Danıştay Kararı 4. Daire 2006/5023 E. 2007/684 K. 08.03.2007 T.

4. Daire         2006/5023 E.  ,  2007/684 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2006/5023
Karar No: 2007/684

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
İstemin Özeti : Davacının, 1996 yılına ait borçlarına ilişkin olarak adına düzenlenen iki numaralı ihbarname ile tebliğ edilen vergi ve cezaların kaldırılması ve 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlandırılması yolundaki düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 122 – 124 üncü maddelerine göre ancak açık vergi hatalarının düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltilebileceği, dosyanın incelenmesinden, vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, dosyada bulunan 22.4.2003 günlü ve 8973 sayılı Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısından, davacının açmış olduğu davadan vazgeçerek 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden faydalanmak istediğini 21.4.2003 günlü dilekçesiyle bildirdiğinden Mahkemelerince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak için başvurduğu, davalı İdarece aynı Yasanın 2 nci maddesi uyarınca ödeme planı düzenlendiği, davacının, 2 nci maddeden yararlanma talebinin bulunmadığını 21.4.2003 tarihli dilekçe ile davalı İdareye bildirdiği, aynı günlü yazı ile bu talebin reddedilmesi üzerine 16.9.2003 tarihinde defterdarlığa başvurulduğu ve aynı zamanda Mahkeme kararının temyiz edildiği, davacının 2 nci maddeden yararlanma talebinin bulunmadığı, 22.4.2003 günlü yazının sehven gönderildiği yolundaki 2.12.2003 günlü davalı İdare yazısının Danıştay Dördüncü Dairesindeki dava dosyasına gönderildiği ancak temyiz isteminin 12.11.2003 tarihinde reddedildiği, 2.12.2003 günlü yazıdan bahsedilerek yargılamanın yenilenmesini içeren istemin Mahkemelerince reddedildiği, bunun üzerine düzenlenen iki numaralı ihbarnamenin kaldırılması ve 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlandırılmasına ilişkin düzeltme başvurusunun 2.7.2005 günlü vergi dairesi yazısıyla Maliye Bakanlığına şikayet başvurusunun da zımnen reddi üzerine dava açıldığının anlaşıldığı, ancak olayda düzeltme ve şikayet başvurusuna konu edilebilecek nitelikte bir vergi hatasının bulunmadığı, davacının 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlandırılması gerektiği yolundaki başvurusu 2577 sayılı Kanunun 11 inci maddesi kapsamında kabul edilse bile daha önce 21.4.2003 sayılı yazı ile reddedildiği halde süresinde dava konusu edilmemiş olduğundan işlemin kesinleştiği, bu nedenle istemin reddi yolundaki işlemde yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, Mahkemece 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, bu Kararın uygulanmaması nedeniyle açık vergi hatası olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacının, 1996 yılı borçlarına ilişkin olarak adına düzenlenen iki numaralı ihbarname ile tebliğ edilen vergi ve cezaların kaldırılması ve 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlandırılması yolundaki düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Vergi Hatalarını Düzeltme başlıklı üçüncü bölümünde yer alan 116 ncı maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, bu hatalar “Hesap hataları” ve “Vergilendirme hataları” başlıkları altında 117-118 inci maddelerde ayrı ayrı açıklanmıştır. Bu maddelere göre bir vergilendirme işleminde vergi hatasından söz edebilmek için ortada yoruma yer vermeyecek kadar açık ve net bir şekilde belirlenebilen vergi miktarında fazlalık veya eksiklik ya da vergi yükümlülüğünün saptanmasına neden olan yanlışlıkların mevcut olması gereklidir.
213 sayılı Kanunun 122 maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124 üncü maddesinde ise, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme başvurusu reddolunanların şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenip 18.10.2002 tarihinde davacıya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, … Vergi mahkemesinin, … günlü ve E:…sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, daha sonra davacının açmış olduğu davadan vazgeçerek 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden faydalanmak istediğini 21.4.2003 günlü ve … sayılı dilekçesiyle bildirdiğine ilişkin Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.4.2003 günlü ve 8973 sayılı yazısından sözedilerek … günlü ve E:…, K:… sayılı kararla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, diğer taraftan davacı tarafından 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanma istemini içeren bir dilekçe verilmesine karşın, davalı idarece aynı Yasanın 2 nci maddesi uyarınca ödeme planı düzenlendiği, davacının, 2 nci maddeden yararlanma talebinin bulunmadığı hususunu 21.4.2003 tarih ve 37878 sayılı dilekçe ile davalı idareye bildirdiği, aynı günlü yazı ile bu talebin de reddedilmesi üzerine 16.9.2003 tarihinde defterdarlığa başvurulduğu ve aynı zamanda Mahkeme kararının temyiz edildiği, davacının 4811 sayılı Kanunun 2 nci maddesinden yararlanma talebinin bulunmadığı, 22.4.2003 günlü yazının sehven gönderildiği yolundaki 2.12.2003 günlü davalı İdare yazısının Danıştay Dördüncü Dairesindeki dava dosyasına gönderildiği ancak temyiz isteminin Danıştay Dördüncü Dairesinin 12.11.2003 günlü ve E:2003/1477, K:2003/2903 sayılı kararıyla reddedildiği, davalı İdarenin 2.12.2003 günlü yazısından bahsedilerek yargılamanın yenilenmesi yolundaki davacı isteminin aynı Mahkemenin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, bunun üzerine düzenlenen iki numaralı ihbarname ile istenilen vergi ve cezanın kaldırılması ve 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlandırılması gerektiği yolundaki 6.6.2005 günlü düzeltme başvurusunun, 2.7.2005 günlü vergi dairesi yazısıyla reddedilmesi ve 25.7.2005 tarihinde Maliye Bakanlığına düzeltme başvurusunun da zımnen reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında bir başvurusunun bulunduğu ve Mahkemece, davalı İdarenin davacının bu madde kapsamında başvurusu bulunduğuna ilişkin yazısından söz edilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verildiği, bu kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacı hakkında 4811 sayılı Kanunun 3 üncü madesi kapsamında gerekli işlemlerin yapılmasının zorunlu olduğu ve sonuçta davacının ödeyeceği vergi tutarının değişeceği dikkate alındığında olayda düzeltme ve şikayet yoluyla incelenmesi ve bu kapsamda düzeltilmesi gereken açık bir vergi hatası bulunduğundan dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacı temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 8.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.