gayrimenkul satışından elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği ileri sürülen davacı adına, 2004 yılı için salınan gelir vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının 6 ncı bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.) değer artış kazancı olduğu belirtilmiş, ikinci fıkrasında, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, maddede yazılı olan mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği açıklanmış, üçüncü fıkrasında, bir takvim yılında elde edilen değer artış kazancının menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç maddede yazılı miktar kadar gelir vergisinden müstesna olduğunu öngörülmüş, aynı Kanunun mükerrer 81 inci maddesinde de safi değer artış kazancının nasıl hesaplanacağı yolundaki kurallara yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 21.7.2003 tarihinde uyuşmazlık konusu taşınmazın çıplak mülkiyetini 28.500.000.000 TL, daha sonra 14.4.2004 tarihinde başka bir kişiye ait olan aynı taşınmazın intifa hakkını 73.5000.0000.000 TL bedelle satın alan davacının 3.5.2004 tarihinde gayrımenkulü satması nedeniyle elde edilen gelirin değer artışı kazancı olduğu ileri sürülerek dava konusu tarhiyatın yapıldığı, Vergi Mahkemesince, taşınmazın dört yıl içinde elden çıkarılması nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 inci maddesinin 6 ncı bendi uyarınca değer artışı kazancının oluştuğu ve aynı Kanunun mükerrer 81 inci maddesine uygun olarak değer artışında safi kazancın bulunduğu, bu durumda yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak, uyuşmazlık konusu gayrımenkulun satışından elde edilen gelir hesaplanırken taşınmazın alış bedeli olarak sadece çıplak mülkiyetin alış tutarı esas alınmış, gayrımenkulün maliyetinin hesaplanmasında davacı tarafından daha sonra satın alınan intifa hakkının bedeli dikkate alınmamıştır. Gayrımenkul alış maliyetinde intifa hakkın bedeli de dikkate alındığında 102.000.000.000 TL maliyeti olan taşınmazın 3.5.2004 tarihinde 110.000.000.000 TL bedelle satılması karşısında elde edilen gelirin 2004 yılı için geçerli olan 12.000.000.000 TL’lik değer artışı kazancı istisna haddi içinde kaldığı görülmektedir.

Bu durumda, anılan Kanunda yer alan istisna tutarı dikkate alındığında ödenecek vergi çıkmadığı anlaşıldığından davacı adına yapılan tarhiyatta ve tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 21.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.