Danıştay Kararı 4. Daire 2004/7 E. 2004/1631 K. 02.07.2004 T.

4. Daire         2004/7 E.  ,  2004/1631 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2004/7
Karar No: 2004/1631

Temyiz Eden : …

Karşı Taraf : Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirketin, gelir (stopaj) vergisi ve fon payının iadesi isteminin reddine dair 14.5.2003 gün ve 18791 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada,… Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceğinin belirtildiği, olayda, alt yüklenici olan davacı şirket ile … İçme suyu projesi … sistemi … isale hattı … İnşaat işi ile … Doğalgaz Kombine Çevrim Santralleri Güç Blokları İnşaat İşleri ile ilgili olarak ana yükleniciler arasında düzenlenen geçici kabul tutanaklarından her iki işin geçici kabulünün 20.5.2001 ve 31.8.2001 tarihlerinde yapılmasına rağmen geçici kabul tutanaklarının düzenlenme tarihlerinin 20..5.2002 ve 25.6.2002 olduğu, dolayısıyla geçici kabul tutanağının düzenlediği tarihin iade talebine esas alınması gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı şirket, işin fiilen bitirildiği 2001 hesap döneminin iadeye esas alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi geçici kabul tutanağında işin bitim tarihinin 31.8.2001 olmasına rağmen geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlenme tarihinin 25.6.2002 olduğu görüldüğünden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 44.maddesi hükmüne göre geçici kabul tutanağının düzenlendiği tarihin iade talebine esas alınması gerektiği anlaşıldığından istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 inci maddesinde birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği öngörülmüş, aynı Kanunun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih, diğer hallerde de işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 44 üncü maddesinde de, beyannamede gösterilen kazançlardan bu kanuna ve Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifan kesilmiş olan vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan Kurumlar Vergisinden mahsup edileceği, mahsubu gereken miktarın beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, keyfiyetin vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirileceği, aradaki farkın mükellefin işbu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı halinde kendisine iade olunacağı, bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacaklarının düşeceği belirtilmiştir.
Dava, alt yüklenici olan davacı şirket ile ana yüklenici firma arasında düzenlenen geçici kabul tutanaklarından yapımı üstlenilen işlerin geçici kabüllerinin 20.5.2001, 31.8.2001 tarihlerinde yapıldığı, geçici kabul tutanaklarının düzenlenme tarihlerinin 20.5.2002, 25.6.2002 olduğu, davacı tarafından 2001 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde anılan işlere ait kazanç ile birlikte hakedişlerden kesilen gelir (stopaj) vergileri beyana dahil edilerek mahsubun yapıldığı, mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğundan aradaki farkın iadesi için yapılan başvurunun, idarece kazancın geçici kabul tutanağının düzenlendiği yıla ait beyannameye dahil edilerek gelir vergisi kesintilerinin de aynı beyannamede hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülerek reddedilmesine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu işlerin geçici kabullerinin 2002 yılında ana yüklenici firma ile alt yüklenici olan davacı şirket tarafından yapılması nedeniyle bu işlere ilişkin gelirin yine bu yılda kurum kazancı olarak beyan edilmesi gerektiği belirtilmekte ise de, 20.5.2002 , 25.6.2002 günlü geçici kabul tutanaklarında, yapılan işlerin sözleşme, şartname ve projelerine uygun olarak tamamlandığı tespit edilerek 20.5.2001, 31.8.2001 tarihleri esas olmak üzere geçici kabullerin yapılmasına karar verildiği belirtildiğinden bu tarihler esas alınarak iade işleminin yapılması gerekirken idari zaruretler nedeniyle geç düzenlendiği anlaşılan tutanak tarihinlerinin esas alınmasında isabet görülmemiştir. Kaldı ki bu tarihlerden sonra işin devam ettiği, istihkak ödemesinde bulunulduğu yolunda herhangi bir tesbit yapılmadığı gibi 2001 dönemi için verilen beyanname idarece kabul edilerek tahakkuk işlemi yapıldığına göre kesinti yoluyla ödenen vergilerin mahsubundan sonra kalan miktarında davacıya iadesi gerektiğinden aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 2.7.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK OYU

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.