Danıştay Kararı 4. Daire 2007/950 E. 2007/1950 K. 12.06.2007 T.

4. Daire         2007/950 E.  ,  2007/1950 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/950
Karar No: 2007/1950

Temyiz Eden : ..
Vekili : …
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı/ANKARA
İstemin Özeti : Davacının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne yaptığı ödemelerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 12 nci maddesi uyarınca vergiden müstesna olduğu iddiasıyla yaptığı şikayet başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır… Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3065 sayılı Karma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 12 nci maddesinde, 4046 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin (a) fıkrası ile özelleştirme kapsamına alınan iktisadi kıymetlerin, aynı kanun hükümleri çerçevesinde teslim ve kiralama işlemlerinin vergiden müstesna olduğu hükmü uyarınca, davacının Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünce tahsil edilip, bağlı olduğu vergi dairesine ödenen katma değer vergisinin iadesini istediği, Vergi Usul Kanunu’nun 122 nci maddesinde düzeltme talebinin mükelleflerce yapılabileceğinin hükme bağlandığı, Kanun’un 377 ve 378 inci maddelerinde ise mükelleflerin ve kendilerine ceza kesilenlerin dava açabileceklerin belirtildiği, vergi hatalarında düzeltme isteme hakkının mükelleflere tanındığı, beyana dayanan vergilerde ise beyanda bulunan tarafından ihtirazi kayıt konulması dışında idari dava açılamayacağı, olayda, mükellef olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından verginin ihtirazi kayıtsız olarak ödendiği, düzeltme isteme hakkının ise anılan mükellefe ait olduğu, kanuna aykırı olarak davacıdan tahsil edilen bir meblağın olması halinde ise bunun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre adli yargıda açılabilecek bir davada çözümlenmesi gerektiği, davacının söz konusu vergilendirme işlemine karşı vergi mahkemesinde dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, nihai olarak vergi yükü kendi üzerlerinde kaldığı için düzeltme talep etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Nihai tüketici olması nedeniyle katma değer vergisinin asıl yüklenicisi konumunda olan ve bu vergiyi indirme hakkı bulunmayan davacının anılan verginin iadesini isteme hakkı bulunduğu gibi, düzeltme ve şikayet yoluyla verginin iadesini talep etme hakkı da mevcut olduğundan, davanın esasının incelenmesi gerekirken, davacının bu vergiye karşı dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Uyuşmazlık, yükümlü kurumun Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne yaptığı ödemelerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 12 nci maddesi uyarınca vergiden müstesna olduğu iddiasıyla yapılan şikayet başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Davacı kurumun dava konusu edilen katma değer vergisinin mükellefi olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, yükümlü kurumun bu olayda nihai tüketici olması nedeniyle bu vergiyi indirme hakkı bulunmadığından, sözü edilen katma değer vergisinin iadesini isteme hakkı olduğu gibi, düzeltme ve şikayet yoluyla talep etme hakkınında bulunduğundan, davanın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair verilen Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü kurum temyiz isteminin kabulü ile temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince, dava dosyası tekemmül ettiği için davacının yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine gerek görülmeyerek işin esası incelenip gereği görüşüldü:
Davacının DHMİ tarafından kendisinden haksız yere tahsil edildiğini ileri sürdüğü katma değer vergisinin düzeltme ve şikayet yoluyla iadesi istemiyle yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işleme karşı açtığı davayı reddeden Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ” Vergi Hatalarını Düzeltme ve Reddiyat” başlıklı üçüncü bölümünde yer alan 116-126 ncı maddelerde vergi hataları ve düzeltme usulü açıklanmıştır. Kanun’un 116 ncı maddesinde ” Vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi alınmasıdır.” şeklinde tanımlanmış olup, Kanun’un 117 ve 118 inci maddelerinde hesap hataları ve vergilendirme hataları sayılmıştır. Kanun’un 112 nci maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hatanın düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124 üncü maddesinde ise, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracat edebilecekleri belirtilmiştir.
Anılan maddelerin incelenmesinden, kanunda sayılan vergi hatalarından biri nedeniyle mükelleflerin vergi dairesine ” düzeltme ” başvurusu yapabileceği, bu başvurunun reddi halinde ise ” şikayet ” yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvurabileceği, anılan işlemlerin bir bütün olduğu ve şikayet başvurusunun reddi halinde ise bu işleme karşı dava açılabileceği anlaşılmaktadır.
İncelenen olayda, davacı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile yaptığı sözleşme gereği ödediği meblağ için katma değer vergisi hesaplanmaması gerektiği ihtirazi kaydıyla anılan kuruma ödeme yaptığı, 3.1.2006 tarihinde bu Kurumun bağlı olduğu ve tahsil ettiği vergiyi yatırdığı Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne düzeltme başvurusunda bulunduğu, talebinin reddi üzerine bu işleme karşı dava açtığı ve Maliye Bakanlığı’na şikayet başvurusu yaptığı, talebin cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine de bu işleme karşı dava açtığı anlaşılmıştır. Belirtilen Kanun maddeleri uyarınca, düzeltme ve şikayet yolunun tek bir müessese olduğu açık olup, ancak düzeltme talebinin reddine ilişkin işleme karşı da dava açılmış olması halinde ise sebep ve sonuçları aynı olan bu işlemlere karşı açılan davaların birleştirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Olayda ise davacının düzeltme isteminin reddine ilişkin işleme karşı açtığı dava … Vergi Mahkemesinin E:… esas sayılı dosyasında görülüp çözümlenmiş, şikayet başvurusunun reddine ilişkin işleme karşı açılan dava ise aynı Mahkemenin E:… nolu dosyasında karara bağlanmıştır.
Bu durumda, anılan işlemlere karşı ayrı ayrı açılan davaların birleştirilmesi ve tek bir dosyada karar verilmesi gerekirken, anılan işlemlere karşı ayrı dosyalarda karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın esasına gelince; davacının kendisinden yersiz olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü katma değer vergisi için düzeltme hakkının bulunmadığı, bu hakkın Kanun’la sadece mükelleflere tanınmış olduğu, davacının bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre adli yargı yerinde dava açması gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 122 nci maddesinde mükelleflerin düzeltme talep edebilecekleri belirtilmiş olup, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinde ise, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işlemi yapanların katma değer vergisinin mükellefi olduğu belirtilmiştir. Katma değer vergisi yansıtmalı bir vergidir. Verginin “yansıtılabilirlik” özelliği nedeniyle yükümlü başlangıçta ihaleyi yapan kurum ise de, asıl vergi yükü bu vergiyi ödeyen ve indirim hakkı olmadığı için vergi yükü kendi üzerinde kalan davacı mükellef durumundadır. Sadece vergiyi tahsil edip vergi dairesine yatıran kişinin mükellef olduğu, asıl vergi yükü üzerinde kalan kişinin ise bu vergi ile ilgisi olmadığını kabul etmenin ise “mükellefiyet” kavramı ile bağdaşmayacağı kuşkusuzdur.
Dolayısıyla, vergi yükü üzerinde kalan davacının düzeltme talep etmesine bir engel bulunmayıp, bu talebinin reddi üzerine yaptığı şikayet başvurusunun reddine karşı açtığı davada, düzeltme talebinin reddine karşı açtığı dava dosyası ile birleştirilerek olayda bir vergi hatası bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:.. sayılı kararının bozulmasına 12.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.