Danıştay Kararı 4. Daire 2006/1956 E. 2006/2028 K. 20.10.2006 T.

4. Daire         2006/1956 E.  ,  2006/2028 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/1956
Karar No: 2006/2028

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı/İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı tarafından, 2003 yılı kurumlar vergisi beyannamesi yatırım indirimi hakkının yurt dışından elde edilen kazanç üzerinden ödenen vergi mahsup edildikten sonra uygulanması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilip, tahakkuk işleminin iptali için dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının 2003 yılında yurt dışında elde ettiği kazancı Türkiye’ye getirip, ilgili yıl kurum kazancına ilave ederek kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, yurt dışından elde edilen gelir sonucu mahallinde ödenen vergiyi ilgili yılda tahakkuk edecek vergiden mahsup etmek istediği ancak 2003 yılında yararlanılan yatırım indirimi nedeniyle tarh edilen vergi çıkmadığı dolayısıyla yurt dışında ödenen vergiyi mahsup edemediği, yurtdışında ödenen vergiye isabet eden matrah kadar yatırım indirimi tutarının gelecek yıla devir imkanının sağlanması için ihtirazi kayıtla beyanname verildiğinin anlaşıldığı, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesine göre yurt dışında elde edilen gelir için ödenen verginin mahsup imkanının ancak ilgili yılda ödenecek vergi çıkması halinde mümkün olduğu, davacı tarafından, yatırım indirimi uygulanmasının anılan verginin mahsubunu sağlayacak şekilde yapılması istemi, yatırım indiriminin yurtdışından elde edilen kazanç kadarının ertesi yıla devrini gerektirdiğinden bu uygulamanın Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesi ile getirilen düzenlemeye aykırı olduğu, öte yandan, ilgili yılda gerçekleştirilen yatırımlara isabet eden yatırım indirimi tutarının o yıla ait beyannamede gösterilen mahsup öncesi kurum kazancına uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesine göre iade söz konusu olmadığından çifte vergilendirmeye neden olunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 20.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.