Danıştay Kararı 4. Daire 2004/1429 E. 2005/498 K. 29.03.2004 T.

4. Daire         2004/1429 E.  ,  2005/498 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2004/1429
Karar No: 2005/498

Temyiz Eden : Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacının yurtdışındaki finans kurumlarından elde ettiği geliri Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirmemesi nedeniyle vergilendirilmemesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verdiği 2002 yılı gelir vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının kaldırılması ve ödenen kısmın iadesi istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesi uyarınca mükelleflerin ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verecekleri, yabancı memleketlerde elde edilen kazancın mükellefin Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirildiği yılda, ancak hesaplara intikalin mükelleflerin iradesi dışındaki sebeplerden kaynaklanması halinde, tasarruf edilebildiği yılda elde edilmiş sayılacağı, ilgili yıl kazancını kendi iradesi ile Türkiye’ye getirmediği açık olan davacının sözü edilen madde uyarınca yurt dışında elde ettiği faiz gelirinin vergilendirilmesinin yasal olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, gelirin tasarruf edilebildiği tarihte Türkiye’de hesaplara intikal ettirilerek vergilendirilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasının 1 ve 2 nci bentlerinde yer alan düzenlemeye göre yabancı ülkede elde edilen gelire hukuken ve fiilen tasarruf edilebildiği durumda, tasarruf edildiği yılın geliri sayılarak beyan edilmesi gerektiğinden iradi olarak gelirin Türkiye’deki hesaplara intikal ettirildiği tarihte vergilendirileceği gerekçesiyle tahakkuk işlemini iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
2002 takvim yılı gelir vergisi beyannamesini, yurtdışındaki finans kurumlarından elde ettiği faiz gelirini Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirmediği için vergilendirilmemesi gerektiği ihtirazi kaydıyla veren davacı tarafından ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve fon payının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesinin birinci fıkrasında; mükelleflerin, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri belirtilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentlerinde; yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iradların yükümlünün bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda, Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılacağı açıklanmıştır. Bu düzenlemeyle kanun koyucu, kazanç ve iratların Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılacağını kabul ettiğinden kazançların, elde edildiği tarihte Türkiye’ye getirilerek vergilendirileceği kuralının asıl kural olduğu, ancak mükellefin iradesi dışında gelişen istisnai durumlarda Türkiye’ye getirilemeyen gelirin tasarruf edilebildiği yılda vergilendirilmesi gerektiği açıktır.
Davacının, Amerika Birleşik Devletlerinde aracı kuruluşlardan elde ettiği, ancak Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirmediği faiz ve değer artış kazançları üzerinde hukuki ve ekonomik yönden tasarruf edebileceği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığından yurtdışında elde ettiği geliri kendi iradesiyle Türkiye’ye getirmemesi nedeniyle adına yapılan tahakkuk işleminde yasaya aykırılık olmadığından tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının kaldırılması yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle… Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 29.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.