Danıştay Kararı 4. Daire 2001/4737 E. 2002/6294 K. 30.12.2002 T.

4. Daire         2001/4737 E.  ,  2002/6294 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2001/4737
Karar No: 2002/6294

Temyiz Eden : Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü/ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 1998 ve 1999 yıllarına ilişkin olup 1999 yılında ödenmesine karar verilen ve 2000 yılında ödenen kar paylarına uygulanacak vergi alacağı nispetinin 1/3 olması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerinden fazladan yapılan tahakkuk işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, vergi alacağının kurum bünyesinde, ileride ortaklara dağıtılarak kar payları üzerinde alınacak gelir vergisine mahsuben yapılan vergilemenin sonucu olarak ortaya çıktığı, dolayısıyla kurum bünyesinde yapılan vergilendirme oranı ile ortakların eline geçecek kar paylarına uygulanacak vergi alacağı nispeti arasında tutarlı bir matematiksel bağın bulunması gerektiği, 1/3 oranı götürü bir oran olmakla birlikte, kar payı üzerinden önceden kurum bünyesinde alınan gelir vergisinin tamamının mahsubu imkanını sağladığı, dağıtılan kar payları 2000 yılında ödenmiş ise de, söz konusu kar paylarının 1998 ve 1999 yıllarında elde edilmiş olan kazançlardan sağlanmış olması nedeniyle vergi alacağının bu yıllarda geçerli olan 1/3 nispetinde uygulanarak hesaplanması gerekeceği gerekçesiyle tahakkuk işleminin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare yapılan tahakkukun yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları için hesaplanan vergi alacağında uygulanacak oranın belirlenmesinde kar dağıtımının fiilen yapıldığı yıl yürürlükte bulunan oran değil, kar payının doğduğu dönemde yürürlükte olan hükümler dikkate alınarak 1999 yılından önceki dönem için 1/3 oranı, sonra ise 1/5 oranı esas alınacağından 1999 yılı içinde 1/3 oranının uygulanmasını kabul ederek tahakkukun tamamını iptal eden vergi mahkemesi kararının bu yıla ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık 1998 ve 1999 yıllarına ilişkin olup, 17.12.1999 tarihinde ödenmesine karar verilen ve 2000 yılında ödenen kar payları için uygulanacak vergi alacağı oranının ne olacağına ilişkin bulunmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun vergi alacağını düzenleyen mükerrer 75 inci maddesinde; “Tam mükellefiyete tabi kurumlarca; tam mükellefiyete tabi gerçek kişilere dağıtılan kar payının,…. (4369 sayılı Kanunun 81/c-6 maddesiyle değiştirilen ibare yürürlük 1.1.2000 tarihinden sonra elde edilen kar paylarına uygulanmak üzere Yürürlük 29.7.1998) 1/5’i bunların vergi alacağını teşkil eder” hükmü getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; yükümlüye, 1998 yılı kar payının ödenmesine 17.12.1999 tarihinde karar verildiği ve 1998 kar payı ile birlikte 1999 yılı kar payınında 2000 yılında ödendiği, buna ilişkin beyannamenin verilmesi esnasında davalı idarece kar paylarına uygulanacak vergi alacağı oranının 1/5 olduğunun bildirilmesi üzerine, davacının almış olduğu kar paylarının ait olduğu yıllar itibariyla ve dağıtılmasına karar verildiği tarihe göre vergi alacağının 1/3 olarak uygulanması gerektiği ihtirazi kaydı ile beyannamesini vererek fazla tahakkukun kaldırılması istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır.
1995 yılından başlamak üzere gelir vergisi sistemine yeniden dahil edilen vergi alacağı müessesesi ile vergi alacağı 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 maddesinde de belirtildiği gibi bir yönüyle menkul sermaye iradı, diğer yönüyle de mahsubu gereken bir vergi niteliğinde kabul edilmiştir. Vergi Alacağı kurumlar tarafından dağıtılan kar paylarına bağlı olarak doğmaktadır. 4369 sayılı Kanunla 1.1.2000 tarihinden sonra elde edilen kar paylarına uygulanmak üzere daha önce 1/3 olan vergi alacağı oranı 1/5 olarak değiştirilmiştir. 4369 sayılı Kanun düzenlemesinde, vergi alacağı müessesesi aynen korunmuş, ancak tutarı kurumlardan elde edilen net kar payının 1/5 ine indirilmiştir. Kanunun yeni düzenlemesinde, genel rejime tabi olup üzerinden kurumlar vergisi ödenmiş kazanç kısımları dağıtılmadığı sürece stopaja tabi tutulmamaktadır. Diğer bir ifade ile stopaj, dağıtım şartına bağlı olarak düzenlenmiş ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6.bendinin sonunda tevkifatın mahsup edilemiyeceği belirtilerek vergi alacağı müessesenin uygulanması sağlanmıştır. Bu nedenle vergi alacağında uygulanacak oranında Kanundaki değişim tarihlerine göre tespiti gerekmektedir. Eski düzenlemedeki yüksek oranlı stopajla daha fazla vergi alınması vergi alacağı oranında da paralel bir düzenlemeyi getirmiş, oran 1/3 olarak tesbit edilmiş 4369 sayılı Kanunla yeni stopaj rejimine ilişkin getirilen düzenlemeye uygun olarakda 1/5 oranına düşürülen vergi alacağı ile yine paralellik sağlanmıştır.
Bu itibarla tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları için hesaplanan vergi alacağında uygulanacak oranın belirlenmesinde; kar dağıtımının fiilen yapıldığı yıl yürürlükte bulunan oran değil, kar payının doğduğu dönemde yürürlükte bulunan hükümler dikkate alınarak 1999 yılından önceki dönem için 1/3 oranı, sonra ise 1/5 oranı esas alınmalıdır.
Bu durumda, 1998 yılına ilişkin kar payına uygulanacak vergi alacağı oranının 1/3, 1999 yılı için ise 1/5 olması gerekeceğinden 1999 yılı için de 1/3 oranının uygulanmasını kabul ederek tahakkukun tamamını iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:.., K:… sayılı kararının 1999 yılına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer temyiz istemlerinin reddine 30.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.