Danıştay Kararı 4. Daire 2004/1263 E. 2005/156 K. 07.02.2005 T.

4. Daire         2004/1263 E.  ,  2005/156 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2004/1263
Karar No: 2005/156

Temyiz Eden : Boztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü ORDU
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 4325 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin a fıkrasındaki istisnadan yararlanan davacının 2001 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz etmediği ileri sürülerek istisna hükümlerinden yararlandırılmaması sonucu salınan kurumlar vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezası, davacının 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca matrah artırımında bulunması nedeniyle düzeltme fişi ile terkin edilerek kurum kazancının ortaklara dağıtıldığı kabul edilip, gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığının vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını yeminli mali müşavir tasdik raporu ibrazı şartına bağlayabileceği kabul edilse de düzenlenecek tasdik raporunun amacı, tastik hizmeti verilen mükellefin mükerrer 227 nci maddede sayılan konu ile ilgili şartları taşıyıp, taşımadığı, yararlanılacak konunun ne olduğu ile olayın gerçek mahiyetinin araştırılarak tespit edilmesi dışında bir anlamı olmadığı, 4325 sayılı Kanunda öngörülen bir istisnadan yararlanabilmek için ön koşul oluşturma yetkisi içermediği, Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 30 sıra nolu Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ile 4325 sayılı Kanundan yararlanılabilmek için yeminli mali müşavir tasdik raporunun vergi dairesine verilmesi zorunluluğu getirilmesinin istisnadan yararlanabilmek için Kanunda öngörülmeyen bir şartın idari işlemle getirilmesi anlamını taşıdığı, davacının 4325 sayılı Kanunda öngörülen koşulları taşıdığının tartışmasız olduğu ve bu istisnadan yararlanılması için yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz mecburiyeti gibi bir şartın yer almadığı, Tebliğle getirilen düzenlemenin 4325 sayılı Kanundan yararlanmanın ön koşulu olduğu ve yeminli mali müşavir tasdik raporu ibrazının zorunlu bulunduğu kabul edilse dahi, beyannamenin kabulü sırasında veya daha sonra Vergi Dairesi İşlem Yönergesinin 44 üncü maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca tasdik raporu eksikliğinin fark edilmesi halinde davalı idarece, eksikliğin davacı şirkete süre verilmek suretiyle bir yazı ile tamamlatılması yoluna gidilmesi ve yararlanılmak istenilen istisnaya ilişkin olarak 4325 sayılı Kanundaki şartların yerine getirip getirmediği ile yararlanılacak istisnanın gerçek tutarının ne olduğu konuları araştırılarak olayın gerçek mahiyetinin ortaya konulmasının zorunlu olduğu, bu yollara başvurulmadan salt beyanname ekinde yeminli mali müşavir tasdik raporu sunulmaması nedeniyle davacı şirketin 4325 sayılı Kanundaki istisnadan yararlandırılmamasında isabet olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 nci maddesine göre yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz edilmemesi nedeniyle davacının 4325 sayılı Kanundaki istisnadan yararlandırılmaması sonucu yapılan tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, isteminin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 4008 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen mükerrer 227 nci maddenin 2 nci bendinde Maliye Bakanlığı’nın vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna,yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Maliye Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu ve bu bende göre yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan konularda,tasdik raporunu zamanında ibraz etmeyen mükelleflerin tasdike konu haktan yararlanamayacakları, ancak Maliye Bakanlığının tasdik raporlarının ibraz süresini iki aya kadar uzatabileceği öngörülmüştür. Bu maddenin yürürlük tarihi 6.7.1994 olarak belirlenmiştir.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 12 nci maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan,Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi ile, yeminli mali müşavirlerce vergi mevzuatı yönünden tasdiki yapılabilecek olan konu ve belgelerin belirlendiği, bu maddenin 1 inci fıkrasının “Mali Mevzuatta Yer alan Teşvik, İndirim, İstisna ve Muafiyetler Yönünden” başlıklı (G) bendinin g/ alt bendinde ise diğer teşvik indirim, istisna ve muafiyetlerle ilgili işlemlerin tasdik kapsamında yer alabileceğinin belirtildiği, maddenin son fıkrasında ise, tasdike ilişkin olarak aranacak bilgi şekil şartları ile tasdike ilişkin diğer usul ve esasların Bakanlıkca çıkarılacak tebliğlerle belirleneceği öngörülmüştür. Maliye Bakanlığı bu yetkiye dayanarak 30 sıra nolu Tebliği yayımlamıştır. Bu Tebliğ de 4325 sayılı Kanunun 3/a maddesindeki istisna ile ilgili işlemler yeminli mali müşavirlerin tasdik edeceği konular kapsamına alınmıştır.
30 sıra nolu Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinde 4325 sayılı Kanunun 3/a maddesindeki istisnadan yararlanılması yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen tasdik raporu ibraz şartına bağlanmıştır. Bu düzenleme Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 inci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan ve bu madde ile yararlanılması yeminli mali müşavir tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan konularda, tasdik raporunu zamanında ibraz etmeyen mükelleflerin tasdike konu haktan yararlanamayacaklarına ilişkin hükme parelel bir düzenleme olduğundan idari işlemle istisnadan yararlanılması için ön koşul oluşturulması söz konusu değildir. Ancak maddede tasdik raporunun ne zaman ibraz edileceği konusunda bir açıklamaya yer verilmemiş olup, Vergi Dairesi İşlem Yönergesinin 44 üncü maddesi uyarınca elden verilen beyannamelerde beyanname ve eklerindeki bilgilerin,beyannameye bağlanması gerekli olan eklerin eksik olması halinde bu eksikliklerin beyannamenin alınması sırasında mükellefe tamamlattırılması öngörülmüştür. Bu durumda ilgili dönem beyannamesinin alınması sırasında 4325 sayılı Kanundaki istisna hükmünden yararlanılabilmesi için yeminli mali müşavir tasdik raporu ibrazının zorunlu olduğunun bildirilmesi ve bir süre verilmek suretiyle bu eksikliğin tamamlatılması yoluna gidilmesi gerekmekte iken, beyanname verme tarihinde tasdik raporu istenilmeyerek davacının istisna hükümlerinden yararlandırılmamasında isabet bulunmamaktadır. Nitekim davacı yeminli mali müşavir tasdik raporunu 23.12.2003 tarihinde davalı idareye ibraz etmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227 nci maddesinde bu raporun ne zaman ve ne şekilde ibraz edileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği , sadece ibraz süresinin iki aya kadar uzatılabileceğinin ifade edildiği ve Vergi Dairesi İşlem Yönergesinin 44 üncü maddesinde beyanname ekindeki eksikliklerin tamamlatılması gerektiği dikkate alındığında vergi daresince davacı beyanda bulunduğunda tasdik raporunun süre belirtilerek istenmesi ve ibraz edilmezse tasdike konu haktan yararlandırılmaması gerekmektedir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 7.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.