Danıştay Kararı 4. Daire 2007/4096 E. 2008/1176 K. 27.03.2008 T.

4. Daire         2007/4096 E.  ,  2008/1176 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/4096
Karar No: 2008/1176

Temyiz Eden : Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirkete ait Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı ve tescilli olan … adlı yüzer havuzunda çalışan personele ait ücret ödemelerinin 4490 sayılı Kanun uyarınca istisna kapsamında olması gerektiği ileri sürülerek 2006/7 nci dönemi için ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerinden yapılan tahakkukun kaldırılması ile ödenen gelir (stopaj) vergisinin 213 sayılı Kanunun 112 nci maddesi uyarınca faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır. …Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu’nun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergisi ile fonlardan istisna olduğu, beşinci fıkrasında Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerde ve yatlarda personele ödenen ücretlerin gelir vergisi ve fonlardan müstesna bulunduğunun belirtildiği, 2 nci maddesinin (a) bendinde, geminin ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri olarak tanımlandığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 816 ncı maddesinde, tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılması denizde hareket etme imkanına bağlı bulunan ve pek küçük olmayan her türlü teknenin gemi sayılacağının belirtildiği, dosya içeriğinden, Türk Uluslararası Gemi Siciline 2004 yılında kayıt ve tescil edilen davacıya ait … adlı yüzer havuzun 4490 sayılı Kanunda yeralan istisnalardan yararlandırılması gerektiği belirtilerek 2006/Temmuz dönemi için ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerinden davacı adına gelir (stopaj) vergisi tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, Kanunda yer alan istisnalardan yararlanabilmenin koşullarının gemi siciline kayıtlı olmak ile gemi sayılmak olduğu, davacıya ait yüzer havuzun gemi siciline kayıt ve tescil edildiğinin tartışmasız olması nedeniyle ihtilafın yüzer havuzun gemi sayılıp sayılmayacağından kaynaklandığı, bu bağlamda söz konusu yüzer havuzun Türk Uluslararası Gemi Siciline tesciline ilişkin deniz aracı tasdiknamesinde, Yardgem-1 adlı deniz aracının 4490 sayılı Kanun gereği Türk bayrağını çekme hakkını ve Türk gemilerine mahsus bütün vasıflara haiz bulunduğunun tasdik edildiğinin görüldüğü, bu ifadeyle anılan deniz aracının gemi sayıldığının açıkca belirtilmiş olması nedeniyle gemilere tanınan tüm mali haklardan yararlanması gerektiği, bu durumda yüzer havuzun gemi olarak kabul edilmemesi nedeniyle yapılan tahakkuk ve tahsilat işlemlerinde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan tahsil edilen ve daha sonra iade edilen vergilerden dolayı faiz ödeneceğine ilişkin mevzuatta hüküm bulunmadığından faiz isteminin ise yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir. Davalı İdare, yüzer havuzun gemi olmadığını ileri sürerek kararın kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Türk Ticaret Kanunu’nun 816 ncı maddesi uyarınca yüzer havuzların gemi olarak kabul edilmesi mümkün olmaması nedeniyle tahakkukun kaldırılmasında hukuka uyarlık görülmediğinden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacı şirkete ait Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı ve tescilli olan … adlı yüzer havuzunda çalışan personele ait ücret ödemelerinin 4490 sayılı Kanun uyarınca istisna kapsamında olması gerektiği ileri sürülerek 2006/7 nci dönemi için ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerinden yapılan tahakkukun kaldırılması ile ödenen gelir (stopaj) vergisinin 213 sayılı Kanunun 112 nci maddesi uyarınca faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada; 4490 sayılı Kanun kapsamındaki istisnadan yararlanılmasının Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt ve tescilli olmak ile gemi sayılmak koşullarına bağlı olduğu, yüzer havuzun gemi siciline kayıtlı ve tescilli olmasına ilişkin bir tartışma bulunmadığı, söz konusu deniz aracının Türk Uluslarlarası Gemi Siciline tesciline dair deniz aracı tasdiknamesinde … adlı deniz aracının 4490 sayılı Kanun gereği Türk bayrağını çekme hakkını ve Türk gemilerine mahsus bütün vasıflara haiz bulunduğunun tasdik edildiğinin görülmesi karşısında yüzer havuzun gemilere tanınan tüm mali haklardan yararlanması gerektiği, bu nedenle tahakkuk ve tahsilat işlemlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının faiz isteminin ise yerinde görülmediği gerekçesiyle tahakkukun kaldırılmasına, ödenen verginin iadesine, faiz isteminin reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmı temyiz edilmiştir.
4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12 nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergisi ile fonlardan istisna olduğu, beşinci fıkrasında Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerde ve yatlarda personele ödenen ücretlerin gelir vergisi ve fonlardan müstesna bulunduğu belirtilmiş, 2 nci maddesinin (a) bendinde ise gemi, ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri olarak tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 816 ncı maddesinde de, tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılması denizde hareket etme imkanına bağlı bulunan ve pek küçük olmayan her türlü teknenin gemi sayılacağı ifade edilmiştir.
Bu düzenlemeler uyarınca, sözkonusu istisnalardan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt ve tescilli ticari amaçla kullanılan her türlü yük yolcu ve açık deniz balıkçı gemilerinin faydalanabileceği anlaşılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 816 nci maddesi uyarınca bir cismin gemi sayılabilmesi için herşeyden önce tekne vasfına haiz olması, pek küçük olmaması, hareket imkanına sahip bulunması ve denizde hareketi icap ettiren bir gayeye tahsis edilmesi gerekmektedir. Denizde çekilmek suretiyle hareket edebilmesine karşın tahsis edildikleri esas gaye denizde seyrüseferi gerektirmediğinden, yüzer havuzlar gemi olarak nitelendirilemez. Bu durumda, gemi olarak kabul edilmesi mümkün olmayan sözkonusu deniz aracının 4490 sayılı Kanunda yer alan istisnalardan faydalanması hukuken olanaklı değildir. Bu nedenle yapılan tahakkuk ve tahsil işlemlerinde yasaya aykırılık görülmediğinden tahakkukun kaldırılmasına ve ödenen verginin davacıya iadesine karar veren Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının bozulmasına 27.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.