Danıştay Kararı 4. Daire 2005/311 E. 2005/1922 K. 26.10.2005 T.

4. Daire         2005/311 E.  ,  2005/1922 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/311
Karar No: 2005/1922

Temyiz Eden Taraflar : 1- Yakacık Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
2- …

İstemin Özeti : Taşımacılık işi ile uğraşan davacının aracını 31.12.1997 tarihinde satarak terk ettiğini vergi dairesine bildirmemesi nedeniyle en son vermiş olduğu Katma Değer Vergisi Beyannamesinin Ağustos/1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarih itibarıyla kapatılması isteminin reddine ilişkin işlemin ve davalı idarece mükellefiyet kaydının kapanış işleminin 31.8.1998 tarihi itibarı ile yapılıp 1998 yılı gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz /1998 katma değer vergisi beyannamelerinin verilmemesi üzerine yapılan tarhiyata ilişkin vergi ve ceza ihbarnamelerinin yükümlünün bilinen adresin de bulunamadığından ilanen tebliğ edilip kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:.., K:… sayılı kararıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55 inci maddesinde, amme alacaklarını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ edileceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 103 üncü maddesinde tebliğin ilanla yapılacağı hallerin sayıldığı, aynı yasanın ilanın şekli başlıklı 104 üncü maddesinde ilan yazısının tebliğ yapan dairenin ilan koymaya mahsus mahalline asılacağı ve bir suretinin mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği, mahkemelerince verilen ara kararıyla getirtilen belgelerin incelenmesi sonucu yapılan tebligatın yasal olmadığının anlaşılması nedeniyle artık kesinleşmiş kamu alacağından söz edilemeyeceğinden düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline; diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 168 inci maddesinde; işi bırakma bildiriminin olayın vukuu tarihinden başlayarak bir ay içinde yapılması gerektiği, davacının işi bırakma bildirimini süresinde yapmaması ve 28.6.2001 tarihli eşi nezdinde düzenlenen tutanakta halen taşımacılık işine devam ettiğinin tespit edilmesi sonucu 31.12.1997 tarihi itibarıyla mükellefiyetinin iptali istemine yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Davalı İdare, mükellef adına düzenlenen vergi, ceza ihbarnamelerine ilişkin ilanen tebligatın usulüne uygun yapıldığını, mükellefin kaydı bulunmadığından, ilan suretinin ilgili muhtarlığa gönderilmediğini davacı, aracının 31.12.1997 tarihinde noter satış sözleşmesi ile satılmasından sonra mükellefiyeti doğuran işi sürdürmediğini, 1.3.2001 tarihinde vergi dairesince düzenlenen tutanakta en son kullandığı faturanın düzenlenme tarihinin 31.12.1997 olduğunu, bu sebeple mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarihi itibarıyla kapatılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Davacı, yasal dayanaktan yoksun bulunan davalı idare temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davalı İdare temyiz isteminin reddi ile davacının, mükellefiyet kaydının, taşımacılık faaliyetinde bulunduğu aracını 31.12.1997 tarihinde noter satış sözleşmesi ile sattığı ihtilafsız olduğundan Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesi uyarınca davacının işi terk ettiğinin kabulü gerektiğinden mükellefiyet kaydının kapatılması isteminin reddine ilişkin işlemi onayan mahkeme kararında isabet görülmediğinden, mükellefiyet kaydına yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden taşımacılık işi ile iştigal etmekte iken aracını 31.12.1997 tarihinden satan yükümlünün en son vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamesinin Ağustos-1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince kapanış işleminin 31.8.1998 tarihi itibariyle yapıldığı, 1998 yılına ait gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz 1998 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini verilmediği nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulduğu takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi, ek gelir vergisi, fon payı tarhiyatının yapıldığı, ağır kusur cezası, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel, usulsüzlük cezasının kesildiği, düzenlenen vergi-ceza ihbarnamelerinin yükümlünün vermiş olduğu adreste bulunamadığından ilanen tebliğ edildiği, tarhiyatın kesinleşmesi sonucu vadesinde ödenmeyen vergi borcu nedeniyle ödeme emrin düzenlendiği, bakılan davada, vergi mahkemesince, ödeme emirleri ile tebliğ edilen gelir vergisi,ek gelir vergisi, fon payı, ağır kusur cezası,vergi ziyai cezası,usulsüzlük cezası ile özel usulsüzlük cezaların iptaline ve mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarihi itibariyle kapatılması isteminin reddine karar verildiği,taraflarca yapılan temyiz başvurusu üzerine dosyanın Danıştay’a intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Vergi dairesinin ödeme emrine yönelik iddiası mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Yükümlünün mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarihi itibariyle kapatılması istemine ilişkin temyiz başvurusuna gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ncı maddesinde, gelir vergisine tabi mükelleflerin işi bırakmaları halinde vergi dairesine bilgi vermek zorunda oldukları açıklanmış bulunmaktadır.
İş başlamayı bildiren bir mükellefin işi terk ettiğini bildirmemesi halinde işi bıraktığını ispat edemediği sürece çalışmaya devam ettiğinin kabulü zorunludur.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 161. maddesinde “vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesi hali işi bırakmayı ifade eder.” denilmiştir.
İşin bırakılmış olup olmadığı hususunda çıkacak uyuşmazlıklarda bu madde hükmü işletileceği için vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin devam edip etmediğine bakmak gerekmektedir.
İş sahibinin işini terk etmiş sayılabilmesi için o işle ticari ve iktisadi bütün ilişkilerini kesmiş bulunması icap etmektedir.
Ayrıca, yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesi için vasıtalarını noter satış sözleşmesi ile satmaları gerekmektedir.
Olayda, vergi idaresi tarafından, verilen matrahsız beyanlar ile yapılan bildirimler dikkate alınarak iş terki 31.8.1998 tarihi kabul edilerek işlem yapılmış ise de; yükümlü taşımacılık faaliyetinde kullandığı … plakalı aracını 31.12.1997 tarihinde … Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesi ile sattığı 1.3.2001 tarihinde yapılan düzenlenen bildirim tutanağında en son kullanılan fatura seri no’sunun …, düzenleme tarihinin ise 31.12.1997 olduğu görüldüğünden işin anılan tarihte bırakıldığının ve terk edildiğinin kabulünü gerektirmektedir.
Öte yandan, yükümlünün minibüs ile taşımacılık faaliyetine devam ettiği yolunda eşine imzalattırılan 28.1.2001 tarih ve … sayılı yoklama fişi ile yapılan tespit ancak düzenlendiği yıl için geçerli olduğundan Vergi Mahkemesince bu yoklama fişine istinaden mükellefiyet kaydının kapatılması isteminin reddine ilişkin verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddi, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile …Vergi Mahkemesi kararının mükellefiyet kaydına yönelik hüküm fıkrasının bozulması, ödeme emrine yönelik kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Vergi Dairesi Müdürlüğünce temyiz dilekçesinde, ödeme emirlerine karşı ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesinde, gelir vergisine tabi mükelleflerin işi bırakmaları halinde keyfiyeti vergi dairesine bildirmek zorunda oldukları, işi bırakma bildirimi bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunmaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilmemesi halinde mükellefin işi bırakmış addolunacağı ve mükellefiyet kaydının vergi dairesince terkin edileceği, aynı Kanunun 161 inci maddesinde ise vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesinin işi bırakmayı ifade ettiği kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, vergi dairesince, en son verilen beyannamelere göre işin 31.8.1998 tarihi itibarıyla terk edildiği kabul edilerek mükellefiyet kaydının kapanış işlemi yapılmış ise de, mükellefin taşımacılık faaliyetinde kullandığı, … plakalı aracını 31.12.1997 tarihinde … Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesi ile sattığı, 1.3.2001 tarihinde vergi dairesinde düzenlenen bildirim tutanağında en son kullanılan fatura seri no’sunun …, düzenlenme tarihinin ise 31.12.1997 olduğu görüldüğünden işin anılan tarihte terk edildiğinin kabulü gerekmektedir. Davacının minibüs ile taşımacılık faaliyetine devam ettiği yolunda eşine imzalattırılan 28.1.2001 tarih ve … sayılı yoklama fişi ile yapılan tespit ancak düzenlendiği yıl için geçerli olacağı gibi bu tutanak mükellefin imza ve beyanını da taşımamaktadır. Ayrıca aracın satış tarihinden sonra faaliyetin devam ettiğine dair başkaca bir tespit mevcut olmadığından mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarihi itibarıyla kapatılması isteminin reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün ödeme emrine yönelik temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüyle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının mükellefiyet kaydının 31.12.1997 tarihi itabarıyla kapatılması isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına 26.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.