Danıştay Kararı 4. Daire 2005/845 E. 2005/1534 K. 23.12.2005 T.

4. Daire         2005/845 E.  ,  2005/1534 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2004/2353
Karar No : 2005/1534

Temyiz Eden : Sultanahmet Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 2000/2 – 2001/1 dönemi için gelir (stopaj)vergisi beyannamesini vermeyen davacı adına takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen gelir (stopaj) vergisi salınıp, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; beyanname verilmemesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesinin yasal olduğu, takdir komisyonlarının inceleme yetkileri bulunduğu, halde takdir kararının soyut ifadelere ve varsayıma dayandığı mahkemelerince ara kararı ile takdirin dayanağı sorulmuş olmasına karşın somut bir cevap verilemediğinden, takdirin dayanağının kalmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla 15.9.2005 gününde karar verildi.

K A R Ş I O Y

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 1 numaralı bendinde, vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemiş olması re’sen takdir nedeni olarak sayılmış, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde hangi hallerde gelir vergisinin kaynaktan kesileceği açıklanmış, aynı Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasında da, ” 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler ve tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, buna göre, kira ödemelerine ilişkin muhtasar beyanname verilmesi için kira ödendiğinin veya tahakkuk ettiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Tevkifata tabi bir ödemede bulunmayanların muhtasar beyanname verme yükümlülüğünden ve beyanname verilmemesi halinde ise re’sen takdir nedeninin bulunduğundan söz edilemez.
Olayda ise, davacının ilgili dönemlerde kira ödemesi yaptığı konusunda bir tespit bulunmamaktadır. Dolayısıyla tevkifata tabi bir ödemenin varlığının açıkça ortaya konulmadığı anlaşılmış olup, davacının beyanname vermesi gerekmediğinden, olayda re’sen takdir nedeninin bulunmadığı açıktır.
Tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde olup, temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği görüşüyle kararın gerekçesine katılmıyorum.