Danıştay Kararı 4. Daire 2001/655 E. 2001/1831 K. 03.05.2001 T.

4. Daire         2001/655 E.  ,  2001/1831 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/655
Karar No: 2001/1831

Kanun Yararına Temyiz Eden : Danıştay Başsavcılığı
Davacı : …
Davalı : Kavaklıdere Vergi Dairesi Başkanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirketin taşımasını üstlendiği emtia için sevk irsaliyesi düzenlemediğinin 12.2.2000 günlü tutanakla tespit edildiği ileri sürülerek özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. ….Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 131 inci maddesine göre yoklama fişinin nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imzalattırılması gerektiği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse maddede sayılan görevlilere imzalattırılacağı, olayda 12.2.2000 günlü tutanağı imzalayan “…” adlı şahsın kargo firmasının yetkilisi olduğu ve davacı şirketi temsile yetkili olmadığının anlaşıldığı, bu durumda usulüne uygun düzenlenmeyen yoklama tutanağına dayanılarak ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Başkanlığının itirazı üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 230 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendinde sevk irsaliyesi düzenlenmesine ilişkin esasların belirlendiği, ticari mal hareketini izlemek amacıyla düzenlenmesi öngörülen sevk irsaliyesinin düzenlenmediği ve araçta bulunup bulunmadığı hususunun işyerinde yapılan bir yoklama ile tespitinin mümkün olmadığı, bu hususun araçta ve taşıma süresince yapılacak yoklama ile saptanabileceği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 131 inci maddesi uyarınca yoklama fişlerinin nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imzalatılmasının esas kural olduğu, ancak ticari faaliyetin yürütülmesi sırasında yükümlülerin veya temsilcilerinin bizzat işyerinde veya nakledilen emtianın yanında bulunmalarının beklenemeyeceği, bu gibi durumlarda işyerinde yükümlü ya da yetkili adamı adına hareket eden şahısların özellikle, maddi olayların ve belge düzeninin denetlenmesine yönelik tespitlerde tutanağı imzalamaya yetkili kişiler olduklarının kabulü gerektiği, emtianın naklini gerçekleştiren araç sürücüsü, kargo şirketi yetkilisi gibi şahısların nakil süresince belge düzenine uyulup uyulmadığına yönelik tespitlerde, adına taşıma yapılan kişilerin yetkili adamı olarak kabul edileceği, aksi bir düşüncenin seyir halindeki araçlarda sevk irsaliyesi bulunup bulunmadığının tespitini olanaksız kılacağı, olayda sevke konu emtianın davacı şirket tarafından taşıttırıldığı ve tutanağı imzalayan kargo şirketi yetkilisinin davacı şirketin yetkili adamı olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur. Bu kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51 inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Başsavcı …’ın Düşüncesi : …Vergi Mahkemesinin tek hakimle verdiği … gün ve E:… K:… sayılı kararını bozan ve yükümlü şirket adına kesilmiş olan özel usulsüzlük cezasını onayan … Bölge İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının yürürlükteki hukuka aykırı olduğundan bahisle kanun yararına bozma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulmak üzere … Vergi Mahkemesi Başkanlığınca Başsavcılığımıza gönderilen dosya incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51.maddesinin 1 numaralı bendinde, Bölge İdare Mahkemesi kararlarından niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin,ilgili Bakanlıkların göstereceği lüzumu üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu cezanın, kargo şirketi aracılığıyla Kayseri’ye gönderilen emtialar için 1 adet sevk irsaliyesinin emtialar yanında bulundurulmadığının 12.2.2000 tarihli ve araç şöförü tarafından imzalanmış yoklama tutanağına dayanılarak kesildiği anlaşılmıştır.
Vergi Mahkemesinin,kargo şirketi yetkilisinin davacıyı temsile yetkili olmadığı gerekçesiyle verilen kararı,Bölge İdare Mahkemesince,213 sayılı Vergi Usul Kanununun 131.maddesinde yer alan “yetkili adam” kavramının kanuni temsilcisi,vekil,mükellef v.s.den farklı ve daha geniş bir anlam taşıdığı,emtia nakli yapan araç sürücüsü, kargo yetkilisi gibi kişilerin nakil süreci içinde belge düzenine uyulup uyulmadığına yönelik tespitlerde adına taşıma yaptığı kişilerin yetkili adamı olarak kabulünün zorunlu olduğu gerekçesiyle bozulmuş ve ceza onanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 131.maddesinde,yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan yoklama fişine geçirileceği,bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği,bunlar bulunamaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis,jandarma,muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinden birine imzalatılacağı açıklanmıştır.
Maddi bir olayın tesbitine yönelik olarak düzenlenen tutanak niteliğindeki yoklama fişlerinin kesilecek cezaya dayanak oluşturabilmesi için, cezaya muhatap olacak gerçek veya tüzel kişinin kendisinin,kanuni temsilcisinin imzasını taşıması yasal bir zorunluluktur.Yasa koyucu aynı maddede imzadan çekinme hakkının bulunduğuna da değinerek,bu takdirde yoklama fişlerini polis,jandarma,muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinden birinin imzalayacağını öngörmüştür.
Tutanağın,yukarıda anılan yasa hükmünde sayılan kişiler nezdinde düzenlenmesi veya onlardan birine imza ettirilmesi ya da yükümlü veya yetkili adamının bulunmadığı bir sırada düzenlenen bu tutanağın yukarıda anılan yasa hükmünün ikinci fıkrasında açıklandığı şekilde polis, jandarma muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılması gerekirken kargo şirketinin sürücüsüne imzalatılan tutanakla yapılan tesbit yükümlüyü bağlamayacağından, bu tutanağa dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararı yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğundan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51.maddesi uyarınca kamu yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Konuyu temyizen Yüksek Dairenizin takdir ve kararına sunarım.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması” halinde özel usulsüzlük cezası kesilmesine ilişkin 353 üncü maddesinin 2 nci fıkrasındaki düzenlemeler dikkate alındığında, özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için maddede sayılan belgelerin verilmediği ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların tespitine ilişkin hukuken geçerli bir tespitin yapılması gerekmektedir.
Dava konusu olayda davacı şirketin sevkiyatını yaptırdığı emtia için sevk irsaliyesi düzenlemediği, taşıma işini üstlenen şirket elemanına imzalattırılan tutanakla saptanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 131 inci maddesinde öngörüldüğü şekilde yoklama fişlerinin bizzat yükümlülere ya da yetkili adamına imzalattırılması, bunların bulunmaması veya imzadan imtina etmeleri durumunda ise maddede sayılan görevlilere imzalattırılması gereklidir. Davacı şirket adına özel usulsüzlük cezası kesilmesine dayanak oluşturan tutanak, kanunda öngörülen nitelikleri taşımadığından, bu tutanak esas alınarak kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle … Bölge İdare Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 230 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendinde yer alan parentez içi hükümde, malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırıldığı hallerde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulmasının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Sözü edilen Kanunun 131 inci maddesinde ise yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan “yoklama fişine” geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı belirtilmiştir.
Davacı şirketin taşımacılık şirketi aracılığıyla gönderdiği emtia için sevk irsaliyesi düzenlemediği 12.2.2000 günlü tutanakla tespit edilmiş, tutanak taşımacılık şirketinin araç sürücüsü tarafından imzalanmıştır. Bu tutanak esas alınarak davacı şirket adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Bu maddede özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için maddede sayılan belgelerin verilmediği ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların tespitine ilişkin hukuken geçerli bir tespitin yapılması öngörülmüştür. Bu açıdan davacı şirketin sevk irsaliyesi düzenlemediğinin tespitine ilişkin tutanağın usulüne uygun olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Tutanak, nezdinde yoklama yapılana yani yükümlüye, tüzel kişilerde ise kanuni temsilcilere, bunların bulunmaması durumunda ise yetkili adamına imzalatılmalıdır. Ancak, bu usullere uyularak düzenlenen tutanakdan dolayı ceza kesilmesi mümkündür. Olayda ise tutanağı imzalayan kişi kargo şirketinin bir çalışanı olup, davacı şirket adına hareket etme, karar alma yetkisinin bulunmadığı açıktır. Diğer yandan söz konusu tutanak şirket temsilcisinin bulunmadığı yolunda bir kayıt da taşımamaktadır. Yükümlüler açısından cezai müeyyidenin uygulanması için yoklama neticelerinin kanunda öngörülen işlemler yapılarak tutanak mahiyetinde olan “yoklama fişi” niteliğine dönüştürülmesi gerekliliği dava konusu olayda yerine getirilmemiştir. Ayrıca söz konusu emtianın taşımasını gerçekleştiren şirket tarafından düzenlenen faturanın yoklama sırasında araçta bulundurulduğu dikkate alındığında kanun koyucunun sevk irsaliyesi düzenlenmesindeki mal hareketini takip etme ve belgesiz mal naklini engelleme yolundaki amacının da gerçekleştiği görülmektedir. Bu durumda kanunda öngörülen usullere uygun düzenlenmeyen “yoklama fişine” dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51 inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün sonuçlarına etkili olmaması koşulu ile bozulmasına, kararın birer örneğinin Adalet Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmesine, Resmi Gazetede yayımlanmasına 3.5.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U
Davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezası, kargo şirketi yetkilisince imzaanan yoklama tutanağına dayanılarak kesilmiştir.
Emtiayı taşıttıran davacı ile nakliyat şirketi arasında yapılan sözleşme gereğince,sevkiyatı yapacak şirket yetkilisinin, bu emtia ile ilgili sorumluluğu, taşınan eşyaya ilişkin belgeleri de kapsadığından taşıma işini üstlenen şirketin yetkili adamı olan kargo şirketi sorumlusunun taşıma işini yaptıran davacıyla herhangi bir ilgisinin ve emtia ile ilgili yetkisinin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. Davacının, düzenledikleri belgeyi taşıyıcı firmanın ibraz etmediği, dolayısıyla sorumluluğun taşıcıya ait olduğu iddialarıyla ve taşıyıcı firma ile aralarında yaptıkları sözleşme şartları gereğince özel hukuk hükümleri çerçevesinde uğranılan zarar nedeniyle adli yargıda davada açabileceği de açıktır.
Bu durumda, sevk irsaliyesinin düzenlenmediği ve araçta bulundurulmadığının tespitine ilişkin yoklama tutanağının usulüne uygun bir tutanak olması nedeniyle, özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle cezanın onanmasına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin karara karşıyım.