Danıştay Kararı 4. Daire 2007/555 E. 2007/3268 K. 23.10.2007 T.

4. Daire         2007/555 E.  ,  2007/3268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/555
Karar No: 2007/3268

Temyiz Eden …
Vekili : …
Karşı Taraf : Güneşli Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
İstemin Özeti : Katma değer vergisi iade alacağının gelir(stopaj) vergisine mahsup edilmesi isteminin reddine ilişkin yazı, davacıya tebliğ edildiği halde 2005/Nisan ayına ilişkin gelir (stopaj) vergisinin ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ödemesi gereken gelir (stopaj) vergisinin, hizmet ihracatlarından doğan katma değer vergisi iade alacaklarından mahsup edilmesi talebinde bulunduğu, ancak Türkiye’den serbest bölgeye yapılan hizmet teslimlerinin 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 6 ncı maddesi gereği yurt dışı olarak değerlendirilemeyeceği, bu durumda hizmet ihracı kapsamında katma değer vergisinden istisna olmayacağından iade mahsup isteminin yerine getirilemeyeceğine ilişkin yazının davacı şirketin işyeri adresinde 7.2.2006 tarihinde şirket muhasebe departmanında çalışan kişiye usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmesi üzerine herhangi bir davanın açılmadığı anlaşıldığından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58 inci maddesi kapsamında davacının böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yönlerinden yapılan inceleme neticesinde yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, yapılan işlemin yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Davacının muhtasar beyanname ile beyan ettiği gelir (stopaj) vergisinin, katma değer vergisi iade alacaklarından mahsup edilmesi isteminin reddine ilişkin yazı davacının muhasebe çalışanına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde ödeme yapılmaması üzerine düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, Türkiye üzerinden serbest bölgeye yapılan hizmet teslimlerinin katma değer vergisinden istisna olduğuna ilişkin davacı iddiasının 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesi kapsamında “böyle bir borcu olmadığı” kapsamında değerlendirilerek işin esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacı kurumun 2005/Nisan ayına ilişkin gelir (stopaj) vergisinin ödenmediğinden bahisle, adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden davacı kurumun uyuşmazlık döneminde, serbest bölgede faaliyet gösterdiği ve hizmet ihracı nedeniyle iadesi gereken katma değer vergisi alacağı bulunduğu, bu katma değer vergisi iadesini uyuşmazlık dönemine ilişkin tahakkuk eden vergilere mahsubunu talep ettiği, dosyada mevcut davalı idarenin 6.1.2006 günlü ve … sayılı yazılarından anlaşılmakta olup, davalı idarece, serbest bölgeye yapılan teslimlere ilişkin iade-mahsup işlemlerinin hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı nedeniyle, mahsup yapılmayarak ödenmediğinden bahisle dava konusu ödeme emrinin düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kurum beyanına göre tahakkuk eden vergi borcunun vergi alacağından mahsubunu talep ettiği dosyada mevcut davalı idare yazısından anlaşılmakta olup, davalı idarece, bu dilekçede belirtilen vergi alacağının bulunmadığına dair somut bir belge ibraz edilmediğine göre, davacı kurumun dilekçelerinde belirtilen vergi alacağının varlığının kabulü gerekir.
Bu durumda davacı kurumun vergi alacağının talepleri doğrultusunda tahakkuk eden vergi borçlarına mahsubu gerekirken, vergi alacağı bulunan davacı kurumun mahsubu kabul edilmeyerek düzenlenen ödeme emrine ilişkin açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü kurum temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince, 2577 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Katma değer vergisi iade alacağının gelir(stopaj) vergisine mahsup edilmesi isteminin reddine ilişkin yazı, davacıya tebliğ edildiği halde 2005/Nisan ayına ilişkin gelir (stopaj) vergisinin ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55 inci maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri ya da mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58 inci maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açılabileceği belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11 inci maddesinde ihracat teslimlerinin vergiden müstesna olduğunun düzenlendiği, 12 nci maddesinde bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için teslimin yurtdışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının muhtasar beyanname ile beyan ettiği gelir (stopaj) vergisinin, hizmet ihracatlarından doğan katma değer vergisi iade alacaklarından mahsup edilmesi isteminde bulunarak davalı İdareye başvurduğu, ancak Türkiye’den serbest bölgeye yapılan hizmet teslimlerinin 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 6 ncı maddesi uyarınca yurtdışı olarak değerlendirilemeyeceğinden iade mahsup talebinin kabul edilmediği ve mahsubu talep edilen borçların ödenmesi gerektiğine ilişkin 6.1.2006 günlü ve 425 sayılı yazının davacıya 7.2.2006 tarihinde tebliğ edildiği halde dava açılmadığı, herhangi bir ödeme de yapılmaması üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlenip tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından mahsup talebinin kabul edilmemesine ilişkin işleme karşı dava açılmamış ise de, mahsup talebi kabul edilmeyerek düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada davacının Türkiye içinden serbest bölgedeki alıcıya yapılan hizmet teslimlerinin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11 ve 12 nci maddeleri uyarınca vergiden müstesna olduğu yolundaki iddiaları incelenerek bu iddiaların “böyle bir borcu olmadığı” kapsamında değerlendirilip karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda Mahkemece hiç bir inceleme yapılmadan mahsup isteminin reddine ilişkin işleme karşı dava açılmadığından 6183 sayılı Yasanın 58 inci maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 23.10.2007 gününde esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Katma değer vergisi iade alacağının beyan edilen gelir(stopaj) vergisine mahsup edilmesi isteminin reddedildiğine ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmesine karşın verginin ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
23.11.2001 günlü ve 24592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 84 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde katma değer vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin vergi borçlarına mahsubu taleplerinin miktara bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirileceği açıklanmıştır.
Buna göre,Türkiye’den serbest bölgeye yapılan mal teslimlerinden doğan katma değer vergisi alacaklarının davacının gelir(stopaj) vergisi borçlarına mahsubu talebinin yukarıda açıklanan genel tebliğ uyarınca miktara bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilmesi gerekirken mahsup talebinin ve açılan davanın reddedilmesinde isabet bulunmadığından kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla karara karşıyım.