Danıştay Kararı 4. Daire 2006/1525 E. 2007/945 K. 22.03.2007 T.

4. Daire         2006/1525 E.  ,  2007/945 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2006/1525
Karar No: 2007/945

Temyiz Eden Taraflar : 1- Maliye Bakanlığı/ANKARA
2- …
Vekili : …
İstemin Özeti : … Limited Şirketi adına yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin şirketin eski ortağı olan davacıya tebliği üzerine yapılan düzeltme ve şikayet başvurusuna cevap verilmemesi suretiyle tesis edilen idari işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olduğu, … Limited Şirketi adına düzenlenen ihbarnamelerin davacıya tebliğ edilmiş olmasının davacıyı tarhiyatın muhatabı yapmayacağı gibi şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile istenilen vergilerin davacının borcu olduğu sonucunu da doğurmayacağı, başkası adına tesis edilen idari işlemin iptalinde davacının bir menfaati ve dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiştir. Davalı İdare, şirketin vergi borçlarını ödememesi üzerine kanuni temsilci olan davacının aracı üzerine tesis edilen haczin yasaya uygun olduğunu, davacı, ticaret sicilinde tescil ettirilmemiş olmakla birlikte hisselerini devrettiği hususunun açık olduğunu, aracı üzerine tesis edilen haczin devam ettiğini, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Davacı, davalı İdare temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuş, davalı İdare savunma vermemiştir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; … Limited Şirketi’nin muhtelif dönemlerine ilişkin vergi borçları nedeniyle anılan şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin şirketin eski ortağı olan davacıya tebliği üzerine yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zimnen reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.
Bir kanun yolu olan temyiz başvurularında, kararın bozulmasında korunmaya değer hukuki bir menfaatin bulunması zorunludur.
Bu itibarla, düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun zimnen reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davanın mahkemece ehliyet yönünden reddi suretiyle davalı idarece elde edilmek istenen hukuki sonuç hasıl olduğundan, idare tarafından temyizen ileri sürülen iddiaların incelenmesi mümkün değildir.
Davacının temyiz istemine gelince,
Dosyanın incelenmesinden; 12.8.2003 tarihinde tebliğ edilen mahkeme kararına karşı 30 günlük süre geçirildikten sonra 25.9.2003 tarihinde kayda giren dilekçeyle temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 46 ıncı maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca istemin süre aşımı yönünden reddi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyizinin incelenmeksizin reddi, davacı temyiz istemini ise süre aşımı yönünden reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle taraflar temyiz istemlerinin reddine, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 22.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.