Danıştay Kararı 4. Daire 2002/771 E. 2002/3623 K. 20.11.2002 T.

4. Daire         2002/771 E.  ,  2002/3623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2002/771
Karar No: 2002/3623

Temyiz Eden : …
vekili : …
Karşı Taraf : Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
istemin Özeti : Davacı şirketin, yurt dışında mukim bir şirkete tahvil ihracı nedeniyle tahvilin ihraç tarihi itibarıyla ödenen faizden 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 24 üncü maddesi uyarınca tevkifat yapmadığı ileri sürülerek 1999/12 nci ayı için kurum (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. …Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinde dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirileceklerinin öngörüldüğü, dar mükellef kurumların tevkif suretiyle vergilendirilen kazanç ve iratları için özel beyanname vermeleri veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere bu kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğu, aynı maddenin 5 inci fıkrasında ise beyannameye ithali zorunlu kazanç unsurlarına yer verildiği, davacı şirketin, Fransa Cumhuriyeti’nde bulunan …’a tahvil ihracında bulunduğu ihraç tarihinin 28.11.1999, nominal bedelin bir milyon, vadenin 183 gün ve faiz oranının % 14 olduğu, faizin ödeme biçiminin flat faiz olarak tespit edildiği, tahvil faizlerinde elde etmenin kural olarak faiz kuponunun üzerinde yazılı vade tarihi olmakla birlikte, faizin peşin alınması durumunda alındığı tarihin elde etme tarihi kabul edileceği, dolayısıyla ödemenin yapıldığı gündeki döviz kuru esas alınarak yapılan tarhiyatın yasal bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı flat faizin, faizin elde edilme zamanını belirlemediğini , faizin tahvilde nasıl gösterileceğine ilişkin bir kayıt olduğunu, hiç kimsenin ihraç tarihi itibarıyla faiz geliri elde edemeyeceğini, faiz gelirinin vade tarihinde elde edileceğini, tahvil faizinde stopajın ne zaman yapılacağının 138 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirlendiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Davacı şirketin yurt dışında mukim bir Fransız şirketine ihraç ettiği tahviller nedeniyle faiz tutarının anında tahakkuk ettirildiği ve bu tarih itibarıyla dar mükellef kuruma ödenen faiz gelirinden tevkifat yapılmadığı belirtilerek tarhiyat yapılmıştır.
Tahvil faizlerinde elde etme, tahvilin vade tarihinde meydana gelmektedir. Tahviller üzerinde yazılı değerle satışa çıkartılabileceği gibi nominal değerinden daha düşük bedelle de satışa çıkartabilirler. Tahvillerin nominal değerinin % 5 i kadar düşük bedelle ihracı mümkün olup, tahvilin nominal bedeli ile indirimli bedeli arasındaki fark elde edilen faiz gelirini gösterir ve faiz gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin esaslara tabi olur.
Dava konusu olayda inceleme elemanınca ihraç edilen tahvillerle ilgili olarak faiz ödeme biçiminin “.flat faiz” olarak belirlendiği ve flat faizin, faiz tutarının anında tahakkuk ettirilerek tahvil nominal bedelinden mahsup edilmesi olduğu belirtilmiştir. Faiz geliri belirli bir vadenin dolması sonucu elde edileceğinden, inceleme raporundaki bilgilerden davacının ihraç ettiği tahvillerin iskontolu satıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda iskonto miktarı kadar bir gelirin tahvili alan dar mükellef kurum açısından tahvilin ihracı anında elde edildiğini kabul etmek mümkün olup, bu tutar nedeniyle davacı şirketin tevkifat zorunluluğu doğar. Ancak inceleme raporundan iskontolu bir satış mı yoksa tüm faiz ödemesinin satış anında mı yapıldığı ki bunun mümkün olamayacağı düşünülmekle birlikte anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla bu eksik tespitler dikkate alınarak yapılan tarhiyata karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, Fransa’da mukim … unvanlı kuruma Ekim-Kasım 1999 aylarında tahvil ihraç eden yükümlü şirketin ana para, faiz gelecek yıllarda ödenecek olmasına rağmen, tahvil çıkartıldığı tarihte, tahvil faizi üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 24.maddesi uyarınca tevkifat yapmadığı gerekçesiyle yapılan cezalı tarhiyatı onayan vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Tahvil faizlerinde elde etme faiz kuponunun üzerinde yazılı vade tarihi olup vergi kesintisinin tahvilin (faizin) ödenmesi sırasında yapılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz olunan Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 20.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.