Danıştay Kararı 4. Daire 2007/1698 E. 2009/2971 K. 27.05.2009 T.

4. Daire         2007/1698 E.  ,  2009/2971 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/1698
Karar No: 2009/2971

Temyiz Eden : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Ortaklık yapısı ve ticari ünvanı değişen davacı şirket adına 1998 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu 1998/1-7, 9,10 uncu dönemleri için salınan katma değer vergisi ve kesilen kusur ve ağır kusur cezaları ile 1998 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Danıştay bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay bozma kararına uyulmayarak dosyanın incelenmesine geçildiği, uyuşmazlığın dava konusu vergi ve cezaların ortaklarının tamamı ve ünvanı 12.1.2001 tarihinden sonra değişen davacı şirketten istenip istenemeyeceğine ilişkin olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8 nci maddesinde mükellefin vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu tereddüp eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığı, aynı Kanunun 10 uncu maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşebbüslerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceğinin belirtildiği 94 üncü maddesinde de, tüzel kişilerle ilgili tebligatın bunların kanuni temsilcilerine yapılacağının kurala bağlandığı, … Limited Şirketi’nin 1998 yılına ait işlemlerinin incelenmesi üzerine tespit edilen matrah farkına isabet vergi ve cezanın Vergi Usul Kanununun 8 nci maddesinde yer alan mükellef tanımına göre hesapları incelenen “… Limited Şirketine ait olduğunun açık olduğu, bu nedenle dava konusu tarhiyatın anılan şirket adına düzenlenen ihbarnamelerle Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen 10 ve 94 üncü maddeleri uyarınca bu şirketi temsile yetkili kişilere tebliğ edilmesi gerekirken, 12.1.2001 tarihinde gerçekleşen hisse devri nedeniyle ortakların tamamı ve ticari ünvanı “… Limited Şirketi” olarak değişen tüzel kişilikten istenmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, ticaret ünvanının değişmesinin tüzel kişiliğin sona erdiği anlamına gelmediğini, tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Ortaklık yapısı ve ticari ünvanı değişen davacı şirket adına 1998 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu 1998/1-7, 9,10 uncu dönemleri için salınan katma değer vergisi ve kesilen kusur ve ağır kusur cezaları ile 1998 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldırılması istemiyle açılan davada tarhiyatın kaldırılmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararı davalı İdare tarafından temyiz edilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18 inci maddesinin birinci fıkrasında, ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayıldığı, 20 inci maddesinin birinci fıkrasında, tacirlerin her türlü borçlarından dolayı iflasa tabi oldukları gibi, kanun hükümlerine uygun olarak bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya, işletmelerini ticaret siciline kaydettirmeye ve ticari defterler tutmaya mecbur oldukları, 41 inci maddesinin ilk fıkrasında, her tacirin, ticari işletmesine mütaallik muameleleri ticaret unvaniyle yapmaya ve işletmesiyle ilgili senet ve sair evrakı bu unvan altında imzalamaya, 42 nci maddesinin ilk fıkrasında da her tacirin, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmeye mecbur olduğu, 33 üncü maddesinde, tescil edilmiş hususlarda vukubulacak her türlü değişikliklerin de tescil olunacağı, aynı Kanunun limited şirketleri düzenleyen yedinci fasılında yer alan 511 inci maddesinde ise, inceleme sonunda kanuni şartları haiz bulunduğu anlaşılan limitet şirketin, ticaret siciline tescil ve ilan olunacağı, 512 nci maddesinde, şirketin, ticaret siciline tescil ile hükmi şahsiyet kazanacağı, 515 inci maddesinde, mukavelede yapılan her değişikliğin, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği, mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği, 550 inci maddesinde, müdürlerin, iflastan gayrı bir sebeple vukubulan infisahı tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline bildirecekleri öngörülmüştür.
İncelenen dosyada, … Limited Şirketi ünvanlı şirketin, 16.4.2001 tarihli ticaret sicili gazetesinde yayımlanan ortaklar kurulu kararı ile ünvanının … Limited Şirketi olarak değiştirildiği ve yeni faaliyet konusunun belirlendiği, ortaklarının tamamının da hissesini devrettiği, 1998 yılı işlemleri incelenen … Limited Şirketinin bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği ileri sürülerek faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarhiyatın yapıldığı ve yeni ünvanı … Limited Şirketi olan davacı şirket adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin tebliği üzerine davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Vergi Mahkemesi, dava konusu vergi ve cezaların ünvan değişikliğinden önceki dönemde temsile yetkili kişilerden istenmesi gerekirken, davacı şirketten istenmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiş ise de; dosyadaki belgelerden davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona ermediği, sadece ortaklık yapısının ve ticaret ünvanının değiştiği görülmüştür. Kanunen tüzel kişiliği sona ermeyen, başka bir ünvanla ticari faaliyetine devam eden davacı şirketin, ortaklık yapısının ve ünvanın değiştiği tarihten itibaren bundan önceki dönemlere ilişkin olarak vergisel yükümlülüğünün ortadan kalktığının kabulü, yukarıda belirtilen yasal düzenleme karşısında mümkün değildir.
Bu durumda, dava konusu tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi gerekirken davacı şirketin, yukarıda belirtilen nedenlerle vergi borcundan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen hususlar yönünden yapılacak inceleme sonucu yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 27.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.