Danıştay Kararı 4. Daire 2003/30 E. 2003/2424 K. 16.10.2003 T.

4. Daire         2003/30 E.  ,  2003/2424 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2003/30
Karar No: 2003/2424

Temyiz Eden : Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacının senet borçlusu olduğu … Limited Şirketinin vergi borçları nedeniyle teminat olarak gösterilen senetlerin bedellerinin vergi dairesine ödenmesi gerektiğine ilişkin haciz bildirisine yapılan itirazın reddi yolundaki İdari işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. …. Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının anılan şirkete olan borçlarının senede bağlı olduğu hususunda tartışma bulunmadığı, senede bağlı alacaklar menkul mal hükmünde olduğundan ancak senedin zilyedliğinin ele geçirilmesiyle haczolunabileceği, hamiline yazılı olan veya cirosu kabil bir senede dayanan alacakların haczinin senedin zaptolunması ile mümkün olduğu, senet fiilen ele geçirilmeden haciz bildirisi ile haciz yapılamayacağı, zira bu tür alacaklarda asıl senet borçlusunun, senet alacaklısını baştan tespit edemeyeceği, devir beyanı ve teslim ile senet alacaklısının her zaman değişmesinin mümkün olduğu, olayda ise, sözkonusu borçların hamiline yazılı senetler olması nedeniyle haczin ancak senedin fiilen zaptolunması ile tamamlanabileceği, borçlu şirketin senetleri davalı İdareye teminat olarak göstermiş olmasının haczin tamamlanması için yeterli olmadığı, davalı İdarece ele geçirilmemiş ve ciro edilmiş olan senetlerin alacaklısı anılan şirket olmadığından davacının bu şirkete böyle bir borcu olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesinde, haciz bildirisi tebliğ yoluyla haczedilebilecek alacaklar arasında açıkça hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabul senede dayanmayan alacakların sayıldığı, bu durumda sözkonusu alacağın hamiline yazılı ve cirosu mümkün bir senede dayanması nedeniyle haciz bildirisi ile haczinin mümkün olmadığı, kaldı ki davacının da haciz bildirisine itiraz etmesi üzerine davalı İdarece de itirazın aksi kanıtlanmadığından borcun davacının zimmetinde sayılamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı İdare, tesis edilen işlemin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Olayda, dava konusu işlemin dayanağı 18.3.2002 günlü ve 5513 sayılı haciz bildirisi olup, davacı tarafından verilen borç senetlerinin cirosu mümkün olan senetlerden olması nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 79 uncu maddesinin açık hükmü karşısında haciz bildirisiyle haczine olanak bulunmamaktadır. Öte yandan, senetlerin ciro edilmiş olmasından dolayı davalı idarenin elinde bulunmamakta olup, davacının mükerrer ödeme yapmasını önlemek amacıyla öncelikle senetlerin davalı İdare tarafından zaptolunması gerekmektedir.
Bu nedenle, hukuka uygun olarak verilen mahkeme kararına karşı öne sürülen hususlar kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Davacının araç satın aldığı ve karşılığında 43 adet senet verdiği … Limited Şirketi vergi borçları nedeniyle bu senetleri vergi dairesine teminat olarak göstermiş olup, bedellerinin davalı İdareye ödenmesi gerektiğine ilişkin haciz bildirisine karşı yapılan itirazın reddi yolundaki işlemi iptal eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Olayda, haciz bildirimine konu senetlerin hamiline yazılı olması nedeniyle haczin ancak senetlerin fiilen ele geçirilmesiyle tamamlanabileceği, oysa borçlu şirketçe senetlerin ciro edilmiş olmasından dolayı haciz bildirisi tebliği ile haczine olanak bulunmadığı, ayrıca davacının haciz bildirimine yaptığı itirazın aksinin de davalı İdarece kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş ise de, davacı tarafından verilen borç senetlerinin vergi borçlusu olan şirket tarafından davalı İdareye teminat olarak gösterilmesi nedeniyle … 3. İcra Müdürlüğünce haciz tatbik edildiği anlaşılmış olup, 6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin “karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir.7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu Kanunun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edillir” şeklindeki hükmü karşısında haciz tarihinden sonraki borç senetlerinin bedellerinin davalı İdareye ödenmesi gerekmektedir. Öte yandan davacı tarafından, senetlerin ciro edildiği belirtilerek mükerrer ödeme yapılabileceği ileri sürülmesine karşın senetlerin teminat olarak gösterilmesi nedeniyle, sadece davalı İdarenin elinde teminat olarak bulunan senet bedelleri ödeneceğinden mükerrer ödemeden de sözedilemez.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 16.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.