Danıştay Kararı 4. Daire 2002/3283 E. 2003/514 K. 24.02.2003 T.

4. Daire         2002/3283 E.  ,  2003/514 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2002/3283
Karar No: 2003/514

Temyiz Eden :…
Vekili :…
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirketin 1987-1991 yılları işlemlerinin incelenmesi sonucu salınan vergi ve kesilen cezalara karşı açtığı davalarda nihai karar verilmeden önce ödeme emri ile söz konusu amme alacaklarının takibe konu edilmesi üzerine ödemelerde bulunulmuş ancak daha sonra tarhiyatların kaldırılmasına karar verilerek idarece tahsil edilen vergi ve cezalar iade edilmiş olup, davacı şirket iade edilen miktarın idarede kaldığı süre içindeki maddi zararın yasal faiziyle tazmini için yaptığı başvuruyu reddeden davalı idare işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. Danıştay Dördüncü Dairesince duruşma yapılmaması nedeniyle verilen bozma kararı uyarınca … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112 nci maddesine 1.1.1998 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 4369 sayılı Kanunun 2 inci maddesiyle eklenen 4 üncü fıkrasında fazla veya yersiz olarak tahsil olunan veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin ilgili mevzuatı gereğince mükellefi tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fiilinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranda hesaplanan faizin red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödeneceğinin öngörüldüğü, olayda davacı şirket adına 1987 ila 1991 yıllarına ait salınan kurumlar vergisi üzerine açılan davalarda; davanın reddedilmesi sonucu ödeme emirleri düzenlenerek tahsil edildiği, mahkeme kararlarının temyizen incelenmesi ve bozma kararları verilmesi sonucu tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği ve tahsil edilen vergi ve cezaların davacıya iade edildiği, davacının iade tarihine kadar idarede kalan paralar nedeniyle uğranılan parasal kaybın tazminini istediği ancak söz konusu kaybın yargılama süresinde meydana geldiği dikkate alındığında idareye ait bir kusur olmadığı, olay tarihi ve geri ödemenin yapıldığı tarih olan 30.6.1997′ de tazminat ve yasal faize ilişkin bir düzenlemenin de bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı, idarenin hukuka aykırı işlem yaptığını, bir zarar meydana geldiğinin mahkeme tarafından da kabul edildiğini, idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumlu olduğunu ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunululmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 24.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.