Danıştay Kararı 4. Daire 2003/1437 E. 2003/2553 K. 27.10.2003 T.

4. Daire         2003/1437 E.  ,  2003/2553 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2003/1437
Karar No: 2003/2553

Temyiz Eden : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Davacının kesinti yoluyla ödediği vergi ve fon payına ilişkin mahsup dilekçesini mahsubunu talep ettiği verginin vade tarihinden bir gün sonra vermesi nedeniyle adına tatbik edilen gecikme zammının red ve iadesi istemiyle düzeltme şikayet yoluyla yaptığı başvurusuna yanıt verilmeyerek tesis edilen olumsuz işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ncı maddesinde, vergi hatasının vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik istenmesi ve alınması olduğunun belitildiği, anılan Kanunun 117 nci maddesinde hesap hatları, 118 inci maddesinde ise, vergilendirme hataları kapsamına giren hususların düzenlendiği, olayda, kesinti yolu ile ödenen vergi ve fon payının mahsubuna ilişkin dilekçenin mahsubu talep edilen verginin vade tarihinden sonra verilmesi nedeniyle geçirilen süre için gecikme zammı tatbik edilip edilemeyeceği hususunun hukuki bir sorun oluşturması ve kanunların yorumunu gerektirmesi nedeniyle anılan maddelerde belirtilen hatalar kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, şikayet yolu izlenerek yapılan başvuruya cevap verilmemesi sonucu tesis edilen işlemin yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, 2000 yılı için verdikleri kurumlar vergisi beyannamesinin mahsup sütununda gösterilen yani vergi dairesinden alacakları olan tutarın mahsubu için verilmeyen, sadece vergi dairesini bilgilendirmek için verilen dilekçenin mahsup dilekçesi olarak değerlendirilmesi ve bu dilekçeninde bir gün sonra verilmesi nedeniyle sözkonusu tutar üzerinden hesaplanan gecikme zammının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve 117 nci maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 27.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.