Danıştay Kararı 4. Daire 2005/1647 E. 2006/2154 K. 09.11.2006 T.

4. Daire         2005/1647 E.  ,  2006/2154 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/1647
Karar No: 2006/2154

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen 2003 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yapılan tahakkuka karşı dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 6.8.2003 günlü ve 25191 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4961 sayılı Kanunla, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a Geçici 1 ve 2 nci maddelerinin eklendiği, Kanunun Geçici 1 inci maddesi ile haklarında kesinleşmiş mahkeme kararları bulunan kişilerin durumlarının düzenlendiği ve maddenin ikinci fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde yükümlü oldukları kıymetleri cari kurdan yurda getirenlerin cari kur üzerinden hesaplanan değer ile defter kayıtlarında yer alan ihracat bedeli arasındaki fark, pasifte bir fon hesabında izlenir. Bu fon sermayeye eklenmesi halinde gelir ve kurumlar vergisine tabi tutulmaz.” hükmünün bulunduğu, Kanunun Geçici 2 nci maddesinde ise haklarında kambiyo takibine başlanan, ancak, henüz yargıya intikal ettirilmeyenlerin durumunun düzenlendiği , fakat Geçici 2 nci maddede, 1 inci maddedeki şekilde bir vergi istisnasının yer almadığının görüldüğü, davacının, Kanunun 2 inci maddesi kapsamında bulunduğu, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yargıya intikal etmeyip, kambiyo takibine başlanılmış olduğu, Kanunun Geçici 2 nci maddesi kapsamına giren mükelleflerin de, bu yasadan yararlanarak yurda getirmiş oldukları dövizin kur farkını sermayeye ilave etmeleri halinde, vergi istisnasından yararlanacaklarına ilişkin bir hükmün mevcut olmadığı, dolayısıyla, ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek yapılan işlemde Kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, Geçici 1 inci maddede yer alan istisnanın, Geçici 2 nci maddeye giren mükellefler için de uygulanması gerektiğini, Kanunun Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek ve davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak işin esası incelendi:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine… Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.