Danıştay Kararı 4. Daire 2004/310 E. 2004/1618 K. 30.06.2004 T.

4. Daire         2004/310 E.  ,  2004/1618 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2004/310
Karar No: 2004/1618

Temyiz Eden : Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğü İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Veraseten intikal eden arsanın müteahhide kat karşılığı verilmesi sonucu elde edilen dairelerin satışından doğan değer artışı kazancını beyan etmediği ileri sürülen davacı adına 1998 yılı için re’sen gelir vergisi, ek gelir vergisi salınıp, fon payı hesaplanmış, ağır kusur ve vergi ziyaı cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; veraseten intikal eden ve karşılığında daire yaptırılan arsanın daire olarak satışı nedeniyle elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun geçici 56 ncı maddesi gereği değer artışı kazanç olduğu, ancak değer artışı kazancının tespiti esnasında satılan dairenin maliyetinin ve varsa satış nedeniyle yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin dikkate alınmadığı anlaşıldığından, tarhiyatın eksik incelemeye dayalı olduğu gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, veraseten intikal eden arsayı kat karşılığı daire sözleşmesi ile müteahhite veren ve karşılığında aldığı daireleri satan davacının değer artışı kazancı elde edip etmediğine ilişkindir.
Gelir Vergisi Kanununun 1999-2002 yılları gelirlerinin vergilendirilmesinde geçerli olan geçici 56 ncı maddesinin d/6 fıkrasında, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının 1,2,4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak nitelendirilmiştir. Maddenin parantez içi hükmü ivazsız olarak elde edilen mal ve hakları kapsam dışı tutmuştur.
Olayda, davacının veraseten intikal yoluyla ivazsiz olarak elde ettiği arsayı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile vererek elde ettiği dairelerin dört yıl içinde satılması vergi mahkemesince değer artışı kazancı olarak kabul edilmiş, ancak incelemenin eksik yapıldığı gerekçesiyle tarhiyat kaldırılmıştır. İhtilaf konusu arsa veraseten intikal yoluyla ivazsız olarak elde edildiği ve bu yolla elde edilen mal ve haklar geçici 56 ncı maddeye göre değer artışı kazancı kapsamı dışında tutulduğu için, veraseten intikal eden ve nevi değiştiren arsanın satışı nedeniyle elde edilen kazancın, değer artışı olarak vergiye tabi tutulması mümkün bulunmadığından mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine esasta oybirliğiyle gerekçede oyçukluğuyla 30.6.2004 gününde karar verildi.

AZLIK OYU
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşü ile kararın gerekçesine katılmıyorum.