Danıştay Kararı 4. Daire 2005/1282 E. 2006/289 K. 23.02.2006 T.

4. Daire         2005/1282 E.  ,  2006/289 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/1282
Karar No: 2006/289

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı/ANKARA
İstemin Özeti : Davacının, Maliye Bakanlığı’na 1999-2002 yılları vergileri için düzeltme şikayet yoluyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin 16.3.2004 günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 116 ve müteakip maddelerinde vergi hatasının tanımlandığı, bir vergilendirme işleminde vergi hatasından söz edebilmek için ortada açık biçimde vergi miktarında fazlalık veya eksikliğe ya da vergi yükümlülüğünün saptanmasına neden olan yanlışların bulunması gerektiği, olayda, davacının merkezi yurt dışında bulunan bir şirkete vermiş olduğu mühendislik hizmeti karşılığı aldığı ücretlerin beyana dahil edilip edilmeyeceği hususunun hukuki nitelikte olduğu, yoruma açık konuların vergi hatası kapsamında incelenmesine olanak bulunmadığı, bu tür davaların ancak süresi içinde açılabilecek bir davada incelenebileceğinden, davalı idare işleminde Kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, yaptığı başvurunun vergi hatası kapsamında olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dava konusu işlemde açık bir vergi hatası mevcut olduğundan, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Uyuşmazlık, merkezi Tokya’da bulunan … Limited şirketi ile davacı arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davacının vermiş olduğu mühendislik hizmetleri karşılığında döviz olarak ödenen ücretlerin 1999,2000,2001 ve 2002 yıllarına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerine dahil edilmemesi gerekirken, sehven beyana dahil edilmek suretiyle ödenen gelir vergileri ve ceza toplamının düzeltme ve şikayet yoluyla red ve iadesi istemiyle açılan davanın reddine dair verilen vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendinde “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler” gelir vergisinden istisna edileceği hükmü öngörülmüş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun vergi hataları başlığını taşıyan 116 ncı maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır, şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 118 inci maddesinin mevzuda hata başlığını taşıyan 3 numaralı bendinde ise, Açık olarak vergi mevzuuna girmiyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması olarak açıklanmıştır.
Olayda, davacı uyuşmazlık yıllarında merkezi Tokyo’da bulunan … Limited Şirketinden sözleşme gereği ve mühendislik hizmetleri karşılığı döviz olarak elde etmiş olduğu ücretlerini anılan yıllarda yıllık gelir vergisi beyannamelerine dahil ederek beyan etmiş olduğu ve tahakkuk eden vergilerini ödemiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda anılan yasa hükümleri birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacının yurtdışından döviz olarak elde ettiği ücret gelirlerinin yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilmemesi gerekirken,dahil edilerek vergilendirilmesi mevzuda hata olup davanın kabulü ile aksi yönde tesis edilen işlemin iptali gerekirken reddi yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, kanuni ve iş merkezi Japonya’da bulunan dar mükellef bir yabancı kuruma verilen mühendislik hizmetleri karşılığında davacının aldığı ücretlerin gelir vergisinden istisna olduğu yolunda düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ncı maddesinde “Vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 118 inci maddesinin birinci fıkrasının 3 numaralı bendinde, ancak olarak vergi mevzuuna girmiyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması ise “mevzuda hata” olarak vergilendirme hataları kapsamında sayılmıştır. Kanunun 122 nci maddesinde mükelleflerin vergi muamelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124 üncü maddede ise vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracaat edebilecekleri belirtilmiştir.
Davacı, kanuni ve iş merkezi Japonya’da bulunan … Limited Şirketinden, vermiş olduğu mühendislik hizmetleri gereği yurtdışından döviz olarak gönderilen ücretlerini yıllık gelir beyanına dahil ederek beyan etmiş ve vergisini ödemiştir. Dava açma süresi geçtikten sonra, ücretlerinin istisna kapsamında olduğunu ileri sürerek yaptığı düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işleme karşı açtığı dava ise, Vergi Mahkemesince olayda açık bir vergi hatası bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendinde “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler” gelir vergisinden müstesna olarak kabul edilmiştir. Davacıya ödenen ücretlerin Kanuni ve iş merkezi Japonya’da bulunan dar mükellefiyete tabi bir işveren tarafından, bu işverenin yurt dışında elde ettiği kazançlardan döviz olarak ödendiği hususu ihtilafsız olup, bu ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi kapsamında beyana tabi gelir olarak kabul etmeye olanak yoktur.
Bu durumda, söz konusu ücretlerin açık olarak vergiden istisna olması nedeniyle beyan edilen bu ücretlerle ilgili olarak Vergi Usul Kanununun 118 inci maddesinin 3 numaralı fıkrasında belirtildiği şekilde açık bir vergilendirme hatası bulunduğunu kabulü gerekir. Bu nedenle, olayda açık bir vergilendirme hatası mevcut olduğundan, dava konusu işlemin iptali gerekirken, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüyle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 23.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.