Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4914 E. 2002/1461 K. 08.04.2002 T.

4. Daire         2001/4914 E.  ,  2002/1461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4914
Karar No : 2002/1461

Temyiz Eden : …
Karşı Taraf : Laleli Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
İstemin Özeti : 21.2.1997 günlü tutanakla satışını yaptığı emtia için fatura düzenlemediğinin tespiti üzerine davacı adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. …. Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7/1 inci maddesinde, dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğunun belirtildiği olayda, 28.3.1997 tarihinde dava konusu ceza ihbarnamelerini tebellüğ eden davacının en geç 28.4.1997 tarihinde açması gereken davayı 29.4.1997 tarihinde açtığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94 üncü maddesine aykırı olarak yapılan tebligat esas alınarak davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94.maddesinde, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğ kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde işyerlerinde memur yada müstahdemlerinden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda ise, ceza ihbarnamesinin tebliğ edildiği …’ın davacı limited şirketin müdürü veya yetkilisi olmayıp … Anonim Şirketinin yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşıldığından bu şahsa yapılan tebligatın 94.madde hükmüne uygun olduğundan söz edilemez. Kaldı ki tebliğ alındısında tebellüğ eden kişinin kimliği konusunda da bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Usulüne uygun olarak yapılmayan tebliğ tarihi esas alınarak davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ittila tarihine göre süresinde açılan davanın esası incelenerek karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, satışını yaptığı emtia için fatura düzenlemediği ileri sürülen davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında; “Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa bunlardan birine yapılmasının kafidir” 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32 nci maddesinde ise”, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı, tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükümlerine yer verilmiştir.
Olayda, mahkemece davacının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7nci maddesinde belirtilen 30 günlük süre içinde dava açmaması nedeniyle davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin davacı ile isim benzerliği olan … Anonim Şirketinin yönetim kurulu üyesi olduğu dosyadaki belgelerden anlaşılan …’a yapılması ve tebliğ alındısında tebellüğ eden kişinin davacı şirket içerisindeki ünvanı konusunda bir açıklamaya yer verilmemiş olması karşısında, öğrenme tarihine göre süresinde açılan davanın, anılan Kanun maddelerine aykırı olarak tebliğ tarihi esas alınarak verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 8.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.